Arkama bakmadan koşmaya devam ediyordum ama bakmam, riske atıp kendimi yavaşlatmam ve ciğerlerime oksijen bahşetmem gerekiyordu öyle de yaptım neyse ki kimse kalmamıştı.
Histerik bir kahkaha savurdum gecenin ayazına sonunda başarmıştım sanırım, değişik hareketler yapmaya mecalim yoktu yine de saçma sapan davrandım neden mi? Delirdim.
Saat gece yarısını çoktan geçmişti açık herhangi bir yer bulamayacağım için bu şekilde bir yere oturmam gerekiyordu gördüğüm park çok iyi bir fikir gibi geldiği için ilerledim ancak şişen ayak tabanlarım buna engel oluyordu kaldırıma oturdum sabah olup alışveriş merkezlerine akın etmeliydim elbette takıntılı kız halinde gezme niyeti güderek değil her zaman olduğu gibi ihtiyaçtan gitmem gerekiyordu.
Ve ben kim miyim? Beni ben bile tanımıyorum, sinir hastası yahut şizofren hatta kaba tabir ile ben bir manyak bile olabilirim genelde tanıyanlar arıza olduğumu söylüyor ve eminim ki haklılar.
Mara Ar 19 yaşında bir kız. Hayatı ellerinden alınmış bir mahkum. İsmimi annem koymuş ve bana bir şeytanın adını verdikten sonra bir yurda bırakmış içindeki nefreti adımdan çıkaracak kadar alçak belki de. Ne gördü neden öyle düşündü hiç bir bilgim yok ama bana şevkatle hiç kollarını açmadı şevkat nedir nasıl hissedilir bilmiyorum merak da etmiyorum doğrusu.
Geçmişimi gözden geçirme çabası içinde düşünürken bir kaç saat çoktan geçmişti peşimde ki adamlara yakalanma riskim hala devam ediyordu ama pes edecek değildim değil mi? Bu yüzden gözüme kestirdiğim ama yürümeye halimin kalmadığı parka doğru ilerledim kendimi sere serpe fırlattım banka.
9 yaşına kadar yurtta kaldıktan sonra bir aile beni evlat edinmişti 16 yaşına kadar onlarla yaşadığıma yemin bile edebilirim ama o esnada neler yaşadığım ve ne yaptığım hakkında ise hiç bir bilgim yok hafızamı ne kadar zorlasam da o anlara erişemiyorum aynı zamanda yurt kayıtlarında dahi böyle bir bilgi de yok yani 2 yaşında yurda bırakılıp hiç kimse tarafından evlatlık alınmadan orada yer aldığım yazıyor belgelerin hiç birinde böyle bir ize de rastlamadım hatta arkadaşlarım dahi benim o yurtta olduğuma eminler.
Herkes bu kadar kendinden eminken benim neden hiç bir bilgim yok? Orda olsam dahi bunu neden hatırlamıyorum bir kaza geçirdiğimi söylediler ve bu yüzden de deli olduğumu.
Peşimde olan adamlara gelecek olursak 18 ime basar basmaz yurttan zorla çıkarılmış ve sokağa bırakılmıştım okuduğum devlet lisesini başarılı bir şekilde tamamlamış ama hemşirelik mesleğimi istememiştim.
Staj döneminde tanıştığım bir adam beni bu kuyudan çekip çıkaracağını söylemişti. Ben ise anında kabul ettim bu karanlıktan bir an önce çıkmam gerekiyordu ancak karanlığa daha çok batacağım aklıma bile gelmezdi bir kaç belgeye ihtiyacı vardı ve bunları benim elde etmemi canı gönülden istiyordu başımın yanmayacağını garantiye almıştık öldüğünden haberi bile olunmayan 16 yaşında bir kızın kimliği ile.
1 haftadır her gece bir göreve gidiyordum, 6 ay boyunca aldığım eğitimler mükemmel bir hırsız olmamı sağlamıştı yapayalnız dünyamda buna ihtiyacım vardı üstesinden geleceğime de emindim başımdaki peruğu çıkarıp siyah saçlarımı serbest bıraktım adrenalin saç diplerime kadar vurmuş olmalı ki yorgunluğu her zerremde hissediyordum çantama attığım dosyayı bir kenara çıkartıp siyah mor ceketimi çıkardım kapşonlu ceketi giyip önünü tamamen kapattım siyah pantolonumda herhangi bir sorun yoktu siyah sade şapkayı başıma geçirip üzerine kapşonumu taktım dosyayı ve ceketi çantama koyduktan sonra Sevgili patronuma her şey yolunda içerikli bir mesaj savurdum.
Saatler ilerlerken uykusuzluk her yanımı esir alıyordu ama uyuyamazdım sabahı beklemem lazımdı çantadan bir tek sigara çıkarıp dudaklarıma yerleştirdim gecenin karanlığında çısırdayarak alev alırken bir nefes çektim içime titremiştim sanırım en iyi sakinleştirici şuan iki parmağım arasında yer alıyordu ancak bir sorun oldu hemen yakınımdaki evlerin birinden delice bağrışma sesleri gelmeye başladı ardından bir çocuğun çığlığı bir kaç el ateş sesi de geldikten sonra kendimi tutamadım ve direk eve doğru koşmaya başladım neyse ki apartman kapısı açıktı içeri girdiğim anda irice bir adamın kadının saçlarından tutup kafasına silah dayadığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Namütenahi
General FictionKırgın mısın, kırılmış mı? Hatta ve hatta sen kızmış mısın? Öncelikle Hoşgeldin dışı çirkin biliyorum güzel olsun istemedim. Çünkü kapattığın her kitap huzur, kaçtığın her kapı aralıktır. Ne dediğimi anlamıyorsun biliyorum. Okursan anlarsın. Benimle...