1.BÖLÜM YENI OKUL

67 8 4
                                    

MERT DİNÇER:

Gerçek adı:Tolga Sarıtaş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçek adı:Tolga Sarıtaş

MİRA SERT:

Gerçek adı:Aybüke Pusat******Hem üzgün hem de mutluyum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçek adı:Aybüke Pusat
******
Hem üzgün hem de
mutluyum.Üniversiteye gitmek için başka bir şehire taşınmak zorunda kalıyordum.Sağ olsun annem ve babam da beni yanlız bırakmayacaklardı.Ama bir sorun vardı. Sanki yüreğim bir buruktu.O gece uyuyamadım. Kendimi bildim bileli İzmir'de idim.10 yıldır burdaydım ve ayrılmak zor geliyordu.Arkadaşlarim,öğretmenlerim ve en önemlisi Mertten ayrılacaktım.Daha yeni yeni birbirimize açılmış ve çıkmaya başlamıştık.Bunları düşünerek uyuya dalmışım.Sabah çok trajik bir şekilde gerçekleşti.Valizlerimi topladıktan sonra tüm arkadaşlarıma veda ettim.Benim için o kadar zordu ki...Birden göz yaşlarını tutamayıp ağlamaya başladım.Onlar da bana katıldı.Sonra Mert geldi.Onun boynuna sımsıkı sarıldım.Kokusunu içime çektim .Onu çok özleyecektim.Elleriyle yanaklarımdaki gözyaşlarını sildi ve konuşmaya başladi:
"Bak Mira,Seni çok sevdiğimi biliyorsun.Senden ayrılmak benim için de kolay olmayacak ama bu senin Üniversite okuman için gerekli.Hem eğitimin bittikten sonra yine gelirsin buraya.Belki burada görev yaparsın.
Konuşması bittiğinde sımsıkı ona sarildim ve söz verdim.Eğitimim bittiğinde yine gelecektim.Arkadaşlarim ve Mert beni otobüs durağına kadar yolcu ettiler. Otobüse bindim ve onlara son kez el salladım.Meğer ne çok anımız varmış.Tam otobüs hareket edecekken Mert arkamdan bağırdi:
"Hoşçakal KUYRUKLU yıldız."

Bu cümleyi duymakla afallamam bir oldu.Benim adım Mira idi ve ismimin anlamı kuyruklu yıldızdı. Lakap gibi birşeydi yani.Otobüste koltuğuma yerleştikten sonra başımı hafifçe arabanın camına yatırdım ve uyudum.Uyandığımda neredeyse gelmiştik.Sonunda otobüsten indik ve şu "Muhteşem" şehire geldik! Valizlerimizi Otogardan aldıktan sonra başka bir otobüse binip yeni evimize gittik.Ev ne çok küçük ne de çok büyüktü.3 oda bir salon bir de mutfak vardı.Mutfak besbelli küçüktü ama olsun.Hemen odam olacak odaya girdim.Duvarları açık pembe renkliydi.Sağ köşede bir pencere vardı.Ben burada oyalanırken  annemler usta çağırmış.Çalışma masamı, dolabımı ve yatağımı yerleştirdiler.Tabi bir de kitaplığım vardı.Ben de kalan eşyalarını yerleştirmeye koyuldum.Yaklaşık 2 saat sonra annem yemeğe çağırdı.Odamın çoğunu yerleştirmistim zaten.Yemek yedikten sonra hemen uyudum.

Okulların açılmasına 2 hafta kalmıştı.ben "ANTALYA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE" ingilizce öğretmenliği okuyacaktım.Çocukluğumdan beri ingilizceye meraklıydım zaten
İngilizce dersini çok seviyordum.
Sürekli yeni kelimeler öğreniyordum ve bu beni çok mutlu
ediyordu.

ŞIMDI ise hayallerindeki mesleğe çok yaklaşmıştım.
***
Bu gün okulun ilk günü.2 hafta ne çabuk geçti anlatamam.Şimdi ise formamı giymiş saçlarımı tarıyordum.Babam beni arabayla bıraktı.Zaten üniversite çok da uzak değildi.hemen sınıfına girdim.Girince herkes bir anda bana baktı.Ne yalan söyliyeyim bu çok hoşuma gitti.Ön sıralardan bir kız hafifce gülümseyerek "Yanıma oturabilirsin"dedi.Saçlari sarı renkli ve upuzundu.Gözleri yeşile çalan ela rengiydi.Ben de gülümsyerek yanina oturum. Adi Irmakmış bu arada.Sonra bir öğretmen geldi ve kendini tanıttı.İngilizce öğretmenimizmiş.adı Mehmet Kaya.Mavi gözlü uzun boylu hafif kır saçlı hoş bir beyefendiydi.

Bu arada birçok kişiyle tanıştım.Teneffüste Sude adında bir kız geldi ve elimi sıktı.O da benim boylarımda kumral bir kızdı.Sonra Damla adında bir kızla tanıştım.O da diş telleri olan orta boylu siyah saçlı bir kızdı.Son olarak Ahmet ve Semih adında 2 çocukla tanıştım.Ahmet siyah saçlı yeşil gözlü benden çokuzun boyluydu.Semih ise kumral saçlı kahverengi gözlü ve gözlüklüydü.
Nihayet okulun çıkış zili çaldı ve herkes dağıldı.Gerçi koridorlardan geçmek imkansızdı.Burasi Cumartesi ucuzluk pazarına dönmüştü resmen.Bu yüzden çıkmak için beklemeye başladım.Sonra çoğu kişi çıkınca ben de çıktım.Az kalsın salak gibi merdivenlerden düşüyordum.Neyse ki dengemi koruyabildim.Babam çıkış kapısında gülümseyerek bana bakıyordu. Onun yanina gelince arabaya bindik.
Eve gelince yemekte yine sorular başladı.Babam okulun nasıl geçtiğini sordu.Annem de merakla beni dinliyordu.Ben de bugünü kısaca onlara anlattım.Gülümseyerek beni kutladılar.Bazen onlar olmasa ne yapardım diye düşünüyorum.Onların desteği ile buralara kadar geldim.İyi ki varlar.
Bugün 7 de kalktım.Hazırlanıp kahvaltımı ettikten sonra okula gittim.Bügün okulun ikicinci günü.Bugün de babam bıraktı ama artık servisle gideceğim.Yine Irmağın yanına oturdum Ben bu kızı çok sevdim, arkadaş olabiliriz.İngilizce öğretmenimiz bugün alacağımız kitapları,test kitaplarını vs.söyledi.Teneffüste bir kaç kişiyle daha tanıştım.Sonuç olarak sınıfı sevmiştim fena değildi .1 kişi hariç.Bugün bir kız daha yanıma geldi.Tanışacak zannetip gülümseyerek ona elimi uzattım.Bana ne dedi biliyor musunuz?"Hiç öpmiyim canım yılan sevmiyorum."Önce şaka yapıyor zannettim.Sinirle bir bakış atıp çok şakacısın dedim."Keşke aynı sınıfta olmasaydık." dedi ve şeytani bir gülüşle yanımdan ayrıldı.Kıza bakarken Irmak ona bulaşmamamı söyledi.Şu belalı tiplerdenmiş.O zaman Üniversitede ne işi var dedim bende. "Torpille girmiş." Dedi Irmak.Kızın adı İrem imiş bu arada.Bu olay dışında günüm iyi geçti.Bu arada aramızda kalsın ama şu dün tanıştığım Semih adında çocuk çok yakışıklı.
Bugün Cumartesi.Okul ile ilgili birşeyler almak için Çarşıya çıkıyorum. Babam benim bu şehri bilmediğimi ve kaybolacağımı  1000 kez söylese de onu dinlemedim.Hem AVM bizim eve yakındı. İşim bitince babamı arardım ve beni alırdı.Çocuk değildim ki sonuçta.Biraz babamla atıştıktan sonra annemin de izini ile tek başına çıktım.Babama da hak veriyorum.Sonuçta buraya yeni taşındık ve o ne de olsa bir kız babası.
Babamla arabaya bindik ve AVM de beni indirdi.İşim bitince onu aramamı gelip alacağını söyledi.Bir de AVM'nin dışına çıkmamamı,tanımadığım insanlarla konuşmamamı ve buna benzer birsürü şey söyledi.Anlayacağınız iyi bir nutuk dinledim.Sonunda beni bırakıp gitti.Kendimi 5 yaşında bir çocuk gibi hissettim.Hafif esen rüzgaŕın ve parlayan güneşin verdiği mutlulukla içeri girdim.Önce siyah pantolon almak için bir mağazaya girdim.Rengarenk bluzlar,siyah çantalar, birbirinden güzel pantolonlar ve daha sayamayacağım birsürü şey vardı.Hemen pantolonların olduğu bölüme gittim ve en küçük bedenlerden bir tane siyah pantolon aldım.Yaşıma göre biraz zayıf olduğumdan anca bu beden bana oluyordu.Denedim ve gerçekten de yakıştı. O pantolonu aldım ve bir de  kot ceket alarak mağazadan çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUYRUKLU YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin