Bana Ait-Yoonmin(Mpreg)

Bölüm 2

Yoongi zayıflıktan kırılacakmış gibi duran elleriyle Namjoon'un yakasını kavramıştı. 

''Ne saçmaladığının farkında mısın sen !!!! Sikik herif !!! Jimin'i unutmam için yapıyorsun değil mi!!!!''

Jin sevgilisini Yoongi'nin elinden kurtarıp devam etti;

''Namjoon malesef haklı Yoongi. Bana söylediğinde bende inanmadım ve gidip kontrol ettim erkek kiralanan bir gay barda çalışıyor yani bir çeşit genelevi. Hakkında bilgi almak için müşteriymiş gibi gidip konuştum hatta. Adını değiştirmiş ve orada en çok parayı o kazanıyormuş..''

Yoongi eline aldığı vazoyu karşı duvara atıp parçaladıktan sonra boğazı yırtılırcasına bağırdı;

''Kesin sesinizi !!! Benim Jimin'im den bahsediyoruz ! Ben onu öptüğümde yanakları kıpkırmızı olurdu. Değil bir başkasının ona dokunması ben bile ona dokunduğumda ateşi çıkar utanırdı !!! Küçük elleriyle t-shirt ümün ucunu tutup yüzünü göğsüme gizlerdi !!! O nasıl başka erkeklerle..''  

Namjoon daha fazla dayanamayıp Yoonginin kolundan tutup onu arabasına atıp kapıları kitledi. Arabayı renkli ışıklı bir barın önünde durdurdu. İçeriden kulak tırmalayan bir müzik sesi yükseliyordu.  

''İn yoongi. Kendi gözlerinle görene kadar bize inanmayacaksın biliyorum.''

''Namjoon ne sikim yapıyorsun sen !! Beni eve götür!!''

''Hayır! Götürmiycem anlıyormusun! Dayanamıyorum seni öyle görmeye! Dostumu böyle gördükçe canım yanıyor. Gir ve yüzleş.''

Yoongi dolu gözleriyle renkli bara bakıyordu. Kapıdan girip zaten ağrıyan başını daha da ağrıtan kulak tırmalayıcı müzikle karşılaştı. Gözleriyle ne aradığından emin olamaz bir şekilde etrafa bakındı.

 Kenardaki koltuklarda öpüşen insanlar içki içip birbirlerine dokunuyorlardı, ortadaki pistte birbirine sürtünen insanlar vardı arada bir bazıları el ele barın arkasındaki odalara ilerliyorlardı. Yoongi onların nereye gittiklerini bilmek bile istemiyordu.

Ve bir müddet sonra gözüne çarpan açık kahve saçlarla donup kaldı. Vücudundaki kan ters bir şekilde dönmeye başlamıştı. Yoongi o saçları nerede görse tanırdı. Az mı koklamıştı sonuçta. 

Bir müddet baka kaldı özlediği görüntüye. Yere bakıp gülümsüyordu. Gülümseyince gözleri kısılıyordu, minik elleriyle ağzını kapatıyordu, sonra saçlarını geriye savurup yerinden kalkıp yanındaki adamın kucağına bacaklarını açıp oturuyordu. Ne yapıyordu !

Yoongi kalbinde öyle bir sızı hissediyordu ki kıpırdayamıyordu. Adım atmaya çalıştı ama olmuyordu. Onun Jimin'i başka bir adamın kucağında o adamı deli gibi öpüyor kendini o adama bastırıyordu. 'B-ben, ben ona hiç dokunmamıştım.' diye geçirdi içinden.

Jimin olmadığına inandığı (inanmak istediği) ama Jimin'e çok benzeyen çocuk ve adam el ele kalkıp barın arkasına doğru ilerledi. Ve bir odayı açıp öpüşerek içeri girdiler.

Yoongi sadece izleyebiliyordu. En sonunda hareket edebildiğinde adamın ve Jimin'e benzeyen çocuğun girdiği odanın olduğu yere gelip kapının önünde durdu. Barın bu tarafında müzik çok az duyuluyordu. 

İçeri dalmak istiyordu ama içerideki çocuk onun Jimin'i değildi ki. Muhtemelen ona çok benzeyen bir başkasıydı. Kapıya dayadı kulağını ;

''Ahh, mhhh evet dokun bana.''

''Bebeğim tadın gerçekten çok güzel baya pahalısın ama buna deyiyorsun.''

''Ahhmm, konuşma sadece düz beni .''

Yoongi kulağını kesip atmak istedi o an. Karın boşluğunda dalga dalga yayılan bu his onu kesinlikle öldürebilirdi. İçerideki ses. O ince ses mochisine aitti. Yoongiden başka bir adam için inliyor, bir başka adamı tatmin ediyordu. 

''Bu muydu Jimin. Ben sana bu adamın yaptığı gibi dokunmadım diye mi gittin? 10 gün. 10 gün sonra benim olacaktın. Kendini becerttirmek için 10 gün dayanamadın mı ?'' 

Sonrasında kendini barın iğrenç tuvaletine attı ve en son 2 gün önce yediği şeyleri de çıkarttı. Lavabodan çıkıp yeniden müzikli ortama girdiğinde ortalıkta telaşla koşan bir Namjoon gördü. Yanına gitti ve koluna tutundu aksi halde düşebilirdi. Kendisinin bile zor duyduğu bir sesle konuştu 

''N-namjoon, beni senin evine götür.''