İntikam
İyi okumalar
Komser: Evet sen anlat önce. Noldu aranızda?
Eylül ve Hayat Komserin odasının önünde bekliyorlardır
Ali (içinden): Eğer Güneye iftira atarsam Eylülle aramda hiç bir engel kalmayacaktır.
Komserim: Konussana Oğlum!
Ali: Şimdi şöyle Komserim ben onların evine gittim ve kapıyı çaldım. Güneyde beni görünce birden üstüme saldırdı. Sonra Bıçak çıkardı o anda da Polisler geldi Güneyde bıçağı yok etti yani Polisler görmesin diye
Komser: Ne? Doğru mu bu?
Güney Alinin söylediklerinin karşısında şok olur
Güney: Komserim tabiki yok öyle birşey iftira atıyor!
Komser: Güney Ertürk seni nezarete atıyorum! Der ve Polis içeri girip Güneyi alırlar
Güney: Komserim yapmayın! İnanmayin şuna
Komser: Nezarete atın bunu
Poliser Güneyi alıp nezarete atarlar
Eylül: Abi biz seni çıkaricaz burdan!
Ali çıkar odadan ve Eylüle bakar
Eylül Alinin t-shörtünü tutar
Eylül: Sen naptin ya?
Ali: Eylül bildiğin gibi değil gerçekten benim bir suçum yok
Eylül: Ya ne diyorsun sen! Nasıl yok ya resmen Abimden şikayetçi oldun
Hayat: Kızım bir dur gel buraya der Eylülü ceker
Eylül: Ali Göktürk seni asla affetmicem duydun mu beni der gözleri dolar sonra Annesiyle birlikte Karakoldan çıkarlar ve Eve giderler
Hayat: Kızım ağlama artık bak Abini kurtaracaz der ve Eylüle sarılır
Eylül: Anne hepsi benim yüzümden ya Ali benim yüzümden hayatımıza girdi der ağlayarak
Hayat: Saçmalama Kızım öyle deme
Eylül aglayarak odasına çıkar
Ali: Ya bu iyi oldu belki Eylülü şimdi de tehdit ederek Intikamimi da alabilirim.
Eylül: Hepsi benim yüzümden! Yok yok bu böyle olmaz ben Abim için canımı bile veririm! Aliyle konuşacam der hazırlanıp aşağı iner
Hayat: Eylül Kızım nereye gidiyorsun?
Eylül: Annem benim acil bir işim var onu halledip gelecem.
Eylül evden çıkıp Alinin evine gelip kapıyı çalar
Ali kapiyi açar
Ali: O Eylül? Sen gelir miydin buraya?
Eylül: Aslında gelmezdim ama Abim için herşeyi yaparım!
Ali: Tamam gir içeri ozaman
Eylül içeri girer
Eylül: Ali bak ben Abim için herşeyi yaparım. Söyle ne istiyorsun sikayetini alman için ne yapmam lazım
Ali: Hım acaba ne yapsan der yavaş yavaş Eylüle doğru yürür
Eylül Aliye bakar ve geriye yürür duvara doğru sonra duvara yaslar Ali de elini duvara koyar ve Eylüle bakar
Eylül: A-Ali napiyorsun?
Ali: Hiç birşey yapmiyorum der sonra birbirlerine uzun uzun bakarlar
Eylül: Ali çekilir misin? Der Aliyi itmeye çalışır
Ali: Yok çekilmem der sonra bir an kalbi daha çabuk atmaya başlar
Eylül: Ali çekil lütfen
Ali sonra çekilir
Ali: Şey pardon ya ben birazdan gelecem der mutfağa gider
Eylül şaşkin şaşkın bakar
Eylül: Ali hiç özür dilemezdi ya garip der sessizce
Ali: Noldu ya bana der bir bardak su doldurur sonra bardağı tutarken bardak düşer
Ali: Off hayır ya
Eylül koşarak gelir
Eylül: Ali iyi misin?
Ali: İyiyim iyiyim sadece bardak düştü birşey olmadı
Eylül: Tamam der yere eğilip cam parçalarını toplar. Cam parçalarını toplarken parmağı kesilir
Eylül: Ah der parmağı kanar
Ali: Eylül iyi misin der yere eğilir ve elini tutar
Eylül: Of çok kötü acıyor
Ali: Tamam tamam dur sen der ayağı kalkıp pansuman mazemeleri getirir
Ali Eylülün yanına yine eğilir ve elini tutup pansuman yapar.
Eylül Aliye bakar ve Ali de Eylüle
Ali: İyi misin?
Eylül: İyiyim iyiyim der gülümser
Ali: Sevindim der oda gülümser
Eylül: Ali şimdi anlatır misin? Ne istiyorsun?
Ali sadece Eylüle bakar ve kalbi daha da çabuk atmaya başlar sonra elini kendi kalbine koyar
Ali: Noluyor ya bana yoksa ben aşık mı oldum der içinden
Eylül: Ali sen iyi misin?
Ali: Şey iyiyim iyiyim
Eylül: Şimdi söyler misin?
Ali: Neyi?
Eylül: Ne istediğini? Şikayetini çekmen için ne istiyorsun
Ali: Hiç birşey istemiyorum. Ben hata yaptım ya hatta çok büyük hatalar yaptim. Şikayetimi çekeceğim
Eylül: Ya Teşekkür ederim der mutlu olur ve mutluluktan Aliye sarılır
Ali de Eylüle sarılır ve kokunu içine çeker
Ali: Ben gerçekten aşık oldum ya ben Eylüle karşı büyük hatta çok büyük hatalar yapmışım ya der içinden
Ali: Tamam ozaman ben Karakola gideyim
Eylül: Tamam bende seninle geliyorum der birlikte Karakola giderler. Ali şikayetini geri çeker ve Güney hapisten çıkar
Eylül Güneyi görünce mutlu olur ve hemen sarılır
Eylül: Abim sonunda çıktın der gülümser
Güney: Çıktım Kardeşim çıktım
Ali onları mutlu görünce gülümser
Güney Aliye bakar
Güney: Senin ne işin var lan burda
Ali: Güney nolur sakin ol ben yaptıklarımdan cok pişmanım
Güney: Pişman misin? Ya sen iyi misin? Ya sen asla yaptıklarından pişman olmazdın
Ali: Pişmanım ama
Bir kaç gün geçer aradan
Okulda*
Kaan Eylül ve Ali kantindedir
Eylül ve Ali barışmışlardır ve sevgililerdir
Kaan yanlarına gelir
Kaan: Selam der yanlarına oturur
Eylül: Selam Kaan
Ali Kaana bakar
Eylül: Askim birşey mi oldu?
Kaan Eylüle bakar
Kaan: Aşkım mı? Siz sevgili misiniz?
Eylül: Evet der gülümser
Kaan birden ayağa kalkar
Kaan: Yoksa? Bunu gerçekten yaptın mı lan der bağırır
Eylül: Kaan noluyor bir sakin olur musun
Ali: Kaan yapma
Eylül: Noluyor ya?
Kaan: Eylül siz Aliyle birlikte olmadınız değil mi?
Eylül: Yok olmadık
Kaan: Uyuşturucu felan da içirtmedi
Eylül: Yok uyuşturucu içmem ben zaten delirdin mi? Hem Ali artık değişti. Sen bunları neden bana soruyorsun?
Ali: Kaan nolur yapma
Kaan: Eylül bu Ali varya seni kullanicaktı!
Eylül: Ne?
Ali: Kaan yeter tamam bıktım ben artık tamam ben anlaticam! Eğer benden ayrılırsan Eylül ozaman çok haklısın ama bunu bil ki ben çok pişmanım
Eylül: Anlat Ali!
Ali: Ben bir gün bir kişiye uyuşturucu satmıştım orda beni Güney ve arkadaşları görmüştü. Güney bunu müdüre söyleyince ben Güneyden İntikam alicaktım seni kullanicaktım seni kendime aşık ettirecektim ama yapamadım! Çünkü ben sana karşı birşeyler hissetmeye başladım sana aşık oldum. Eylül ben çok pişmanım gerçekten
Son
Umarım beğenmişsinizdir. Yorum yazın ve Vote bırakmayı unutmayın.
Acaba Eylül Alinin söylediklerinin karşısında napcak? Eylül ve Ali ayrılacak mi? Siz Eylülün yerinde olsaydınız napardınız? Bu arada Arkadaşlar benim Instagram Sayfam ve Youtube Kanalım var Kırgın Çiçekler le ilgili eğer adım ne olduğunu ögrenmek istiyorsaniz Yoruma yazabilirsiniz :)
