koreye yolculuk başlıyor

162 10 0
                                    

cevap vermek istiyordum ama dilim tutulmuştu sanki kendimi hiç böyle hisetme miştim kalbimin sesi gittikçe dahada hızlanıyordu acaba kalbimin sesini duyuyormuy du yoksa aşık olmak bundan ibaret mi  hiç bir fikrim yoktu . telefonum ansızım çaldı ilk defa telefonumun çalmasına sevinmiştim elimi çantama atarak telefonumu arıyordum yanımdaki cocuk sırıtarak şöyle dedi telefonun cebinde ola bilir mi acaba dedi türkçe yi tam konuşamıyordu  çok hoş geliyordu sesi kulağa  suratına bakarak cevap verdim ciddi bir ses tonu ile                                      bana mı diyorsun                                                                                                         ikimizden başka birimi var  burada

yo-yok o zaman bana diyorsun 

anlamana sevindim bakmayacakmısın telefonuna

bakıcam

sırıtarak tamam dedi ve kafasını çevirdi elinde duran beyaz kulaklığını kulağına taktı  şarkıya ayağı ve kafası ile tenpo  uyduruyordu  ne dinlediğini çok merak ediyordum 

gözlerimle çocuğu süzdükten sonra  bana bir cesaret geldi çocuğun ismini sordum   

adın ne

kulağındaki kulaklığı çıkarıp bana döndü ve şöyle dedi 

benim ismim kim tan  peki ya senin

benim ismim şey 

ismin şey mi  ne tuaff bir isim

hayır ismim şey 

sanki dilimi biri tutmuş ta ismimi söylememe izin vermiyor kim tan ın gözleri bana her şeyi unutturuyor bütün o yaşadığım acıları bütün o şahsıma edilin sözleri gerçekten unutmuştum  aşk bumu eyer bu ise kim tana aşık olmuştum.                                                                                                                                       çekik gözleri gülünce  daha çok çekiliyordu  o kadar masum ki sanki yeni doğmuş bir bebeğin bakışları ile eş deyer deydi  .   her şey Rüya ise bu rüyadan uyanmak istemiyorum uyuyan güzel gibi bir asır Belki 1 yıl belki de milyonlarca yıl bu rüyayı göre bilirim
"dünyada mısın?"
"evet dünya'dayım"
"iyi peki taksi geldi "
evet hikayemin sonu gelmişti o masum gözleri belki hiç görmiyecektim belkide o masum gözler bana bakacaktı yada gidecekti .
kim tan bana bakarak şöyle dedi
"görüşürüz adını saklayan kız "    
keşke bir daha görüşe bilsek keşke senin gözlerine hep doya doya baka bilsem  ne güzel olur o tatlı konuşmanı kulKlarım duysa ne güzel olurdu   .
"görüşürüz"
taksi 'nin kapapısı kapatarak arabaya oturdum  camdan dışarı baktım hala ordamı diye ama yoktu sanki filmin fragramı gibiydi tam en heycanlı yerinde kesildi ve tam kapanmamış yaralarım tekrar kanamaya başladı .
taksinin şöförü bana dönerek konuştu
"nereye gidiyoruz abla?"
"ablamı?!"
"he abla  niyeki?"
"gercekten cidimisiniz ya ne ablası! senin nerden ablan oluyorum ben moruk
sizin gibi pis teşkolar kızlara böyle demeye devam ederse türkiye biraz zor gelişir  moruk "
elimdeki çanta ile kafasına vurup  brni indirmesini söylmesini söyledim
"tamam abla bidaha abla demem ne olur vurma artık beynimdeki hücreler geberdi abla "
"terbiyesiz bak hala abla diyor utanmadan . Sende beyin yokki hücrelerin ölsün erkek müsvettesi!cabuk durdur arabayı  "
araba durdu bir hırs ile kapıyı açtım  yanım dan geçen hızlı araba annemin ölümünü hatırlattı ve gözlerim doldu ağlamamak  için kendimi zor tutum .
hızlı adımlar ile  karşı kaldırıma geçtim  otobüs durağında beklemeye başladım.
yanıma bir spor araba yaklaştı ve camını indirdi ve bana seslendi
"hey ismini saklayan kız atla hadi"
"ben mi ?"
"evet sen"
"peki"
arabanın kapısını açtım ve oturdum kapıyı kapatmamla  elerimiz bir birine deydi elimi çekerek   emliyet kemerimi takmaya çalıştım ama kalbim o kadar hızlı atıyorduki elim ayağım bir birine karıştı  ne yapacağımı bilmiyordum gidikce yanaklarım kızarıyor  nefesim daralıyor kalp atışlarım dakada 1.343354
atıyor'du  birden suratımın tam hizasına geldi  ve elerimin üzerine koydu
"sakin ol "
düşüncelerimimi okuyor ? yoksa çok mu beli ediyordum hiç bir fikrim yok şu an  elerimi yavaş yavaş  cektim 
"ben sakinim "
"eminmisin "
"evet"                                                                                                                                                                                            "tamam o zaman sıkıntı yok " 

derin bin nefes alıp önüme döndüm arabayı bir an hızlandırdı refleksmidir   nedir bir den vücudum arkaya doğru gitti . Biraz gittik  den sonra arabayı yavaşlatıp bana döndü                                     " nere ye gidiyorsun? yani seni nereye bırakayım "                                                                                                  " beni hava alanına bırakırsan sevinirim "     aslında beni sonu olmayan  uçsuz bucaksız kimsenin olmadığı bir yere bırakmasını isterdim ama malesef dünyada öyle bir yer bulunamaz  ne yazı ki ...          

koreli sevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin