BABA ?

312 25 8
                                    

   Sabaha karşı uykuya dalan Nathalie okula geç kalmıştı. Dersleri boştu, bu yüzden herkes sınıfta istediğiyle konuşuyordu.

  Sınıfa girdiğinde sınıf onu dedikodusunu yapıyor. Leonardo ise onu korumaya çalışıyordu.

  - O şizofrende ne buluyorsun dostum !

  - Arkadaşım hakkında böyle konuşamazsın !

  - Arkadaş mı diyelim sevgili mi ?

O an Nathalie kapının ağzında durmuş konuşmaları izliyordu. Ve :

  -ARKADAŞ !!

diye atıldı ortaya.

  Durumun ciddiyetinin farkına varamayanlar Nathalie'nin konuşmasına şaşırarak alay etmeye başladılar.

  Sonra Nathalie çantasını sırasına fırlatıp " Ne var konuşamaz mıyım ?" dedi ve dışarı çıkıp kapıyı çarptı. Leonardo da Nathalie'nin arkasından çıktı.

Nathalie okulun kafeteryasına gidip ağlamaya başladı. Leonardo bir sandalye çekip yanına oturdu. Elini Nathalie'nin omzuna koydu. Ve Nathalie dayanamayıp Leonardo'ya sarıldı. Başını Leonardo'nun göğsüne bastırıp hıçkırarak ağlamaya devam etti.

  - Şşş ağlama ben biliyorum senin nasıl biri olduğunu. Bizim arkadaşlığımız kimseyi ilgilendirmez. Takma onları lütfen.

  - Leonardo iyi ki varsın.

  - Ağlama lütfen. Artık ben varım yanında kimse dokunamaz sana.

   

  Nathalie Leonardo'nun beline sardığı ellerini daha da sıktı. Sen benimsin dermişcesine sıkı sıkıya sarıldı. Leonardo da karşılık verdi. On- on bir dakika sarıldılar. Nathalie ise ağlamaktan kendini alamıyordu.

  Gözlerini silmek için geri çekildiğin de ise şu soru çıktı ağzından.

  - Sevgilin kızmaz mı ?

  - Niye kızsın ki ?

  - Başka bir kıza sarılıyorsun sonuçta.

  - Zaten son zamanlarda pdk iyi değil aramız.

  - Neden ?

  - Bilmiyorum soğuk davranıyor mesajlarıma cevap vermiyor. Ya beni sevmiyor ya da başkası var.

  - Seni neden sevmesin ki sevilmeyecek gibi misin ?

 

  Bunu söyledikten sonra söylediğine pişman olmuş gibi ağzını kapattı, yüzünü çevirdi, gözlerini çevirdi yanakları kıpkırmızı olmuştu. Leonardo'nun aksine gözleri parladı, yüzündeki tebessümle Nathalie'nin gözlerine bakmaya çalışıyordu :

  - Ne dedin sen ?

  - Hiç bir şey demedim.

  - Hadi ama bir kez daha duymak istiyorum. Lütfen bir kez daha ?

  - Yanlışlıkla söyledim tamam mı ! Abartma artık.

  Leonardo ona bakarak sırıtıyor bir yandan da cevap vermeye çalışıyordu:

  - Pekin Nathalie'cim öyle olsun.

                                             

                                                                  * * *

  - Leonardo ?

  - Yok.

  Leonardo o gün okula gelmemişti. Nathalie bayağı merak etmişti: "Neden gelmedi bu bir şey mi oldu acaba ? "

  O gün okul zor bitmişti. Zamanı çok geçiren Nathalie okul çıkışı onların evine gitmeyi düşündü. Ne yapabilirdi ? Gitse nasıl olurdu ?

  Kaldırım kenarındaki bir banka oturdu. Böyle düşünürken bir an isteksizce ayağa kalktı. Bu içindeki duyguların gücü olsa gerek ayakları o kırmızı binayı hedef belirlemişti.

  Kapının önüne geldiğin de Leonardo'nun soyadını düşündü. Sonra da ziller de soyadı Hilderbrand olan isimleri taradı ama bulamadı. Fakat yukarıda bir zilde isim yazmıyordu. Mantığına bakılırsa yeni taşındıkları için zile isim koymaya fırsat olmamıştı. Nathalie'nin o zile basmasıyla Leonardo'nun sesi duyuldu :

  - Anne sen misin ?

  - Hayır benim. Nathalie.

  - Yukarı gelsene.

  Leonardo kapıyı açtı. Nathalie merdivenleri tırmanarak Leonardo'nun yanına geldi:

  - Okula gelmedin merak ettim.

  - O kadar da önemli bir şey değil ya gece geç yattım sabah da uyanamadım.

  Leonardo elini içeri gel şeklinde uzattı. Nathalie içeri girerek bir koltuğa oturdu. Biraz sonra içeri Leonardo girdi. Mutfağa gidip kahve yapmıştı. Kahvelerini yudumlarken Nathalie Leonardo'ya tekrar sordu :

  - Yüzün niye böyle solgun hasta gibisin, seni uyutmayan neydi dün ?

  - Ayrıldık.

  - Ne ?

  - Mesafeler varken olmuyormuş.  Başkasından hoşlanmaya başlamış. Bana artık ihtiyacı yokmuş. vıdı vıdı vıdı.

  - Saçmalamış ya. Aşk dediğine mesafe engel olur mu ?

  

  Daha sonra gözüne duvardaki saat ilişti :

- Leonardo sanırım gitmem gerekiyor. Geç kalıyorum. Kendini daha fazla üzme olur mu ?

- Nathalie.

Sözü yarım kalmıştı.

"Efendim" dedi Nathalie sorunun devamını beklediğini belli ederek.

  - Sarılabilir miyiz ?

  - Tabi.

  Leonardo Nathalie'yi kaslı kollarının arasına aldı ve dakikalarca birbirlerinin kalp atışlarını dinlediler.

  Nathalie Leonardo'nun omzundan dışarı bakarken gözü sehpanın üzerindeki çerçeveye ilişti :

  - Baba ?

 

RANZANIN İKİNCİ KATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin