NEDEN BAŞARISIZIM?

78 2 2
                                    



                                                               

Bu kitapta bazı bilimsel veriler kullanılmıştır. Bu veriler ışığında öngörülen başarı formülleri sizlere sunulmuştur. Bu ve buna benzer başarı kitapları sizi başarılı yapmaz ama size yol gösterebilir. Başarı gidecek olan yolu ancak siz tayin edersiniz. Kitabın içeriğini okumadan önce şunu ifade etmekte yarar var. Başarmak için önce kendinizi sorgulamanız, kendi durumunuzun ne olduğunu bilmeniz de fayda vardır. Önce bir tespitte bulunun. Daha sonra gideceğin yerin size olan mesafesini nasıl alacağınızı düşünün ve bir plan yapın. Başlarken hangi dalda başarılı olmak istiyorsanız, o dalda en iyi kim, bu işi nasıl yapmış onları araştırın. Kendinize model belirlemeniz önemlidir. Başarılı insanların ortak özellikleri sizi başarıya giden yolda hızlandırır. Unutmayın her işi en iyi yapandan öğrenmek sizi daha iyi yapabilir. Burada en temel şey ise başarıyı sizin ne kadar çok istekli olduğunuza bağlı olduğunu unutmayın. Eğer gerçekten istiyorsanız, zorluklar, engeller sizi yıldırmaz. Başarılı olmanız dileğiyle başarıya giden yolları bir özetleyelim.

- başarı emekten mi geçer?

Başarının sözlük anlamı, arzulanan sonuca ulaşmaktır. Arzulan sonuca ulaşmak emek, alın teri, zaman ister. Bir hikâyeyle başlayalım. Hikâyeye göre sihirbazın biri öyle güzel hünerler göstermiş ki sultan sihirbaza hayranlık duymuş ne güzel bir marifeti var demiş. Buna duyan veziri "sultanım, sihirbazın marifeti onun çalışkanlığı ve pratiğinin sonucudur." Sultan sinirlenmiş, vezirinin kendisine katılmaması tüm zevkini kaçırmış. Vezire "seni nankör adam, nasıl bu becerinin pratikten geldiğini iddia edebilirsin. Yeteneğin ya vardır ya da yoktur. Senin zaten beraberinde zindana götüreceğin hiçbir yeteneğin yok. Ama orada yalnız kalmayacaksın. Kendi türünden bir danada hücre arkadaşın olacak." Veziri zindana danayla birlikte atılır. Bunun üzerine birinci günden itibaren vezir, danayı her gün kucağında taşımaya zindan kulesindeki merdivenlerden çıkartmaya başlar. Her gün yaptığı pratikle vezir iyice güçlenmiş. Aylar geçmiş, dana koca bir öküz olmuş. Vezir hala pratiğe devam eder. Bir gün, Sultan, hücredeki veziri hatırlamış ve hemen kendisine getirilmesini istemiş. Veziri gördüğünde sultan gözlerine inananmış. "Aman Allah'ım, sen bana yardım et, bu ne büyük yetenek diye haykırmış. Öküzü kollarında taşıyan vezire hala inanamıyormuş. Vezir tekrardan konuşmaya başlamış. Gördüğünüz üzere bu bir marifet değil, gücümü çalışkanlığım ve çalışmalarım bir sonucudur. Bu hikâyede olduğu gibi başarmanın temeli çalışmaktır.

Bilinçaltının gücü – alışkanlıklar- yargılamak

Sürekli bir çaba içinde olduğunuz halde tüm çabalarımızın beklentilerimizi karşılayamamasının nedeni hiç düşündünüz mü? İyi bir işte çalışmak istediniz ama tam tersini buldunuz rahat yaşamak istediniz, rahata bir türlü kavuşamadıysanız işte bu kitap bunu neden başaramadığınızı anlatıyor. Bilimsel bir gerçekle başlayalım. Bir insan doğumundan 120 milyar gliyal hücre, aktif nöronla doğuyor. Zamanla bu nöronlar budama denilen olaya uğruyor. Yetişken bir birey olduğumuzda ise 10 milyar aktif nöron bulunuyor. Nöron sinir sisteminde temel yapı taşı olan sinir hücresini oluşturuyor. Kısaca bilgilerin aktarımını sağlayan ağ diyebiliriz. Bunları bilinçaltı ve bilincimiz oluşturur. Bilinçaltı 4 milyar nöron kullanırken bilincimiz 2bin nöron kullanır. Yani bilinçaltı bilincimizi kat be kat güçlüdür ve kontrol nerdeyse ondadır. O halde bilinçaltına iyi bilmemiz gerekir. Çünkü çoğu davranışımızın altında gerçek, bilinçaltında yatar. Bilinçaltı beynimizin bizim farkında olmadığı yanıdır. İstemsiz olan tüm davranışlarımızı kontrol altında tutar. Bunların hatıralarımızı, deneyimlerimizi, bağışıklık sistemimizi, sezgilerimizi kadar daha birçok şeyi kontrol altında tutan bizim otomatik beynimizdir. Önceden oluşturduğumuz tüm yargılar, herhangi bir davranış sergileneceği zaman otomatik beynimiz tarafından yani bilinçaltı tarafından yönetir. Eğer herhangi bir davranış bilinçaltından bilinç seviyesine çıkartılmazsa bilinçaltında olan sizin kaderiniz olacaktır. Bir davranışın bilinçli olarak da kullanılması ya da başka bir tabirle bilinçaltı olumsuz bir davranışın olumlu bir hale bilinçli hale getirmek için psikolojik sınır olan 21 gün kuralını uygulamak gereklidir. Şimdi bunu örneklendirelim. Bir sokaktan geçiyorsunuz, karşınızda iki araba arka arkaya geliyor olsun. O anda sokaktaki binadan size biri seslense ve siz sesin geldiği yere baksanız, tam o anda yüksek bir gürültü duysanız, aklınıza ilk anda ne gelir, hadi cevap verin. Şimdilik bu sorunun cevabını konunun bitiminde vereceğiz. Şimdi bir de şunu düşünelim. Kocaman siyah bir ayı düşünmeyin. Şimdi ne oldu. Tabi ki kocaman siyah bir ayıyı düşündünüz. Peki, ben size siyah bir ayıyı düşünmeyin dediğim halde siz neden düşündünüz. İşte bilinçaltı önceden öğrendiği kavramlarla otomatik olarak hareket etti. Burada dikkat edilmesi gerekilen nokta olumsuz bir duyguyu bile hiç kesintiye uğramadan yargılaması. Beyin bilinçaltını kullanırken bu olumsuz ben bunu almayım diyemez. Ancak bunu bilinçaltını bilinçli hale getirdiğimizde bu durumla savaşırız. Şimdi başka bir örnek verelim. Sürekli grip olan insanlar vardır. Hiç düşündünüz mü bu insanlar neden sürekli grip oluyor? Sebebi yine bilinçaltıdır. Çünkü öğrenmiş olduğu bilgi grip kelimesinde bile beyni bilinçaltı sevk etmesine yeter de artar bile. Önceden yaşamış olduğunuz bu duygu sizi derinden etkilemiştir. Grip olan birini gördüğünüzde hemen devreye girecektir. Beyin öğrendiği kaydı hemen bulup size hazır hale getirecektir. Karnınız tok olsa bile güzel kokan bir yemek gördüğünüzde canınız yemeği yemek isteyecektir. İşte hepsi bu bilinçaltı davranışınızın eseridir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

başarılı Olmak İster misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin