Altı Harf

79 1 1
                                    

Parmaklarımın ucunda. Dokunduğum anda parmaklarımla büyülü şekiller can bulcak gibi. Belki bir tavşan, belki bir ayı, belki de bir kuş. Evet normal insanlar bu kadarını görür. Benimse gözlerimde can bulan o altı harf. Hayır kendimi övmüyorum. Sadece normal insanlardan biraz farklıyım. Dediğim gibi normal insanlar parmaklarımın ucunda gibi gözüken bulutlardan tavşan yaparlar. Bense onlardan altı harf oluşturuyorum. Normal bi insan değilim. Ayrıca midemde tükenmek bilmeyen bir ağrı , gaipten gelen sesler, gözlerimde aynı anlık görüntüler... Evet normal değilim. Hasta da değilim. Sanırım sadece aşığım. Belki daha da fazlası...

"Hadi gidelim.."

Bakın yine duyuyorum. Hep onun sesi. O büyülü tını.. O altı harfin sahibi...

"Hadi Zach seni bekliyoruz kalk geç kalacağız."

Gözlerimi açtığımda kesilcek bir yaşam gibi bu ses. Onun dudaklarından dökülen ismim..

Evet burda gözlerim kapalı onu dinlemek çok güzel ama kızdırmak da istemem.

"Geldim Meggie bekleyin. " İşte o altı harf. Bana Capricornun ülkesine sahipmişim hissi veren, elimin altında tek benim sahip olabilecegim bi gücü bana farkettiren o altı harfin sahibi. Meggie. ..

Üç arkadaşız. Arkadaştan daha da öte aslında. Meggie ben ve Frank . Doğar doğmaz ayni küveze konmuş ve resmen kaderleri birbirine bağlanmış üç dost. Aynı yatakta sabahlamış, aynı banyoyu kullanmış, aynı diş fırçasını kullanmış üç dost. Yani hayatımızda kesinlikle aşk yok. Birbirimize çok küçükken söz verdik. Dostluğumuza hiçbir engel koymayacağız. Hadi ama . Daha çocuktuk. Saçma sapan bir söz işte. Ama tabi bu düşüncem bende kalsa daha iyi olur. Dostluğumuza zarar gelsin istemem!. Aslında doğduğumdan beri aşık değilim Meggie'ye. Meggiye aşık oluşum... O an.. Onun o yüreğimi parmaklarıma dolayan sözleri..

Evet tam üç yıl önce . Ben ve Meggie yine burda . Yine aynı çınarın altında uzanmıştık. Ve Meggie aynen şöyle söyledi;

Bir dostluk hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin