~Eylem~
Üstüme birşey atladığını fark edip gözlerimi açtım. Üstümdeki battaniyeyi çekiştiriyordu. "Ya Bahar sabahları işkence yapıyorsun" dedim. Bahar "saat 10.30 hadi kalkin artik". Yandaki Nazlıya baktım. Hâlâ uyuyordu. "Bahar bence Nazlıyı uyandırmalısın" dedim. Nazlı gözleri kapalı ve uykulu sesiyle "Eylemmm bunu bana yapma" dedi. Bahar "Lan kalkın sanki sizi kesiyorum alt tarafı kahvaltı ettiricem off banane zaten yemeyin ben sizin için o kadar şey hazırlayayım tamam ya tamam" dedi. Bu Baharın en iyi taktiğiydi. Ama her seferinde kanıyordum. "Tamam prenses geliyorum kalk Nazlı sende" dedim. Bahar tatlı tatlı gülümsedi. Salona gidince masayı donatan Bahar hâlâ mutfaktan birşeyler getiriyordu. Nazlı "bunları kim yiyecek" dedi. "Bahar senin sabah zevkine başlarım hep israf hep israf ama ya" dedim. Bahar " krep yaptım onu yapınca omlet de yeriz dedim daha sonra peynirli poğaçaya bayılacağınızı düşündüm ve pata-" diyecekken Nazlı sözünü kesti. "Tamam Bahar tamam ben sadece omlet yerim" dedi. "Bende krep poğaça börek" dedim ve ellerimi masayı gösterip "hepsini yiyebilirim" dedim. Nazlı "Eylem bu kadar yiyip nasıl bu fizikle kalabiliyorsun ya" dedi. Güldüm. Bahar mutfağa gitti. Masaya oturdum. Bahar elinde sosis ile döndü masaya yerleştirirken "Su nerde" dedim. Bahar "o erken çıktı hadi çabuk yiyin bizde çıkalım okula geç kalmamalıyız" dedi. Nazlıyla birbirimize bakıp "bizene yaa" dedik. Bahar gözlerini dikti ve tam başlayacakken "yok ya ona değil okula tam zamaninda gitmeliyiz bence dimi Nazlı " dedim. O da korkarak kafasını salladı. "Iyi bakalim hadi çabuk yiyelim" dedi Bahar.
~Su~
Yürürken araba çarptı. Yere düşmüştüm sadece ,şiddetli değildi. Yanıma yakışıklı birisi geldi ve elini uzattı. Yardımıyla kalktım. Bana çarpan adam arabadan indi ve gelip "birşeyi var mı" dedi. Bende "yok ya iyiyim" dedim. Adam bana bakıp "pardon? Ben arabamın birşeyi var mı diye sordum" dedi. Yanımdaki anlamamış bir şekilde bakiyordu. Aynı şekilde bende anlamamıştım. Adam araba hastası olanlardandı sanırım bunun üzerine yanımdaki yakışıklıya göz kırptım ve adamın arabasının arka tarafına yürürken bir yandan çantamdan Anahtarı çıkarıyordum. Arabayı çizerek koştum. Yanımdaki de benimle birlikte geliyordu. Arkada kalan adam ise bize sövüyordu ve arkamızdan geliyordu. Ayağım burkuluyor gibi olmuştu düşecekken elini uzattı. Tuttum ve koşmaya başladık.
~Bahar~
Kızlar yemeklerini yiyip odalarına çıkmışlardı. Yine masayı toplamak bana kalmıştı. Bende hazırlanıp dışarıya çıktım. Nazlının arabasında bekliyorlardı. Ön koltuğa bindim. Eylem arkada uzanıp çantayla gözünü kapamıştı. Nazlı arabayı sürerken bir anda "hiihh" dedi. Anlamamış şekilde yüzüne bakarken Eylemde doğrulmuştu. Ikimizde Nazlı ne saçmalayacak diye bakıyorduk. "Görüyor musunuz" dedi. Eylem ile aynı anda "neyi" dedik. "Indirim var inin arabadan" dedi. Eylemle biraz inat etsekte bizi arabadan indirdi okula yürüyerek gitmek zorunda kaldık ve okula geldik.
~Nazlı~
Kızları arabadan attım ve kozmetik mağazasına daldım. Rujlara dalmışken arka reyonumdaki parfümleri havaya sıkıp koklayan bir adam vardı. Bir yandan da ıslık çalıyordu. Arkamı dönüp uyaracakken arkamdan biri omzuma elini koydu. "Bakar mısınız" dedi. Arkamı dönüp gülümsedim. Islık çalan kişiydi. Elini uzattı. "Ben Ateş , Ateş Acar" dedi. Elimi uzatmadım. Adımı da söylemedim. "Ne vardı?" Dedim.
Ateş: Bu parfümlerin hangisini almalıyım sizce
Nazlı: hoşuna gideni al banane
Ateş: Karasız kaldım yardım istiyorum sadece niye bu kadar agresifsin ki
Nazlı: tamam hangi parfümler arasında kaldın
Ateş arkasındaki reyonun hepsini gösterir.
Nazlı:Yuh hepsinde mi karasız kaldın
Ateş: Birazında
Nazlı: Sevgilin ne tarz seviyor
Ateş: Hangisi
Nazlı: Hangisi? 1 den fazla yani
Ateş: Sayılır
Nazlı: Şaka heralde bu
Ateş: Yoo
Nazlı: tamam tamam ben gidiyorum
Ateş: Dur ya adını bile söylemedin hem daha numaramı felan istersin sanmıştım
Nazlı: 1. Adım seni ilgilendirmez 2. Numaramı insanlarla paylaşıyorum
Ateş:hiç yakışıyor mu size bu laflar
Yüzüne kızgınca bakıp çıktım. Derse değilde alışveriş merkezlerine atıcaktım kendimi ee sonuçta ektim okulu
