Kapidan iceriye girdik. Polat Alemdar ve ekibi gibi yuruyorduk ta ki sinif hocamiz olacak yusuf hocayi gorunceye kadar.
Okulun on bahcesine dizildik. Sira vardi. Ebu'nun sevgilisi vardi fakat apo ile ben bekardik ve okulumuza yeni gelen citirlar vardi. O citirlardan bi sevgili yapmamiz gerekiyordu. Yeni olduklari icin onlari tavlamak kolaydi.
Ben Ebu'ya surekli Rümeysa (Ebu'nun sevgilisi) ile nasil tanistiklarini daha dogrusu Rümeysa'yi nasil kendine asik ettigini soruyorum. Biraz daha ileri gitsem kalem kagit alip not tutacagim. Ebu'dan aldigim tiyolari bir bir uygulamaya basladim. Tabi Apo'da ayni sekilde.
İstiklal Marsi ni okuduktan sonra siniflara dagildik. Herkes tatilde neler yaptigini anlatmaya baslamis bile. Bense kosede tek basima oturmus olece arkadaslari izliyorum. Muhabbete katilamiyorum ne diyeyim butun yaz koydeydim amelelik yaptim mi diyeyim ? Ve hocamizda geldi. Gelen hocamiz malesf İbrahim Balcı'ydı. konusmasi aynen su sekildeydi
"gunaydin cocuklar bu sene ders programimiz soyle..." gerisini hatirlamiyorum uyuya kalmisim heralde.
Nihayet okul cikisi oldu ve herkes evlere dagildi. Bizde yurda geciyoruz tabi. Bi baktim ebu yok Apo ya sordum "Ebu nerde" Apo bana bakti ve -her zamanki gibi- dercesine "sence" diye sordu. Nerde olucak Rümeysa nin yaninda. Bizde Apo yla butun okul dagilincaya kadar okulun kapisinda bekledik.
Eee nede olsa cok is var. Kiz begen. Hangi sinifta oldugunu ogren. İsmini ogren. Faceden ekle falan filan iste.
İkimizde sevgili adaylarini begenmistik. Simdi yurttaki dokuzlari sorguya cekmeye geldi sira. Tam o sirada Cemil hoca geldi.
"Ne lan ilk gunden dokuzlarla ne kadar yakin oldunuz."
İcimden Cemil hocayi iyi bi...
"Kimle yakin olacagimizi sana mi sorcaz hocaa" dedi Apo. O gulen surati bi anda yamuldu. Bi yandan sevindim postayi koyduk bi yandanda dusundum bu adam bu sene bizle cok ugrascak diye...
Bi sonraki bolumde gorusmek uzere...
YORUM PLEASE :)
