Camilla o kadar çok içki içmiş ki sabah başını yastıktan kaldıramadı. Gidip kendine haftasonu indirimden aldığı kahve makinesiyle kahve yapacaktı. Mutfağa doğru giderken telefonuna gelen mesaja baktı.
-Baş ağrısıyla uyandıysan Workstreet'deki Starbucks'a gelir misin?
David.
Yüzüne çok sıcak bir gülümseme yayılan Camilla kendini giysi dolabının önünde bulmuştu. Saate baktı ve sabah 10:00'un kırmızı iddalı bir elbiseyi uygun olmadığını düşündü. En iyisi doğal olmaktı. İçinde beyaz desenler bulunan mavi kot pantolonu düz siyah buzul kombine etmişti. Ve saçlar.. en iyisi dağınık bir at kuyruğu. Evet.. Evden çıkıp yüzüne vuran rüzgarın tadını çıkardı.
David'i gördüğünde istemsizce gülümsedi. Fakat.. David galiba bir adamla tartışıyordu.
Camilla hızlıca yanlarına gitti.
-David, sorun ne?
-Şu lanet adama müziği kapatmasını söyledim, fakat burada başka müşterilerin olduğunu söylüyor.
-Bayım konuşmanıza dikkat edin.
-Etmezsem nolur? Kovar mısın beni? Hadi durma devam et.
-David. Yeter. Bayım Üzgünüm, David benimle dışarı gelirmisin?
Neler oluyor?
-Ben sadece müziği kapatmasını söyledim. O da bana burada başka..
-David. Bana müzikten neden rahatsız olduğunu söyle.
-B-ben bilmiyorum. Son zamanlarda ışıktan müzikten nefret ediyorum. Ve bazen herşey çok yabancı geliyor.. Ah Tanrım bana neler oluyor böyle...
Diyip gözlerini sıvazladı.
Oh.. Olamaz. Bu belirtiler, Aman Tanrım şizofreninin belirtileriydi. Ama yinede onu bir doktora götürecekti. Eğer şizofreni başlangıcıysa tek çaresi ilaçlar ve onunla gerçekten çok iyi ve hassas olarak ilgilenecek bir psikologtu. Evet bu psikolog ta kendisiydi..
![](https://img.wattpad.com/cover/13651871-288-kc32c90.jpg)