3. BÖLÜM

15 2 0
                                    

(BERK'İN AĞZINDAN)
Allah'ım galiba cennetteyimmm. Az önce Kumsal bana el salladı ve beni yanına yanına çağırdı. Ne dedi inanamazsınız. Kalemin var mı dediii. Gözü gözüme değdi.
Ve şuan derste, benim kalemimle yazi yazıyor lan benim kalemimle hem de. Kalemi çerçeveletip odamın duvarına asıcam.

(ÖĞLE YEMEĞİ)
Buğra ve Berk çoktan yerlerini tutup çıtır tavuklarını yemeye başladılar. Buğra şöyle der

-Dostum cebindeki şu paslanmış parayı cıkar iğrenç kokuyor.

-Üzgünüm Buğra ama koleksyonumdan tek bir şey daha eksilezmez. Ne ? Bi dakika ! Sen nasıl bu kokuyu aldın, dostum sen iyi olduğuna emin misin? O ısırıldığın geceden beri seni tanıyamaz hale geldim. Normal bir insanın yapamayacağı şeyleri yapabiliyorsun. Bunu nasıl yapıyorsun?

-Bilmiyorum. Ama dün dolunayın olduğu gece kendimi kız soyunma odasında Teresa ile duşta buldum.

-Ne? Dostum bunu her nasıl yapıyorsan bana da öğrenmelisin. Belki Kumsal 'da da işe yarar.

(Gülüşmeler)

Kumsal masalarına doğru yaklaşır ve "Selam çocuklar, bu Teresa vee benim yeni en yakın arkadaşım."
Berk Teresa'yı görünce gülme krizine girer. Ve Buğra'nın ağır elini karnında hisseder. Berk "Dostum bu kadar güçlü olmayı nasıl başardın?? Normalde ben seni döverdim aaaaaa aciyo mal!!" der.
Teresa ile Kumsal masaya oturmak için izin alırlar ve otururlar. Teresa Kumsal'a neden salata yediğini sorar ve

-Diyetteyim görmüyo musun kilolarımı!
Aradan Berk lafı ağzında geveleyerek , elini yanağına yaslamış bir şekilde "Sen her halinle güzelsin Kumsalimmm"der.

(Son ders)

Sınıfın kapısı alacaklı gibi tıklanır. Ve içeri gözleri parlayan ve kırmızı gozlu biri girip Teresa ile Kumsal'ı yaralayıp onları kaçırır. Berk ve Buğra telaşlı bir şekilde onların peşinden giderler , gunlerce onları ararlar fakat bulamazlar. Tüm İzmir onları arar fakat tek bir iz bile bulamazlar. Kumsal'a ait olan kan gölü dışında...

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin