"Tae doğruluk mu cesaretlik mi?"
Jimin...
Doğruluk seçersem Joonseo'u sevip sevmediğimi soracağına eminim. Bu yüzden asla doğruluk demeyeceğim.
Beni biraz olsun kıskan istiyorum.
Peki ya cesaret dersem?
Ah Jimin bu konuda senden oldukça korkuyorum.
İçindeki dominant deli kişiliğini hesaba katarsak ,
Gerçekten korkuyorum..
"Cesaret!"
Derken zilin sesiyle irkildim.
"Sanırım siparişimiz geldi! Oyunu daha eğlenceli yapacak."
"Pizzacıyı dudağından öp Tae!"
"Ne?"
"Duydun işte, onu öp."
Kafanı kırasım geliyor Jimin. İlk öpücüğümü sana bahşetmek isterken sen bana ne diyorsun.
Aptal..
Başka seçeneğim yok.
Eğer itiraz edersem evde 1 hafta kedi kostümüyle dolaşmak zorunda kalırım.
Aslında giymek sorun değil.
Sorun şu ki resmimi çekip her yere koyuyorlar. Bu gerçekten utanç verici.
Kapıya doğru ilerlerken hepsi peşime takıldı. Azgın itler.
Ellerim titrerken kapıyı açtım.
"Buyrun siparişiniz."
Pizzaları alıp Jimin'e uzattım. Piç bir şekilde gülen Jimin'e.
Yoongi çoktan telefonunu açıp video çekmeye başlamıştı.
Şerefsiz.
Önümdeki pizzacı ödeme beklerken ben dudaklarına yapıştım.
Gözlerim açık onunkilere bakıyordum.
Korkmuş muydu?
Şaşırmış mıydı?
Bir tepki vermiyor
Ve ben arsızca onu sömürüyorum.
Yavaşça geri çekildim. Elimi cebime uzatıp ödemeyi yaptım.
Parayı alıp yürümeye başladı.
Garip hissediyordum.
"Hey! Dur."
Başını çevirip gözlerime baktı.
"Ö-özür dilerim"
"Sorun değil. Böyle kullanılmaya alışkınım"
Selam dostlar.
Bir tutam vmin döktüm. Ama azıcık.
