''İşte bu,aradığım,bulmayı hayal ettiğim kız tam da bu.''
''Sen neden bahsediyorsun David?''
''Şu gelene bir baksana.''
Lindsay,telefonla mesajlaşmayı bırakıp arkasına döndü.Gördüğü manzara karşısında ağzı açık kalmıştı.Daha iyi bakmak için güneş gözlüğünü çıkardı ve eline aldı.David ve Lindsay'nin bulunduğu yere doğru bir kız çocuğu yürüyordu.İnci gibi masmavi,minik gözleri dikkatleri üzerine çekiyordu.Üstünde eskimiş kırmızı bir tişört vardı,altında da mavi ve yırtık bir pantalon.Bembeyaz teni,ince ve biçimli bir bedeni vardı.Kahverengi ve dümdüz olan saçları beline sarkıyordu.İnce bir çizgi gibi olan kaşları,pembe ve kalın olan dudakları,hafif kırmızı yanakları ve minik burnu da ifadesiz yüzüne ve etrafa aldırmayışına rağmen güzelliğini öne sürüyordu.İşte o zaman Lindsay'nin yüzünde memnuniyet ifadesini belirten bir gülümseme belirdi.
''Marvin'i arasan iyi olur,sanırım aradığımız kızı bulduk.''
''Peki şimdi ne olacak? Kızın filmde oynamak isteyeceğini nereden biliyorsun?''
''Ona bir baksana.Bir zengin züppesinin çocuğuymuş gibi mi duruyor? Hayır.Aksine. Ailesini kolayca ikna edebiliriz.Ayrıca tam da aradığımız kişi.Tek gereken şey ailesini bulmak.''
''Yani onu takip etmemiz gerektiğini söylüyorsun.''
''Aynen öyle.. Hey şuraya bak.Peşinden gelen çocuğu gördün mü?''
''Şu sarışın,elinde cüzdan olan mı?''
''Evet,evet..Tabii ya.Hırsız bunlar.Evleri barkları yok.Sokakta yatıp kalkan çocuklar.Küçücükler ama ne yapsınlar işte.Kimse onlara yardım etmez ki.Adaletsiz dünya.''
''Belki de onlara hırsızlık yapmayı zorunlu kılan birileri vardır.Dilenci çocuklara yapılanlar gibi..''
''Pek sanmıyorum..''
''Emin misin?İki sokak çocuğu bir cüzdan çalıyor..Eğer onların yerinde olsaydım karnımı doyurmak için ekmek falan çalardım.Bu eski kıyafetler ve o cüzdanla bir markete girip alışveriş mi yapıcaklar dersin?''
''Hey! Koşmaya başladılar.Gel hadi..''
Karşı kaldırıma geçtiklerinde marketin yanındaki uzun sokaktan gelen polis arabasını gördüler.Hızlanan çocuklara tam yetişmişlerdiki polis arabası hemen önlerinde durdu.Arabanın içinden zayıf,orta boylu,35 yaşlarında bir adam indi.
''Şeker çalmak için o cüzdan size biraz fazla değil mi,ha?''
Lindsay hemen yetişti.
''Ah,memur bey..Çocukları affedin.Sadece bir ekmek parası istediler.Vermeyince de kızıp cüzdanı aldı çocukcağız.Onlar da aç işte,ne yapsınlar.Her neyse..Şikayetçi değilim.''
''Pekala,bayan..Siz ikiniz bugün şanslı gününüzdeydiniz,kendinize dikkat etseniz iyi olur.Gözüm üstünüzde.''
Araba uzaklaşırken,kız şaşkın gözlerini Lindsay'e ve arkasından gelen David'e çevirdi.
''Siz de kimsiniz?''