Hyung?

31/1

Hoseok'suz dördüncü siktiğim gün daha bitiyordu.

Bang PD, Hoseok dans odasını terk ettikten sonra bizi odasına çağırıp duru hakkında bilgi vermişti.

Bang PD : Çocuklar neler oluyor bilmiyorum ama bu durumunuz hiç hoşuma gitmiyor! Hoseok iki gün önce yanıma geldi ve ona izin vermem için yalvardı. Bir hafta boyunca ailesinin yanında kalacak. Lütfen geri döndüğünde onunla iyi geçinin. Yoksa sanırım o gruptan dahi ayrılmak isteyebilir çünkü durumu hiçte iyi görünmüyordu.

Hala nasıl nefes alıyordum yada alıyor muydum? Bilmiyorum ama tek çarem daha var olan, iki günüde atlatacak gücü kendimden bulmak.

4 gündür şirkete gidip sadece görünüyor ve hyungların odalarında sessizce oturup müzik dinliyordum.

Onsuz yaşam zordu, çünkü nefes alınmıyordu.

Aranıyor ; Nefesim...

"Aradığınız numara kullanılmamaktadır."

Kullanılmamak?

Korkuyla kalktığım Hoseok'un yatağında korkular içersinde çırpınıyordum.

O anda odaya giren Namjoon hyung konuşmuştu.

Namjoon ; Jungkook sana bir şey söylemem lazım.

Söyle hyung

Namjoon ; Konu Hoseok.

Sen ağlıyor musun? O iyi mi?

Namjoon : Jungkook o....

Hyung sorun ne?

Yoongi ; O öldü piç herif!

Ne diyorsun sen?

Bir anda odama dalan Yoongi hyung delirmiş olmalıydı.

Benim Hoseok'um beni bırakıp gitmezdi.

-------------------

Taehyung ; Öldün mü?

Jimin ; Valla ben beklerim. Birde sessizcede ölmüyor. Çırpınıyor salak şey.

Namjoon ; Jungkook artık uyan, yemeğin buz oldu.

Tanıdık odada gözlerimi açtığıma hiç bu kadar sevinmemiştim.

Resmen, Namjoon hyung'un odasında kayıtların ortasında onlar yemek siparişi verirken uyuyakalmıştım.

Hemen ayağa kalkıp yemeği boş verip telefonuma sarılmıştım.

Aranıyor : Nefesim

"Aradığınız kişi meşgul"

Her zamanki gibi Hoseok aramımı görüp meşgule atmıştı. Herşey normaldi yani.

Taehyung ; 1029 kere aramıştın, bununla 1030 oldu.

Hyung benim ona gitmem lazım.

Birden Namjoon hyunga dönüp konuşmuştum.