KOYU MAVİ

78 3 1
                                    

"Sanırım artık böyle bir ilişkiye devam edebilmemiz imkansız"

Duyduklarıma inanamıyordum.Ne demek oluyordu ki şimdi bu? Titremeye başlayan ellerimi yumruk yaparak durdurmaya çalışıyordum aynı anda gözlerimin dolması durumu iyice zorlaştırıyordu.Duyduklarımı sindirmeye çalışırcasına masada duran sudan bir yudum aldım.Kendimi zorlayarak bir "Nasıl yani? Ciddi misin?" diyebildim.Yüzüne baktım dimdik.Mavi gözlerine,siyah biçimli kaşlarına köşeli yüzüne derin derin,dalgın dalgın baktım.Sonmuydu şimdi.Bu şirin kafeye son kez mi gelmiştik beraber?Konuşmuyordu.

"Ciddisin!" dedim. Hala konusmuyordu.Susuşu daha da sinirime dokunuyordu. Mahcup mahcup suratıma bakışı dalga geçiyor hissi veriyordu.Sinirlerim iyice gerilmiş,ellerimin titremesi daha bir belirginlaşmiş ama son bir toparlamayla gözlerimdeki yaşları durdurmuştum.Derin bir nefes alıp "Neden?" diye sordum.Bir an kelimelerini toparlamaya çalışıp başladı konuşmaya.

-Serra biliyorsun üniversiteyi ben Erzurum'u sen ise Bursa'yı kazandın.İki senedir bir şekilde devam edebiliyoruz ama..Çok uzak...

Bir an duraksayıp devam etti.

-Üzgünüm.

     Söylediklerinin hiç biri inandırıcı gelmiyordu.Mesafeyle alakası yoktu aşkın.Öyle olsaydı eğer ben şu an deli gibi seviyor taa Bursadan Erzuruma iki gün onu görebilmek için bunca yolu tepiyor ve şu an ağlıyor olmazdım.Hışımla baktım gözlerine.

-Sen beni aptal falan mı sandın? Üç yıldır tanıyamadın mı beni? Sana neden diye sordum gerçek sebebi söyle!

  

      Sustu!...

   -Başka biri var değil mi?

       SUSTU!..

   -Başka biri var.! , diye söylediğimde hala mahcup bir ifadeyle bana bakıyordu.Damarlarımdaki kan ayaklanmıştı.İnanamıyordum.Ne kendime ne de söylediklerime engel olamıyordum artık.Yüzüme alaycı bir gülümseme kondurdum.

-Ee biliyormu beni?

Cevap verip vermemekte kararsız gibi görünüyordu.

-Hadi ama madem ayrılıyoruz cevap ver en azından adam gibi bileyim nasıl ihanete uğradığımı.Hem bırak içimi dökeyim öyle gideyim burdan cevap ver! buna hakkım var Mert!

   -Biliyor.

Sözleri kalbime ok gibi saplanıyordu.

-İyi tam sana layık bir kız bulmuşsun. Ağzını açacaktı ki elimi dudaklarına götürdüm.Gözümde biriken yaşlardan iki tanesi özgürlüğüne kavuştu.

-Lütfen o kızı bana savunmaya kalkma.Beni ONUNLA ALDATTIN. Onunla kelimesini bastırarak söylemiştim.Sonra devam ettim.

-Nasıl tanıştınız peki?

-Bunu neden yapıyorsun?

    Mertle birlikte büyümüştük bana aşık olarak  olarak olmadığını o an anlasam bile arkadaş olarak sevgi duyduğunu biliyordum.Vicdanının yanlış yaptığını bildiğinide...

-Öğrenmek istiyorum anlat bir daha yüzümü görmeyeceksin.Yoksa masayı terk edeceğimimi düşünüyordun?Kusura bakma ama üç yılımı verdiğim adamı  başka bir kızın ne vererek benden aldığını öğrenmek istiyorum.Derin bir nefes aldı.'Okuldan'dedi.

-Ne zaman?

-Ekim gibi.

-Yedi ay benimle oynaman için çok uzun.

-Duygularımdan emin değildim.

-Ben emindim ama!Seni seviyordum!...

Daha fazla dayanamadım masada duran telefonunu kestirdim gözüme.Resmi olmalıydı telefonunda.Hızlıca masadan kalktım telefonunu aldım ve kadınlar tuvaletine dogru koşmaya başladım.Arkamdan kosması,Serra diye bağırması herkesin bize bakması umrumda değildi. Onu görmek istiyordum. O kızın benden guzel olup olmadığına,gözlerinin rengine, birbirlerine yakışıp yakışmadıklarına bakmak istiyordum.

Hızlıca tuvaletin kapısından girdim Serra diye bağırmasına rağmen umrumda değildi.CANIM YANIYORDU!!!

   Bulduğum ilk bos tuvalete kendimi kilitledim.İlk olarak telefon rehberine göz attım AŞKIM yazayacağım numaraya baktım benim numaram değildi.Cebimden kendi telefonumu çıkardım. Kaydettim. Fotoraflara girdim. Artık göz yaslarım deli gibi akıyordu.Mert  o kızın öperken,o Mert'e sarılırken, gülerlen, bakışıken,selfiler,bu kafedeki bir fotoraf.... bu cok yakmıştı canımı.Burası bizim mekanımızdı.Buraya başka bir kızla gelmemeliydi. Hemen bloetootu açtım bütün resimleri kendime attım.Mert'in sesi kesilmişti ve benim İşimi bitirmeden burdan hİç çıkasım yoktu. Bütün fotorafları kendime atarken bir yandan da mesajlarını okuyordum.Nasıl olurduda benim nişanlıma bu kadar kolay AŞKIM diyebilirdi.? Gözüm parmağımdaki yüzüğe gitti.Bunu ona verirsem o kıza takacağı mutlu olacakları geldi gözümün önüne.Tuvalete atıp sifonu çektim. Hayatından üç yıl çalmıştı.Sanırım sinir krizi geçiriyordum.Ya da ona benzer bişey.İsim bittiğinde biraz daha derin baktım fotoraflarına kızın esmer bir teni yeşil gözleri, kısa,yaklaşık 160 civarında boyu vardı.Ben beyaz tenliydim,benim gözlerim maviydi ve benim boyum 170 ti.İnanmıyorum beni bununlamı aldatmıştı?Ahhhh canım acıyordu.İşimi bitirdikten sonra tuvaletten çıktım.Güzelce yüzümü yıkayıp gözlerimin kızarığının geçmesini beklemeden kapıya yöneldim.Sonuçta ağladığımı inkar edecek bir durum yoktu ortada.Dışarı çıktığımda yanına yaklaştım.Kahretsin onu seviyorum ona son bir kez sarılabilmek için neler yapmazsım. Ama gururumu daha fazla ayaklarının altına seremezdim.Telefonu eline verdim.

-Sanırım yüzüğünü veremiycem az önce tuvaletin deliğinden yuvarlamak çok zevkliydi.Bu arada beni daha güzel bir kızla aldattığını sanmıştım.Diyerek masanıza doğru gittim bardağımda kalan sudan büyük bir yudum içtim.Çantamı aldım arkamda dikilen eski nişanlımla son kez göz göze gelip "Senden tiksiniyorum" dedim.Ve fırlayıp gittim o kafeden. Artık her adımımda daha bir yanıyordu içim.Kulaklıklarımı taktım.Duman-Yanıbaşımdan(dinleyin) Akşam beşteki otobüs için saat üçte otogardaydım.İki saati öyle böyle geçirdim.Otobüste kulağımda Ali altayın Aşk bitti şarkısını dinliyordum.

Korkma benden gidiyorum

Sen uyurken ölüyorum

Yakın değilsin göremezsin

Masum değilsin ağlayamazsın...

Merhaba adım Zeynep yeni üye oldum buraya.16 yaşındayım. Umarım hikayemi beğenmişsinizdir.Votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

KOYU MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin