2-Unutulan Kalpler

32 1 0
                                    

Eve gittiğimde ölü gibiydim.Kapıdan içeri girdiğimde annem halimi anlamamış olacakki Mertin nasıl olduğunu sormaya kalktı.Yorgunluktan ağzımı açacak halim yoktu.Yorgun olduğumu söyleyip odama geçtim. Gerçekten çok yorgundum.Hayatımın üç yılı geçti gözümün önünden.Sessizce ağlamaya başladım.

   Mertle bundan önceki evimizde komşuyduk. Beraber büyüdük diyebilirim. Aynı ana okuluna,aynı ilk okula, aynı liseye gitmiştik.Ben onu ilk zamanlar sadece çocukluk arkadaşım olarak görürken 12.sınıfta en yakın arkadaşım olan Esra onun sevgilisi Emre, Ben ve Mert önce sinemaya,ordan yemek yemeye girmiştik.Mertin uzun zamandır bana olan ilgisini fark ediyordum.Etek boylarına karışmalar,makyaj yapmama kızmalar,bana çıkma teklifi eden çocuklara dalmalar şüphelerimi destekliyordu.İşin kötüsü bende ona gün geçtikçe bağlanıyordum.O gün yemek masasına oturduğumuzda,Esra ile Emre bir bahane uydurup yanımızdan ayrılmışlardı. Esranın giderken bana attığı bakıştan rahatsız olmuştum .Tüm sessizligime bürünmüştüm.Yemeğimi yemeye devam etmiştim.

Seni seviyorum deyiverdi birden. Anlamamazlıktan gelerek "Bende seni çok severim Mert"demiştim. Birden masanın kenarında telefon çeviren elimi sıkıca tuttu. Neden anlamak istemiyorsun dediğinde ben yine çoktan titremeye başlamıştım."Neyi? " dedim tekrar, anlamak istemiyordum galiba."Ben sana aşık oldum benim sevgilim olmanı istiyorum,hayatım olmanın istiyorum,ömrümün geri kalanı olmanı istiyorum,beni sevmeni istiyorum."

Aptallaşmıştım. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

Bir yandan 'o senin çocukluk arkadaşın' diyordu zihnim diğer yandan elimi tutarken ne kadar mutlu olduğumu fark etmiştim.

"Bilmiyorum" dediğimde hiddetlenmişti.Ne olduğunu anlayamadan "Nasıl yani sevmiyormusun beni" dediğinde kendimi tolayıp "Ne kadar ani sorduğunun farkında mısın?Şu an hiç birşey söyleyemem"demiştim.

Elimi tekrar tutup bu sefer gözlerini gözlerime kenetleyip bana tekrar sordu "Bir tanem olur musun? " o an tüm utanmama rağmen "peki" diyebildim.

     Üç yıl!!! Koskoca üç yıl ayrılmamıştık.O Erzurum İşletmeyi Ben ise yaşadığım şehir olan Bursa Matematik öğretmenliğini tutturduğumuzda bana "Önümüzdeki birkaç sene ayrı şehirlerde olsakta biz ayrılmıycaz şimdi bir nişan yapalım okul birince de düğünümüzü yaparız" demişti.Ailelerimiz nişanlanmamıza çok sevinmişti.İki yıl da böyle devam ettirmiştik iliskimizi.Sonra...

Sürtüğün biri onu benden almıştı. Ve o BENİ ALDATMIŞTI.Bu gerçeği hiçbir özür değistiremezdi.

 

Bir daha onu göremeyeceğim,bir daha kokusunu içime çeke çeke sarılamayacağım.Sesi... Bir daha duyamayacağım.Bir daha makyaj yapmama,etek boyuma kızmayacak.O kızın saçlarına sürecekti ellerini, onu "Ömrüm" diye sevecek.O yok artık.Masum da değil üstelik.Ondan tiksiniyorum.Ona takacak yüzüğü.Onunla aynı masada "Evet! " diye haykıracak.Ahhhh canım yanıyor.İlkimdi o benim. Şimdi sonum oldu.

 

     Odamın ışığını yakmaya gerek görmemiştim.Ağlamaktan şişen gözlerimi ellerime çevirdim.Artık yüzüğüm yoktu, elleri yoktu,elleri; ellerin olmuştu.Uzun bir zaman ellerimde kenetlendi gözlerim. Akan yaşların haddi hesabı yoktu. Hiçbir şey gelmiyordu içimden.Kalbimde müthiş bir ağırlık vardı.Bir süre sonra hıçkırıklarımı duymuş olacakki annem odanın kapısında belirdi. Açma demeye kalmadan, lambayı yaktı.

       Suratımın halini görünce gözleri büyüdü. "Kızımmm"deyip yanıma oturdu.

-Ne oldu sana böyle Mertle mi kavga ettiniz? Yüzüğün nerede?

Hıçkırıklarımın arasından sadece "Aldatıldım" diyebildim.

Annemin verdiği hiçbir tepki umrumda değildi.

-Lütfen git yalnız kalmak istiyorum dedim. Sonra derin bir uykuya daldım..

KOYU MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin