Hikayemi okuyan herkesten bana destek olmasını rica ediyorum.
"Şu Mardini görüyor musun ağam?"
Genç adamın karanlık gözleri, önünde duran karısına bakmadan önce ayaklarının dibine serilmiş olan şehirin üzerinde dolaştı. Ardından kaslı kollarını büyük bir umursamazlıkla sallayıp göğsünün üzerinde kavuşturdu.
"Görüyorum."
Serin bir esinti ela gözlü kadının kömür rengi saçlarını savurup geriye doğru atarken, avuç içleriyle kollarını okşadı. Dolu dolu olan gözlerini genç adamın yakışıklı yüzüne çevirip başını salladı.
"Bir gün bu şehir, benim adımı senin sesinden duyacak! Tüm Mardin duyacak bana olan aşkını." Ela gözlerini ona doğru dönen adamın gözlerinin içine dikti. "Lakin bir tek ben duymayacağım seni. Senin bir türlü benim sesimi duymadığın gibi..."