Bu bölümü biraz kısa kestim.:-) "Tamam çocuklar bu günlük bu kadar okul yeter siz gençlerin daha çok. işi olmalı."dedi Luke ile bana bakarak.Okulun kapısından çıkınca Luke yanağıma bir öpücük kondurarak elini salladı."Yarın görüşürüz." Bir anda aklıma annem ve babamın evde olmadığı geldi.Arkamı dönüp "Hey Luke baksan bizim eve gelmeye ne dersin."
"Seninleysem heryere gelebilirim."
dedi.
Birlikte eve gittik.Anahtarı kapıya sokup usulca çevirdim.
Luke yavaşça omuzuma dokunup
"Ashley annen ve baban beni görünce kim bilir neler düşünecekler hem saçımı da düzeltmedim kesin serseri gibi görünüyorumdur kızımız böyle bir kişi ile mi birlikte demelerini istemem he....."
sözünü kestim ve konuşmaya başladım .
"Luke birincisi annem ve babam evde değil,ikincisi senin hakkında kimin ne düşündüğüde umrunda değil,üçüncüsü sen her halinle çok tatlısın..."
dedim.
Çok tatlı ve içten bir gülümsemeyle gözlerini hafiften devirdi.
İçeri girip odama çıktık belli bir konuşmadan sonra konu birden kardeşlerimize dokundu.Luke bana Elis ile aramın nasıl olduğunu sordu.Bir anda aklıma diğer kardeşim geldi.
"Aslında biz üç kardeştik"dedim yanağımdan iki damla yaş süzülürken.
"Monica'yı ben henüz altı yaşındayken kaybettik.New Yourk'a giderken çevre yolunda içmiş pislik bir adam bizim arabamıza vurdu. Annem ile ben bir hafta komada kaldık babam o kadar zor durumda değildi.Her kardeş arasında dört yaş vardı.Monica ise daha o zaman iki yaşındaydı ve Elis doğunca ortancamız olacaktı.Kafasını koltuğun sert tarafına çarptığı için beyin kanaması geçirdi ve öldü."Luke bana iyice yanaşıp kollarını boynumdan geçirdi ve çok sıkı bır şekilde bana sarıldı...
kapının önünde sanki boğa sürüsü varda kapıyı yıkmaya çalışıyorlar gibi birisi kapıya vuruyordu.
UMARIM YAZDIKLARIMI BEĞENİYORSUNUZDUR...
:-):-):-):-):-)
<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3
