Beraber arabaya bindik 15 dk sonra çok şık bir mekanın önüne geldik.
-
İçeriye girdiğimizde ter ve alkol kokusu yüzüme vurdu ama rahatsız edecek derecede değildi.Belkide öyledir ama hayatımda ilk defa böyle bir ortama girdiğim için pek rahatsız olmadım.Etrafta arada bir vuran flaş ışıklarıyla etraftakilerin yüzlerini seçip inceliyordum aslında tek düşüncem eski okulumdan kimseyi görmemek aslında görselerde düşünecekleri tek şey hala ezik olduğum bu düşüncelerden beni çıkaran tek şey Emir'in beni kolumdan çekerek bara yöneltmesi oldu.Oturur oturmaz Emir barmeni çağırdı sanırım bu barmenler özel olarak seçiliyor barmen geldiğinde göz göze geldiğimizde göz kırpıp çarpık gülümsemesini bana yolladı ve çocuk gözlerini benden alıp Emir'e baktı ve şakayla karışık bir şekilde ,
"Oo parti çocuğuda burdaymış nerdeydin oğlum ne zamandır görünmüyorsun?" Emir'in böyle arkadaşlarımı varmış bana hiç bahsetmiyor.
"Kardeşim sen ilk önce bana her zamankinden Hazal'a alkolsüz kokteyl getir konuşuruz sonra." Emir konuşmasını bitirdikten sonra meteor barmen elini uzatıp ,
"Doruk, tanıştığımıza memnun oldum sen Hazal olmalısın." ilk defa bir erkek bu kadar samimi yaklaşıyor bana ben daha olayın şokunu atlatamamışken Emir lafa girdi,
"Doruk yavrum gerizekalımısın kızın adını zaten duydun bide Hazal olmalısın diyor mal." Emir kahkaha atarken ben Doruğa dönüp ,
"Evet doğru duymuşsun ben Hazal sende Doruk olmalısın ." Emir ordan bize malmısınız bakışları atarken araya girip,
"Sizin bu berbat tanışma sahneniz beni çok duygulandırdı benim bi işim var fazla sürmez Hazal sen Doruğun yanında kal Doruk Hazal sana emanet ." deyip Emir yerinden kalkıp barın arkasına doğru ilerledi ben etrafıma bakarken Doruk bana,
"Emir'in içkisini buraya bırakıyorum ben hemen gelirim bi ihtiyacın olursa şurdaki sarı saçlı çocuğa benim benim ismimi ver o beni bulur ." deyip yan taraftaki sarışın çocuğu el hareketleriyle gösterdi.Ben yaklaşık 10 dk sonra sıkılmaya başladım kokteylim bitmişti ve ağzım acayip derecede kuruydu bende sıkıntıdan Emir'in istettiği içkinin tadına bakmaya karar verdim tadı ilk başta acı gelmesine rağmen hoş hissettiriyordu. Bende Emirin gelmesinin daha uzun süreceğini anladığım için aynı içkiden istettim.
Saymayı unuttuğum bilmem kaçıncı bardaktan sonra midemin bulandığını hissedip aniden ayağa kalkmamla olduğum yere çökmem bir oldu.Demek sarhoş olmak böyle birşeymiş en yakın zamanda lavaboya gitmezsem buraya tüm midemi boşaltacağımı hissediyorum.Tekrardan ayağa kalkıp sarışın çocuğa lavaboyu sordum söylediklerini pek anlamasamda el hareketleriyle gösterince seri adımlarla oraya yöneldim.Tam gaz yürürken önümde bir ağacın çıkmasıyla yere yapışmam bir oldu 'gerçekten burda ağacın ne işi var' diye düşünürken karşımdaki ağacın hareket ettiğini fark ettim ve dayanamayıp
"Oha yürüyen ağaç kaçın !" diye bağırıp arkamı döndüp koşmaya çalıştım. Sonra tıslamayla karışık gülme sesi duyunca ağacın üst taraflarına bakmaya karar-OHA BÖYLE MÜKEMMEL AĞAÇ OLAMAZ, o bana bakıp gülerken benim ona hayran bakışlarımı fark edince bu sefer suratına alaycı bir sırıtış koyup bana aldırmadan yürümeye devam etti.E yuh yani insan bir kaldırır dememle sırtımda bir el hissettim. Yürüyen ağaç olduğunu sanıp heyecanla kafamı arkaya çevirmemle Dorukla göz göze geldim yakınlığın çok olduğunu fark edip önüme geri göndüm.
O sırada Doruk beni kolumdan kaldırmaya çalışıyordu fakat hareket ettiremediğini anladığında beni kucağına alıp dışarıya çıkardı.Bense Doruğun kucağında olmamın paniğiyle çırpınmaya başladım.Ve sonuç kaçınılmaz son tahmin edin çokta zor değil şu an yerden size selam yolluyorum.
"Gerizekalımısın sen niye yere düşürüyosun?" dediğimde Doruğun yarı kızgın yarı muzip gülüşüü duydum aslında gülüş değil resmen kükredi.Ben ona tip tip bakarken en sonunda akıl ederek beni kaldırmaya çalıştı.
"Asıl düşmenin sebebi sensin bana mı atacaksın suçu? Hem ben sana alkolsüz kokteyl vermemiş miydim Emir'in içkisini içtin değil mi? Şimdi ben Emir'e ne diyeceğim güzellik?"
"Sen bana güzel mi dedin? O kadar lakabın arasında güzelliği duymamıştım" diyip hıçkırınca o gülmeye devam etti. Sanırım bu çocuğa gülmeyi yasaklamalılar.Gülmüyor adeta kükrüyor
"Aslan olmadığına emin misin?" dediğimde çapkınca bir bakış atıp,
"Aslında çoğu kadından bu iltifatı duyarım ama genellikle , tek başımıza olduğumuzda"
"Sanırım kusucam diyip" ayaklarına kustum.Ben iğreneceğini düşünüyordum ama biraz gülüp bir adım arkaya attı sonra eğilip,
"Çıkaracak başka bişey kaldı mı? Akşam yemeği ne yediğini anlamam pekte zor değil açıkçası" dedikten sonra cebinden çıkardığı peçeteyle yüzümü silip attı ardından,
"Tamam güzellik bence seni eve götürme vakti gelmiş Emir malıda seni burada bıraktı , neyse ben ona adresi sorarım..." o kendi kendine konuşurken beni arabaya bindirip yola koyulduk bile ,bana dönüp,
"Sen gerçekten beni dinlemiyorsun" diyip yine kendisi tarafından gülüş benim içinse kükreme olan şeyi yaptı, yaklaşık 5 dakika sonra eve vardığımızı söylemezse sanırım arabada yaşamaya karar verebilirdim,
"İnmeyi düşünmüyor musun? aslında benim için problem değil de Emir evdekilere haber vermiştir bence hadi" diyip arabadan çıktı benim tarafıma yönelip benim kapımı açarak dışarı çıkmama yardım etti ardından eve doğru yöneldi, evin önüne geldikten sonra
"Gerçekten senin eve girene kadar bekleyebilirdim fakat ebeveyn krizi çekemem" dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye devam etti sonra bana bakıp uzaktan öpücük attıktan sonra arabasına binip gözden kayboldu bende eve girip doğruca yatağa girip rahatsız bir uykuya dalış yaptım.