Kafeden çıkıp yürümeye başladım kulaklıklarımı takıp son ses sevdiğim parçalardan dinlemeye başladım.Yaklaşık altı şarkı dinledikten sonra eve vardım.Odama çıkıp dolabımdaki eşyalarımı poşetlere doldurdum İpek teyzemden depoya kaldırmasını rica ettim.Biraz kitap okuduktan sonra uyudum .
Sabah kalktığımda bir çift göz tarafından izleniyordum gözlerimi kırpıştırıp baktığımda Begüm tarafından izlendiğimi fark ettim.O panikle yataktan kalkıp "senin burada ne işin var ?"diye sorduğumda .Begüm sırıtıp "Aşağıdaki tatlı kadın beni görünce baya sevindi bu evde bu kadar sevildiğimi bilseydim daha önceden gelirdim." e tabi İpek teyzede haklı en son bu eve beş yaşındayken arkadaşım gelmişti.
"Neyse ne oldu ? Neden buraya geldin?" bunu söylerken ayağa kalkıp yüzümü yıkamaya odamdaki banyoya gittim.Begüm arkamdan geldi ve ona "ne yapıyorsun?" dercesine baktım.
"Alışverişe çıkacağımızı unuttun herhalde bu gün çok işimiz var."Unutmamıştım,unutmak istemiştim tabikide bunu söyleyemediğim için hafifçe tebessüm edip dolaptan neyseki atmadığım birkaç eşyayı üzerime geçirdim.Begümün kötü bakışlarıyla karşılaşınca 'NE' diye şakayla karışık çıkıştım.Bİrşey dememekle birlikte omuz silkti.Saçlarımıda sıkı bir şekilde at kuyrugu yaptıktan sonra evden çıktık. Mertin yeni arkadaşımı pek hoş karşılamayacağını bildiğim için taksiyle alış-veriş merkezine gittik.
Alışverişte açıkçası benim pek tarzım olmayan üzerime oturan ve yakışan bolca eşya aldık.Aldık derken tabikide paralarını ben ödedim. Fakat hepsini begüm seçmesine karşın biraz bile yorgunluk belirtisi yok.Bu enerji nerden geliyor ben ölmek üzereyim.Koskoca 5 saat boyunca yüzlerce şey deneyip çıkardım.Fakat sonucu güzel oldu.Alışverişin sonunda birer kahve içmeye karar verdik.Ben hala yorgunluğumu üzerimden atmaya çalışırken Begüm,
"Çok eğlenceliydi hiç bu kadar şey aldırtmamıştım birine sen gerçekten zenginsin" diyerek gülmeye başladı. Bende ona karşılık tebessüm ettim bunda gülecek ne vardı gerçekten?
"Her neyse plan 2'ye ne zaman geçiyoruz?" Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra,
"Sende ne kadar sabırsız çıktın biraz bekle ama önce sana söylemem gereken bir adımımız daha var bizim okula kaydını alıyorsun,eğer değişmek istiyorsan yavaş yavaş yapıcaz ve onların gözünün önünde değil yani bizim okulda" İlk önce biraz afalladım sonra dediklerini anladıkça mantıklı gelmeye başladım. Belkide devlet okulu daha iyi ve eğlenceli olabilir.
"Tamam kabul dediğin gibi olsun bizimkiler halleder. Patron sensin."Tam cevap verecekken telefonu çaldı ve aniden kalktı,
"Hazal gerçekten çok ama çok özür dilerim benim birkaç işim var ben seni ararım" dedikten sonra koştura koştura alış-veriş merkezinden çıktı bende begüm gittikten yaklaşık 20 dakika sonra kalkıp eve gittim.Kapıyı çaldığımda ipek teyze yerine annemin kapıyı açmasıyla ufak çaplı bir şok yaşadım.Annem ellerimdekileri gördükten sonra adeta yüzü aydınlandı.Gerçekten bu kadar mı vasat bir durumdaydım?Neyse tam ağzımı açacakken annemin telefonunun çalmasıyla yine aynı şeylerin olduğunu fark ettim ; İş hazaldan önemli. Sanırım bu kafadan asla kurtulamayacaklar.Odama çıkıp bütün yorgunluğumla yatağıma uzandım.
Ertesi gün eşyalarımı dolabıma koyarken, odamın kapısı aniden açıldı.Kimin geldiğine bakmak için emiri gördüğümde boynuna atlamam bir oldu. Emir benim çocukluk arkadaşım fakat Ankara'ya taşındıktan sonra iletişimimiz koptu.Tek arkadaşım olan Emir'ide kaybettikten sonra gerçekten yalnız kaldım.
"Emir ne işin var senin burda" derken kollarımı biraz gevşettim oda,
"Kızım yavaş ya bu kadar özlendiğimi bilseydim önceden gelirdim" derken kahkaha atıyorduk
"Emir şapşal mısın ya hem sen nasıl bu kadar uzadın" derken inceliyordum Emir'se hala kahka atarken
"Hazal beni biraz daha incelemeye devam etersen hamile kalacağım." dedi ve gülmeye devam etti sonra konuşmaya devam etti,"Hem sende fena olmamışsın kız" deyip omzuma vurdu bende ona
"Sen sevgilinede böyle yapıyorsan allah kolaylık versin kıza."
"Sevgilim mi var sanki belki bu akşamki partide kendime bişeyler ayarlarım ve sende kavalyen olarak beni seçersen çok mesut edersiniz sultanım." diyip elini uzattı bende kıkırtımı tutamayıp kabul ettim.Ve Emirde odadan çıktı.
"TANRIM TANRIM TANRIM ben şimdi ne giyeceğim " derken telefonumu elime alıp Begüm'e mesaj attım.
KİME:AJAN B
"Begüm bu akşam bir partiye davetliyim ama ne giyeceğimi bilemiyorum.Lütfeeeeen bana yardımet."
Dolabıma yönelirken telefonum titredi bu kıza bayılıyorum anında cevap veriyor.
KİMDEN:AJAN B
"Sakin ol şimdi sana aldığımız siyah straplez mini elbiseyi üstüne kırmızı deri ceket altına kırmızı topuklularını giy siyah çanta ve bi'kaç aksesuar tak saçlarını maşayla uçlarından şekillendirip dağınık bir topuz yap
NOT:Topuklularla yürümeye dikkat et dik dur başını eğme kendine güven.Başarılar asker:DD"
Begüm'ün dediklerini harfiyen yapıp hazırlandım korkarak aynanın önüne geçtim ve kendime baktım . VAY CANINA BU BEN MİYİM? iki hafta önceki ezik kız şimdi parti kızımı olmuş gerçekten gözlerime inanamadım benim bacaklarım böyle güzel miydi? kendi kendime göz devirip telefonumu çantaya koyup aşağı indim merdivenlerden inerken bir ıslık sesi duydum açıkçası utandım Emir bana pis pis sırıtarak bakıyordu.Vücudumu süzerken gözleri bacaklarıma takılı kalınca hafiften öksürüp dikkatini çekmeye çalıştım hayatında kızarmayan ben şu anda kızardığımı hissediyorum .
"Bu daha geçen gün sümüğünü yiyen Hazal değil mi?" deyip sırıttı öküz.Tamda Emirden beklenen bir hareket gerçekten o anda Emir'in üzerine bakmak yeni aklıma geldi beyaz gömlek siyah takım elbise giymişti gerçekten göz alıcı olmuştu ordaki çoğu kızın ona hayran hayran bakacağına iddiaya girebilirim.
"Ee gitme vaktimiz gelmedi mi prenses." deyip kolunu bana uzattı.
Beraber arabaya bindik 15 dakika sonra çok şık bir mekanın önüne geldik.
