Kyungsoo, tırnaklarını kemirirken bir yandan oturduğu bankta ayağıyla yere düzensiz bir şekilde vuruyordu.
Mesajlaştığı kişinin Baekhyun olduğunu biliyordu. Tamam, ilk başlarda aptal olabilirdi ama Baekhyun ile görüşmeye başladığında zaten bunun farkına varmıştı. O ahmak telefonunu ulu orta yerde bırakarak en büyük hatasını yapmıştı. Tabi ki de mesajlarını okumuştu. Sonuç olarak onu öpmüştü ve konuştuğu birileri var mıydı merak ediyordu. Herkese ne olursa olsun kolay kolay güvenmezdi.
Ve evet, onu seviyordu. Hiç beklenmedikti ama ona çoktan kapılmıştı.
"Daha ne kadar ağacın arkasına saklanacaksın, Baekhyun? Ayakların ağrımış olmalı yirmi dakika oldu."
En sonunda dayanamayıp konuştuğunda arkasında bir çeşit yere düşme ve acıyla inleme sesi geldi. Kısık bir sesle gülüp arkasına döndü. O da bu şekilde onu zaten tanıdığını itiraf etmiş oldu.
Baekhyun yerden kalkıp şokla ve yavaş adımlarla Kyungsoo'nun yanına doğru yürürken elleri titremeye başlamıştı. Onu...en başından beri tanıyor muydu yani?
"Aval aval suratıma bakmaya devam mı edeceksin yoksa kendine gelmen için yüzüne bir yumruk mu patlatmamı istersin?"
"S-sen..." Kyungsoo kekeleyerek konuşmaya çalışan hala şokta olan gence yine gülmeden edemedi buraya gelirken biraz da olsa sinirliydi ama siniri uçup gitmişti. Yeniden onu öpmek istiyordu. "Mesajlaştığım kişinin sen olduğunu evet biliyordum, Baekhyun."
Genç çocuk şoktan çıkmış olacak ki çığlık atarak zıpladı. "NASIL?"
"Aptal oluşun bazen işime yarıyor Baekhyun, biliyor musun?"Kyungsoo, karşısındaki gözlerini büyülterek onu inceleyen çocuğa gözlerini devirip ayağa kalktı. Gideceğini sanan Baekhyun, hızla kendisinden biraz daha kısa olan mojitosunun elini tuttu. "Benimle bir daha konuşmayacak mısın?"
Yanıt alamayacağınca gözleri kısa sürede dolmuştu. "Beni döv, Kyungsoo." Derin bir nefesi içine çekti ve devam etti. "Sadece ilk başta beni kabul etmeyeceğini düşünüyordum sonrasında da korktum. Cidden korktum ama hak ediyorum. Beni döv ama aramızı açma lütfen, Kyungsoo."
Kyungsoo ellerini tutan elleri incelerken, ellerin sahibi pes etmeden yeniden konuşmak için ağzını araladı. "Seviyorum, Mojito...Seni cidden seviyorum Mojito'm, çok çok hem de."
Baekhyun gözlerini sımsıkı kapatmış tokat veya yumruk bir hamle beklerken yakalarından hızlıca çekildiğinde emin olmuştu. Kyungsoo, onu cidden benzetecekti. Eh, hak etmişti.
"Dudaklarını patlatacağım, ahmak herif."
Ve Kyungsoo yakalarından çekiştirdiği çocuğun dudaklarını hızla dudaklarının arasına alması bir oldu.
İşte bu beklenmedikti.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mojito:baeksoo
Fanfiction: tüm güzel renkler toplanmış üstünde, yine parlıyorsun, mojito. : 200817×180618