kalp hırsızı 6, bölüm

55 1 0
                                    

6, bölüm
Miraç dan
Sabah erkenden kalkıp önce anneme baktım uyuyodu uyandırmadan odama gittim ve üstüme bordo tişortümü altıma da siyah dar pantolonumu giyindim saçımı da parmaklarımla geriye taradım saate baktığımda 6 olduğunu gördüm kahvaltı etmek için hiç vaktim yoktu hemen evden çoktım önce su taşımam lazımdı her sabah 1 saatliği 100 tl idi zaten daha fazla vaktim de yoktu hem su taşumak bana da yaramıştı spor yapmadan kas geliştiriyo aslında ben yoruculuğa iyi taraftan bakıyodum ama gerçekten öyleydi tabi yişortlarım bsna dar olmaya başlamıştı o ayrı ne düşünüyorum ben ya parayı nasıl topluycağımı düşünmemek için bu saçmalıkları düşünüyodum ama yine gelmişti aklıma o paea konusu en sonunda delirip bir saçmalık yapmaktan korkuyodum ama yok yapmam ben onu
______________________________ işteyken annem aradı korka korka açtım telefonu ama korku bir işe yaramadı annem yine baygın bir şekilde hastahaneye kaldırolmıştı ona bişey olucak diye çok korkuyodum hastahaneye gittiğimde annem hala baygındı doktor yine beni odasına çağırmıştı
" miraç bey münevver hanım ın durumu gittikçe kötüleşiyo 1 ay içersinde acilen ameliyat olmazssa kaybedebiliriz " dedi doktor o sözler beynime kurşun gibi girmişti adeta mala dönmüştüm ben 1 ay içersinde o kadar parayı nasıl bulucaktım biriktirdiğim para anca 2 bin ederdi bişey diyemedim dilim tutulmuş gibiydi öylece çıktım oradan annemin yanına gittim hala uyuyodu onun için herşeyi yapardım adım hırsıza çıkarsa çıksın annemin ö… of o şeye izin yeremezdim zengin insanların oturduğu yer belliydi ataşehir ama ben bunu nasıl yapıcağım
" miraç " diyen annemin kısık sesiyle kendime geldim
" annem " dedim ama telefonum çalınca annem sustu
" bak oğlum telefonuna " dedi annem
" boşver telefonu önemsizdir" dedim
" önemlidir oğlum aç " dedi annem
" senden önemli değil ya " dedim gülümseyerek
" olsun aç sen " dedi annem onun ısrarlarıyla baktım telefona akif arıyodu açtım daha alo bile demeden akif konuşmaya başladı
" nerdesin ulan sen " dedi akif
" sana da aleyküm selam akif" dedim kinayeli bir sesle
" burak şimdi onu bunu sen nerdesin " dedi akif
" selam sabah hiç bırakılır mı" dedim gucıklık olsun diye
" ulan var ya evlat olsan sevilmezssin münevver ana nasıl katlanıyo sana " dedi akif
" çünkü bir tanecik annem " dedim gülümseyip annemin yanaklarını sulu sulu öperken annem de gülümseyip yanaklarımı sıkmıştı bunu birisi yapunca hiç hoşlanmam ama annem yapınca hoşuma gidiyor
" anlaşılan ana oğul günü yapıyosunuz " dedi akif
" Biraz öyle oldu " dedim hastahanede olduğumuzu söylüycek değildim ya
" usta senin kafanı koparır gel çabuk " dedi akif
" akif ben biraz gecikiceğim " dedim
" neden " dedi akif
" oğlum kurcalama işte " dedim
" tamam da var sende bişeyler " dedi akif
" yok bişey hadi kapatmam lazım eyvallah " dedim ve telefonu kapattım sonra da anneme döndüm
" ben çukış işlemlerini yapiym " dedim
" tamam " dedi annem tzm kalkıcakken doktor içeriye girdi suratına yine o gülümsemesini takınmıştı
" nasılsınıiz münevver hanım" dedi doktor
" iyiyim sağolun " dedi annem güler yüzlü bir tavırla
" münevver hanım ameliyat oluncaya kadar sizi burada misafir ediceğiz " dedi doktor " doktor bey ben iyiyim evde de bakarım kendime hem miracım var " dedi annem
" ama siz evdeyken acil müdahale etmemiz gereken bir durum olur " dedi doktor
" annem inat etme de kal " dedim
" ben burada sıkılırım " dedi annem
" ben gelir her gün eğlendiririm seni anam " dedim
" ev nolucak " dedi annem
" her gün temizlerim " dedim
"! Temizlersin de aç kalırsın " dedi annem
" akifle çorbacıya gideriz " dedim de akif e durumu nasıl anlatıcaktım o da her gün bizde yerdi yemeğini
" herşeye bir cevap tamam ama evi kötü görürsem ya da zayıflarsanız ikiniz de terliğin tadına bakarsınız " dedi annem
" baş üstüne " dedim gülümseyerek doktor da gülümseyetek bize bakıyodu sonra " geçmiş olsun " diyerek çıktı inşallah geçerdi " ben de sana kıyafet getiriym " dedim
" tamam " dedi annem kalkıp çıktım önce otobüse binicektim ama vazgeçtim yürüycem hem belki biraz düşünürüm ben nasıl bir çıkmaza girmiştim öyle bişey istemiyodum ki şu hayatta sevdiğim tek kadın yanımda olsun istedim sağlıklı olsun istedim çok mu şey istedim
1 hafta sonra
Mira dan
Günlerdir uğraşıyorum bir açık yakalamak için ama yok bir dosya vardı nece olduğunu bile anlamamıştım benim bir ingikizcem var ama bu yazı fatklıydı ama biliyodum o dosyada bişey var neyse akşam annem ve babam düğüne gidicekler dosyanın içindekilerin fotokopisini aldım kelimeleri intatnetten bulut bir araya getiririm tabi bulabilirsem ah bir asistan bulsaydım ama hiçkimse güvenilir değil şu an saat 6 toparlanıp çıktım şirketten arabaya binip camı açtım rüzgar saçlarımı uçuruyodu bu hissi çok seviyodum tıpkı özgür bir kuş gibi sanki gökyüzüne uçuyodum ama sonra gerçekler yüzüme çarpıyordu ve ben yere çakılıyodum
Üçüncü ağızdan
Mira eve gittiğinde evde kimse yoktu sadece çalışanlar vardı sofrayı hazırlayan bir kadını durdurdu Mira
" annem ve babam nerede " dedi mira
" onlar düğüne gittiler " dedi çalışan kadun
" peki sağol sofrayı hazırlamanıza gerek yok " dedi mira
" peki ben hemen toplarım " dedi çalışan kadım
" yok ben toplarım siz çıkın isterseniz " dedi mira çalışanların çıkış saatlerine daha vardı ama böylesi hepsinin işine gelmişti çalışanlar çıkınca mira sofrayı toparlamıştı ve dosyayı açmıştı ama bu akşam onun için bir süpriz vardı
Miraç daha yoldayken pişmandı içi hiç rahat değildi ama bunu yapmak zorundaydı annesi gözünün önünde eriyip gidiyodu o ameliyatı olması lazımdı bunun için de para lazımdı
Mira evde bilgisayarıyla bütünleşmiş bir halde arama yapıyodu ama daha yazdığı ilk kelimede kalmıştı çünkü karşısına birsürü dil çıkmıştı bu dosyada yazanın anlamı neydi ki düşünmekten başına ağrılar girmişken bir ses duydu
Miraç vicdanının rahatsızlığıyla bismillah diyerek biraz zorlanarak açtı kapıyı gerçi yaptığı işte hayır yoktu ya neyse her şerde bir hayır vardır
Mira duyduğu sesle bilgisayarı bırakıp aşağıya indi aşağıda kapının önünde yunan heykeli gibi dikilen adamı gören mira önce şaşkınlıktan kalakalır miraç ise daha önce gördü de hiç bu kadar güzel kız gördüğünü hatırlamıyodu daha sonra sarışın güzel çığlığı basınca miraç kendine geldi ama olduğu yerde durıyodu oysa kapı hemen yanındaydı kaçabilirdi
Mira şaşkınlıklar içersinde yunan heykeline bakıyordu evet onun için bu adamı tam bir yunan heykeliydi ama şaşkınlığı geçince konuştu
" kimsin sen " dedi mira adam mahçubiyet içersinde eğdi boynunu ama mira daha ilk görüşte ilk haraketlerinden etkilenmişti hatta o mahçubiyeti bile tatlı gelmişti
" şey ben çok özür dilerim " desi miraç ama mira bu adama sıcak davranmak istemişti
" adın bu değil heralde " dedi mira gülümseyerek o gülümseme adama biraz rahatlık vermişti ama hala bir çocuk gibi mahçuptu ve bu yaptığından çok utanıyodu mira merdivenleri yavaşça indi ve adamın yanına geldi
" adın ne " dedi mira
" miraç "dedi miraç o an mira gülmeye başladı ama adamın anlamsız bakışlarını görünce gülmeyi kesti ama hala tebessüm ediyodu
" çok uyumluyuz ben de mira" dedi mira miraç şu an bu eve hırsız olarak girmeseydi gülebilirdi ama çok utanıyodu
" gelsene " dedi mira adam kızın yaptıklarına şaşırıyodu başkası olsa polisi arardı bu kız gerçekten çok farklıydı
" e had gel " dedi mira adamı daha tanımadan güvenmişti miraç ı daha tanımıyodu ama o mahçubiyetinin ve utancının altında güven de saklıyodu miraç öyle durunca mira adamın bileğinden tutup peşinden salona doğru yönlendirmiş ama dokunduğunda adamın bileğinin kendisinin de elinin alev aldığını bilemezdi krem renkli uzun koltuğa yanyana oturdular
" ee anlat bakalım " dedi mira
" ben gerçekten çok üzgünüm " dedi miraç
" neden üzgünsün ki ne güzel birbirimizi tanıycağız işte " dedi mira
" seni tanımıyorum ama farklı olduğunu çözdüm " dedi miraç
" kim kiminle aynı ki ben oliym " dedi mira
" doğru " dedi miraç
" anlat bakalım buraya neden geldiğini " dedi mira
Miraç da başladı anlatmaya
" gelmek zorunda kaldım özür dilerim " dedi miraç sonra da herşeyi anlattı annesinin hastalığını doktırun söylediklerini ihtiyacı olan parayı herşeyi anlattı mira ise sessizce gözyaşları içersinde dinlemişti insanlar neler yaşıyo ya diye geçirdi içinden "ben sana bu parayı vericem" dedi mira
" yapma bunu zaten çok utanıyorum " dedi miraç başı eğikti utancından kızın yüzüne bakamıyodu mira ise adamın gözlerime bakmak istemişti çenesinden tutup kaldırdı adamın yüzüne adama dokunduğu her an alev almak zorında mıydı
Gözlerine bakınca anlayamamıştı siyah m kahverengi mi adam kıza bakınca anlamıştı ağladığını elini uzattı silmek için ama dokunamadiı dokunsa yanıcaktı sanki
" ağlama " dedi adam
" benim annem hep partilerde yemeklerde derneklerde böyle birbirine bağlı bir anne oğul hikayesi duyunca bir duygulandım " dedi mira
" benim annem sevgi doludur "  dedi miraç gülümseyerek sonra da ekledi
" akif i bile kendi oğlu gibi sever " dedi miraç
Kız adamı ilk defa gülümserken görmenin sarhoşluğunu yaşıyordu kendisini bir anlık o gülümsrmenin mayhoşluğuna bırakmıştı ama sonra kendine geldi ve adamı dinlemeye devam etti
" bu arada akif benim arkadaşım " dedi miraç
" peki baban " dedi mira adamın gözlerinden bir hüzün perdesi geçnişti
" babam ben doğmadan ölmüş " dedi miraç
" ben çok üzgünüm " dedi mira öyle laf olsun diye dememişti gerçekten üzülmüştü miraç bu konuya fazla takılmamak için
" senin baban " dedi
" benim babam şirketi için kızını kullanan birisi " dedi mira
" kötüymüş " dedi miraç
" ama ben napıyorum " dedi mira gülümseyerek
" napıyosun " dedi miraç da onun gibi gülümseyerek
" mira polat o şirketi batırur " dedi mira
" neden batırıyosun rahat mı battı " dedi miraç
" bu hayat bana göre değil zaen daha bişey yapamadım elimde bikaç kağıt var o da nece yazıyosa bir türlü bulamadım " dedi mira
" kağıtlara bakabilir miyim " dedi miraç
" tamam " dedi mira sonra ayağa kalkıp odasına gitti kağıtlatı alıp aşağıya indi ve miraç a uzattı kağıtları miraç alıp baktı ve
" çince " dedi mira şaşkınlıkla adama baktı saatlerdir bişey anlamıyıdu da bu adam nasıl bir bakışta anlamıştı
" nasıl ya " dedi mira
" basbağı çince " dedi miraç
" o değil " dedi sonra rezil olmamak için sustu
" sen kaç dil biliyosun " dedi mira miraç önce bir tavana baktı sonra bir düz hesap yapmaya çalıştı da yok yapamamıştı
" buna benim matematik yetmiyo " dedi miraç
" madem o kadar dil biliyosun neden " demişti mira ama miraç onun sözünü kesti ne söylüyceğini biliyodu " lise mezunuyum ve bunları bildiğime dair kanıtım yok " ded miraç
" ben kanıt istemem " dedi mira
" ha " dedi miraç şaşırmıştı
" asistanım olur musun " dedi mira miraç gülümsedi bu iş kaçırılmazdı havada karada kabul edilirdi ama miraç " hayır " dedi mira cevabına şaşırmıştı hem ihtiyacı vardı hem de reddediyodu
" neden " dedi mira
" ben ustama sırt çeviremem" dedi miraç
" ama annenin ameliyat parasını vericeğim " dedi mira
" o adam bana baba gibi oldu tamam ben baba ne bilmem ama liseyi bitirir bitirmez bana o iş verdi adama ihtiyacı yokken bana ocağında yer verdi ben o adamı nasıl bırakiym " dedi miraç
" durumu bilmiyo mu " dedi mira
" yok ben kimseye söylemedim " dedi miraç
" neden " dedi mira
" şimdi söylesem kendi durumlarına bakmadan ceplerindeki parayı verirler " dedi miraç kız özenmişti adamın anlattığı o sıcak insanlara
" ne güzel insanlar var ya " dedi mira
" öyleler " dedi miraç sonra müraç ellerini dizlerine vurdu ve
" ben kalkiym " dedi
" otursaydın " dedi mira
" yok geç oldu " dedi mraç sonra da kalktı mira da onunla birlikte kalktı
' ya miraç benim içim böyle rahat etmedi hiçdeğilse parayı alsaydın " dedi mira
" yok sağol zaten pişman oldum " dedi miraç
" ama iy ki geldin seni tanınak güzel " dedi mira
" seni de tanımak güzel bacım " dedi miraç bacım mı miraç sen ne yaptın ya o bacım kafı kuzın içine kazık gibi oturmuştu
Ama miraç da kızı gördüğünden beri bir değişik hissediyıdu ve mahallenin kızlarına bacım diyen adam bu kıza da bacım deme hissiyatı içersindeydi ve zorlanarak da olsa demişti
" miraç ben ustandan izin istesem çalışman için " dedi mira bacım kafına takmamaya çalışıyodu ama içinde bir burukluk oluşmuştu
" tamam " dedi miraç
" o zaman adresini ver ben yarın geliym " dedi mira
" ben gelir alırım seni " dedi miraç
" olur o zaman ben senin telefon numaranı aliym gecikirsem arıyim " dedi mira aslında sadece numarasını almak için yapmıştı miraç cebinden telefonunu çıkardı ve kıza verd mira telefonu aldı ve numarayı kendisine kaydetti
" yarın görüşürüz " dedi miraç telefonu alırken
" görüşürüz " dedi mira vekapıyı açt miraç tam çıkarken geri döndü
" bu arada hakkını helal et kusura bakma evine iz… demişti ki miraç kız adamın sözün kesti
" biz onu başta hallettik sanıyodum " dedi mira
" olsun sen yine de hakkını helal et " dedi miraç
" helal olsun " dedi mira sonra adam gitti kız kapıyı kapattı ve yukarıya çıkıp kendisini yatağına attı ve gülümsedi bir geceye iki hayatı anlatıp sığdırdılar bakalım yatın usta ne cevap vericekti
Instegram @buseaydin12

kalp hırsızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin