çağırıyor

31 7 3
                                    

kendini iyi biri sanıyormuş tanrı,
sonradan fark edebilmiş yalnızlığını
kaçırdığı duyguları,
yaşayamadığı hisleri.
yalnız olmamak istemiş, yanına birilerini koymuş.
onu göremediklerini fark etmiş, işte o zaman dolmaya başlamış gözleri.
acı hissediyormuş, olmayan kalbinde bir minik sızı.
yalvarmış insanlara, kendisini görmeleri için,
birileri ona inanmadıkça, ağlamış
benliğine,
yalnızlığına,
olamayışına.
kendisini tanısınlar istemiş, imkansız şeyler yaratmaya karar vermiş,
açıklanamayan bir şeyler olursa,
kendisine inanmak zorunda kalacaklarmış.
bu yüzdenmiş uçan kuşlar, havada-karada yaşayan -ve görülmemiş, onlarca canlı.
kendisine inanmayanları gördükçe sinirlenmiş tanrı,
onu görsünler istiyormuş,
kendisine kötü gözükenlere cezalar vermek istemiş -belki de onları ağlatmak?
bu yüzden yazmış kendi kurallarını bir bir,
seçtiği kişilere göndermiş,
inanmamaya devam ettikçe insanlar,
kendisini tutmaya çalışmış.
arkasını dönmüş bir gün, etrafında kendi yarattığı canlıları görmüş,
kanları akanların, yanına geleceğini düşünmeye başlamış.
bu yüzden insanların yüreklerine, çeşitli acılar doldurmuş.
kendisi yapıp kirlenmek istememiş, onlar bir yolunu bulup yanına gelsinler istemiş.
her zaman iyi olanı oynamış tanrı,
yanına gelmesini istediklerine vermiş acıları.
şimdi arkasına baktığında, istediğinden fazlasını gördüğünü fısıldıyor kulağıma.
bir tek ben eksikmişim orada,
bu yüzdenmiş kalbimdeki ağırlık.
tanrı yanına çağırıyor,
charlotte ona gittikçe daha çok yaklaşıyor.

tanrı acizliğine ağlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin