alexander rybak - snow castle ile okuyun...
kendimi zorla sakinleştirirken zayn kulağıma "asi kız" diye fısıldadı.kimberly 2 dk içinde 2 cesedi yok etmişti."bunu bu kadar hızlı nasıl yaptığını anlamıyorum" dedim ve ikimizde güldük."şimdi kimberly, finn dışarıda mı diye bak, yoksa bana haber ver"dedim.bir koşu gidip geldiginde nefes nefese "yok, gitmişler"dedi.otel odasından çıktık.zayn "şimdi nereye bebeğim?" son kelimeyi bastırarak söylediği için tepem atmıştı. silahı ona doğru doğrulttum "tamam ya bişey demedik"dedi."senin şu ünlü depona bay malik!" diye bağırdım. "tamam bayan collins" diyip arabasına doğru yürüdü. sürücu koltuğuna doğru yöneldiğimde "hop hop bayan collins orası benim yerim!" ona aldırış etmeden koltuğa oturdum "bay malik, burada patron benim." diyip kontağı çevirerek arabayı çalıştırdım. "nerede oldu-" sözünü yarıda kesip "biliyorum, unutma senin büyük hayranınım malik"
sinir biri ama tatlı
iç sesim yine yaptı yapacağını.bunun kapatma dügmesi yok mu amına koyduğum
zayn malik'in gözünden:
yine güzel ama basbelası biriyle tanışmayı basardım.şeytan diyo ki öldürene kadar sik şu kızı.ama iyi niyetimden yapmıyorum yani.ona ters ters baktığımda hemen yanındaki silahı işaret etti.kısa süre sonra depoya geldik.önce o indi sonra ben.deponun kapısı gıcırtıyla açıldığında içeride bizim çocuklar vardı;justin,ross ve dylan.nasıl anlatsam bilemedim ama aralarında en yakışıklılari benim.ayyy nasıl gururum okşanıyorrr.emily bana bakıp sinirli bir tavır attıgında "sen gülmez misin kızım" dedim.numaradan HAHA yaptı.komik erkeğim işte.tam ona baktığımda "göt" diye söylendiğini duydum.yerimde sırıtırken "göt ne " dedikten sonra alayla sırıttım "cahil insan göt ne bilmiyo musun,göt tam da sensin" sonra kendi kalçalarına vurup "aynı buna benziyorsun"dedi. tam o sırada "iyimiş,kıvrımlı ve seksi" dedim ve ikimizde sırıttık. "biliyor musun bayan collins,gülünce daha güzel oluyorsun" ama doğu soylemişim,adriana lima'ya meydan okur yani.yavaşça kızarırken "sus!" diye bağırdı.ikimiz yine sırıttık.depodaki çocuklar birbirlerine bakışıp "OOoooooOoOo malik'in yeni kızı" hassiktir.emily önce ağzı O şeklinde bana,sonrada cocuklara baktı."ne kızı götler,onunla cıkacağıma en yakın arkadaşimla beraber olurum,siktirin gidin!" başımı olumlu anlamda sallayıp işaret parmağımla bayan collins'i işaret ettim.oflayarak gittiler."hey!bayan collins,bu akşam adam öldurmekten baska isin yoksa hazirlan seni saat 8'de alirım.dedim ve depodan cıkıp çocukların yanına gittim."senin kızin degilse kim malik?!" diye sordular."merak etmeyin çocuklar,bu gece benim kızım olacak" dedim ve sırıttim.iyi bir planım vardı
emily collins'in gözünden:
iyi bok yedin malik.ne giycem ben?!tamam şöyle yapalım ben elimi dolabın içine atıyim ilk elime geleni giyiyim.tamam iyi plan.elimi dolaba attım ve ultra mini elbise elime geldi.aslında ne yapacagını görmek icin iyi bir elbise,bunu giymeliyim.elbiseyi giydiğimde bu kadar güzel bacaklarim olduğunu bilmiyordum.elbisemin altına nereden ve ne zaman aldığımı bilmedigim ayakkabıları giydim -multide foto var- saçımı ördüm.aşağıya inmeden once çantama silahımı,telefonumu ve pedimi aldim -ne olur ne olmaz- merdivenleri nereden geldigini bilmediğim bir hızla iniyordum.kapıyi açtığımda tum asaletiyle ortada duran BMW'yi süzdüm.eger zayn dışarida olsa onu suzerdim ama öküz işte.kapımi kendim açıp bindim ve "tesekkur ederim öküz" dedim.yüzünu astı.bende başımı cama yasladım."radyoyu ac malik!"dedim.müziğe ihtiyacim vardı."ve eğer beni bara götürürsen bay malik,hic icmem.eger sarhoş olursam bana ne yapacağın belli olmaz!"dedim.radyoyu açınca kulakalıma alexander rybak'ın büyüleyici sesi doldu.
Once in a while of midnight
gece yarısı bir süreliğine
Something strange begins
garip şeyler başlıyor
out is a little snowman
dışarıda bir kardan adam
playin violin
keman çalıyor
şarkıya eşlik etmeye başladım
Playing for all who's crying
ağlayan herkes için çalıyor
trying to heal they're hearts
kalpleti iyileşsin diye
once is time of leaving
gitme vakti geldiğinde
violin mucis starts
keman sesi duyuluyor
>>>>>>>>>>>>
arabanın durma sesi geldiginde irkildim."geldik bayan collins,ama önce gözlerini baglamalıyız" " beni öldürmeyeceğini nereden bileyim?" " zayn malik güzel kizları öldurmez,guzel kızları tavlayan erkekleri öldürür." icime bir güven duygusu yerleşmisti.gözlerimi baglamasina izin verdim "sevgili bayan collins,burası acayip merdivenli,sizi kucağıma almami ister misiniz?" "ımmmm,olabilir" beni kucağına aldıktan sonra hızla yukarıya çıkmaya basladık.beni yere indirdirip gozlerimi açtığında gördüğum manzara inanılmazdı. "hem öküz hem centilmen he?".karsımda duran iki kişilik masa ve manzara ile beraber kalbimden vurulmuştum.mum ışığının aydinlattığı masaya ilerlerken "vay canına bunu sen mi ayarladın!?" basıni olumlu anlamda salladıktan sonra sandalyemi çekip oturmamı bekledi.teşekkür edip oturdum.karşıma oturduktan sonra küçük ellerimi büyük elleriyle kavradı.
evlenme teklifi fln mı etcek acabaaa!
iç sesim allahını seviyosan sus bi rahat bırakmadın.her neyse ellerimi tuttu ve "benim kadınım olur musun emily?" dobralığımı korumaya çalışamadım,siktir -,- "e-evet"
kekeleme orospu rezil ediyon kendini
sırf iç sesim yüzunden inyihar etcem amına koyim.nomantik anlar yasamak amacıyla dudaklarımızı birleştirdim "ilk gecede öpüşen çiftlere bayılırım malik"
