Sabah annemin "hadi kızım, ilk gönden okula geç kalma" demesiyle oflaya puflaya uyandım. Evet okulu seviyorum ama erken kalkma işinden nefret ediyorum. Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar odama geçip okul formalarımı giydim. Orta okulda gömlek giyiyorduk ama lise formamız lakos, bence hoş.
Bu arada kendimi tanıtmadım. Ben Nane, öyle yüksek standartlarda bir hayatım yok. Gayet mütevazi bir yaşantım var ama çok mutluyum. İki tane erkek kardeşim var biri 11, diğeri 4 yaşında. İkiside benim balım. Ama 4 yaşındaki kardeşimle daha çok ilgilendim diyebilirim. Üzerimi değiştirip annemin yanına gittim. Bana sarılıp öptükten sonra "hadi kızım bir şeyler ye" annemden ayrılıp "anne canım istemiyor"
Annem fazla üstelemedi çünkü sabahları bir şeyler yiyemediğimi biliyor. Babamla birlikte evden çıktık. Beni okula bırakacak, sonrada işe gidecekti. Arabaya bindiğimizde çok heyecanlıydım. Yeni insanlar tanıyacaktım ve inşallah iyi insanlardır diye düşünüyorum. Okul evimize çok uzak değildi. Arabayla 5 yürüyerek 10 dakikada gidebiliyorsunuz.
Ay bir de söylemeyi unuttum eski sevgilimle aynı okuldayız. Pek güzel bir durum değil ama maalesef durum bu. Okula geldiğimizde babamla arabadan indik. Tutturdu bende geleceğim diye, yok dediysem de dinlemedi. Yapacak bir şey yok. Okulun bahçe kapısından içeri girdiğim anda heyecanım daha da arttı. Okul müdürü çıkmış konuşma yapıyordu. Bende bir kaç öğrencinin arasına katılıp dinlemeye başladım.
Birinin bana baktığını hissettiğimde sola döndüm. Hay Allahım ya, eski sevgilimle yan yana duruyormuşum. Hemen önüme döndüm ve ona bakmamaya başladım. Müdür susmak bilmiyor, konuştukça hızını alamayıp konuşuyor. Birden gözüm kararmaya başladı. Bir kaç kere daha olmuştu. Orta okuldayken böyle sırada beklerken küt diye bayılmıştım. Şu anda olmasını istediğim en son şey bayılmak. Yanımda eski sevgilim dururken olmaz. Arkamı dönüp babamın yanına yaklaştım. Bana bakınca "gözüm kararıyor"
"Gözün mü kararıyor? Otur böyle iki dakika, sonra gidersin" bir kaç dakika oturduktan sonra toparlanmıştım. Bu sırada da öğrenciler içeriye girmeye başlamıştı. Müdür "9. Sınıflar hariç diğer sınıflar içeri girebilir" içimden lanetler ederken babama "sen git artık baba, bizde gireriz zaten içeri" babamla görüştükten sonra diğer öğrencilere katıldım. Birazdan sınıfımı öğreneceğim.
Bir kaç ilk okul arkadaşımla aynı okuldaydım ama hiç birisini bulamadım. Müdür tek tek isimleri söylerken sonunda adımı duyabilmiştim. Müdür 9/B demişti. Sınıflara geçebileceğimizi söyledi. Sınıfımıza geçerken sınıf arkadaşlarımı incelemeye başladım.
Hiç tanıdık yüz yoktu. Herkes çok farklıydı. İnşallah iyi insanlardır. Sınıfa girdiğimizde sonunda tanıdığım bir yüz gördüm. Çok sevindim gerçekten. "Gel kız yanıma" dediğinde Muratın oturduğu sıraya doğru yaklaştım ve oturdum. Bu okula neden geldin? Gibi sorular geçtikten sonra bir öğretmen içeri girdi. Bizim sınıf öğretmenimizmiş. Hoş bir bayan ve ayrıca fizik öğretmenimizmiş. Çok sevdim kendisini kibar biri.
Bir kaç ders geçmişti bile kimseyi tanımadığımdan sınıfta kalmayı tercih ettim. Şu an ders zili çalıyor ve yavaş yavaş öğrenciler içeri giriyor. Bir kız gülerek bana yaklaştı "sen benim yanıma oturur musun ya? Benim sıramdaki çocukta senin yerine geçsin" ayağa kalktım ve "olur" diyerek gülümsedim. Birlikte cam kenarı olan bir sıraya oturduk. "Adın ne?" Diye sorduğunda "Nane, senin?" Gülerek bana bakıp "o nasıl isim ya ilk defa duydum?" Bende gülerek "inan bana bende bilmiyorum. Koymuşlar ve olmuş"
Gülerek bana bakıp "bende Seda" gülerek konuşmamıza devam ederken sınıfa bir hoca daha girdi. O kadar çok öğretmen girdi ki hepsini bir birine karıştırıyorum ama çaktırmayın.
Öğle arasıda geçtiğinde tekrar sınıfa girdik. Bu arada Sedayla yakınlaşmaya başlamıştık. Bir öğretmen içeriye girdiğinde "gençler, konferans salonuna geçiyorsunuz" dediğinde hepimiz ayaklanıp sınıftan çıktık. Konferans salonu nerede bilmesek de öğretmen bize gösteriyordu. Büyük kapılı bir odadan içeriye girdiğimizde konferans salonu olduğunu anladık. Seda ile arka koltuklardan birine oturduk ve beklemeye başladık.
Yavaş yavaş diğer öğrenciler de geldiğinde sonunda ilk okul arkadaşımı bulabilmiştim. Altın bulmuş kadar sevindim gerçekten. Yanında bir kız vardı. Kız güzel uzun sarı saçlı, kehribar gözlü, çok zayıf bir kız. İçeri müdür yardımcısı olarak düşündüğüm biri girdi. Merhaba, hoş geldiniz faslı geçtikten sonra konuşmaya başladı. Arkamdan biri omuzuma dokundu. Arkamı döndüğümde, arkadaşımın yanındaki kız "sen Esra mısın?" Dedi. Gülerek "hayır ben Nane" kız anlamayarak bana bakıyor. E tabi haklı ismimi duyan herkeste aynı tepki oluyor zaten.
Konferans okul çıkışına kadar devam etti. Ne konuştu ama susmak bilmedi cidden. Sınıflardan çantamızı alıp arkadaşım ve onun yanındaki kızla birlikte okuldan çıktık. Bu arada arkadaşımın adı Mavi, onun yanındaki ise Yağmur. Yağmurla bir birimize yakın oturuyormuşuz ama Mavi bize uzak. Onu arabaya bindirip bizde yürüyerek evimize gideceğiz.
Bir yandan yürüyüp bir yandan da bir birimizi tanımaya çalışıyorduk. Bir aksilik olmazsa bu yolu uzun süre birlikte yürüyeceğiz. Yağmurun bir sevgilisi varmış. Uzun süredir birliktelermiş, ama çok aktif görüşemiyorlarmış. Çünkü okul başlayınca annesi telefonunu alıyormuş. Ne ana kuzusu ama. Yağmurun evinin önüne geldiğimizde vedalaşıp ayrıldık. Bende kulaklığımı takıp yoluma devam ettim. Müzik dinlemek en sevdiğim hobim diyebilirim.
Eve geldiğimide üzerimi değiştirdim. Annem sabırsızlıkla beni bekliyordu. Nasıl geçti? Ne yaptın? Gibi soruları geçtiğimizde aç olduğumu söyledim. Birlikte yemek hazırlayıp yedik. Gerçekten acıkmışım. Biraz küçük kardeşimle oynadıktan sonra televizyon izledim. Bir yandan da internette geziyordum. Daha ilk günden okuldan arkadaşlık istekleri vardı. Yüzümün gülmesine sebep olurken kabul ettim tek tek.
Akşam yemeğimizi de yedikten sonra biraz daha oturup yatmaya karar verdim, sabahları erken kalkıyorum sonuçta. Pijamalarımı giyip yatağa girdim. Yarın beni ne bekliyor diye düşünürken uykuya daldım.
****
Bir kaç ay geçmiş, okula alışmıştım sonunda. Okul o kadar güzel ki insanlar sınıf sınıf takılmıyor, okuldaki herkes bir birini tanıyor. Bu çok güzel bir şey. Bu arada Seda haricinde bir kaç arkadaşım daha oldu sınıfta çok iyi anlaşıyoruz. Ahsen, Sema, Şeyda, Sema ve ben çok iyi anlaşıyorduk. Bu sıralar Ahsenle biraz fazla yakınlaşmıştım bu aralar ama hepsiyle anlaşıyorduk.
Havalar soğuk ama biz hala Yağmurla birlikte yürüyoruz bizce yürümek daha eğlenceli. Eve kadar yürürken bir yandan şakalaşıyor, bir yandan da gülüşüyorduk. Hala sevgilisiyle görüşemiyormuş ama üzülmüyor, aşırı derecede pozitif bir kız.
Eve geldiğimde her zamanki gibi sıradan geçti. Üzerimi değiştirdim yemek yedim derken gayet normaldi yani. Bilgisayarımı elime aldım. Ufak bir notebook'um var. Çok şirin ve tam bana göre. Sayfamı açtığımda yine arkadaşlık isteklerini gördüm. Açtığımda Ahsenin ilk okul arkadaşı bizim okuldan bir kız ve bir kaç kişi daha vardı. Hepsini onayladıktan sonra Yağmurla mesajlaşmaya başladık. Ertesi gün okula gittiğimde Yağmur peşimden geldi. Yüzü ağlamaklıydı. Ne olduğunu sorduğumda "Berkle ayrıldık" diyerek ağlamaya başladı. Onun için üzüldüm ve sarıldım. Bir yandan da seviniyordum çünkü zaten görüşemiyorlardı.
*****
Neredeyse yaz geliyordu. Nisan ayına gelmiştik bile. Bu arada yağmurla daha çok yakınlaştık birlikte çarşıya gezmeye falan gidiyoruz hafta sonları. Ahsenle de okulda görüşüyoruz. Ailesi çarşıya falan çıkmasına izin vermiyordu. Tabi diğer kızlarla da görüşüyoruz okulda hep birlikte takılıyoruz.
Bir kaç haftamız böyle geçti. Bu arada söylemedim. Okulda o kadar çok benimle konuşmak isteyen oluyor ki. Hatta Yağmurların sınıfından bir çocukla konuştum bile ama daha ileriye gidemedim. Çünkü bir sevgili istemiyorum. Kimseyi istemiyorum bence böyle iyi.
Herkese merhaba arkadaşlar. Yeni bir hikayeyle sizinleyim. İlk bölümde sıkılabilirsiniz ama diğer bölümlerden hoşlanacağınıza eminim. Ben bile düşünürken hala heyecanlanıyorum. Keyifli okumalar 😍❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatıralar silinir mi?
Teen FictionNane liseye yeni başlayacak olan 16 yaşında sessiz, ılımlı bir kız. Biraz çekingen birisi. Başlayacağı lisede onu neler bekliyor? Başına neler gelecek? Her şeyden önemlisi mutlu bir son var mı? Bunların hepsini hikayemizde göreceğiz.