Kolejdeki Çoçuk

10.Bölüm

   Hava çok soğuk mk bune. Nerede benim sevgilim ceketini versin.

  Şu an nerede miyiz. Hava alanında ve Ege biletleri almaya gitti.
 
  Yağız gelmedi çünkü gelmicem dedi bilmiyorum.

  Üstelemdim manitamla takılamicam lan yoksa.
 
  Öhhom saygın halime dönüyorum hemen. Ege koşarak yanıma geldi.

"Sana arabadan çıkmamanı söylemiştim  üşüyorsun." ay benimki beni düşünüyor bir dakka heralde düşünecek.

Ceketini çıkarttı ve hemen omuzlarıma koydu. "Benim gibi mükkemelliği bu hallere nasıl soktun prenses." dedi ve ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalıştı. Kaşlarımı çarsamda  ona kollarımı açtığımda sıkıca sarıldı.

"E arabaya binmicekmiyiz madem üşüdün." dedim ve omuzlarımdaki kafasına bakarken.

  "Hayır, çünkü şimdi babamın adamlarından biri gelecek ve arabayı vericez sonra giricez içeriye. " dedi.

  "Arabada bekleyelim." dediğimde dudağı yukarıya kıvrıldı.

"Benimle arabaya bu kadar binmek istediğini bilmiyordum sevgilim ama adamın bizi bulması için görmesi lazım." dedi ego sıçan pislik. Abaza.
 
  Hemen yanından geçtim, montunu da vermicem donsun. Arabaya bindim. Montuda sürücü koltuğuna bıraktım.

  Cama nefesini üfledi ve eliyle kalp yaptı. Bende hemen kalbin arasına çizikler attım.

  Bana yavru köpek bakışları atmaya başlayan  Ege'nin saçlarına dokunmak istiyordum hemen camı açtım ve saçlarını bozdum.

"Cezan birdaha abazalık yapıyomusun ha." dedim ve saçlarını bozmaya devam ettim. Dışarısı baya soğuk yalnız yazık ya aşkıma.

"Tamam tamam yapmicam,yalnız senin bu saçlarımı ellemek için koyduğun ceza çok iyiydi ha. " dedi ben bu çocuğa yazık falanmı demiştim.

"Kal burada pislik hıh." dedim elimi çekip camı kapattım.

  Ege camdan sadece bana bakarken ben ona dil çıkarıyordum iki üç dakika sonra yanımıza bir araba geldi. Ve içerden iki adam çıktı Ege onlara arabanın anaktarını attı ve benim kapımı açtı.

  "Tamam küçük Bey."dedi Ege arabadan montunu da aldı.

  Montunı hemen benim omuzlarıma koyydu ve ilerlemeye başladı. Ege'nin ağzından buhar çıkarken baya üşümüş burnunun kızardığını gördüm.

  "Hayır, Ege sen giy bunu ben ısındım üşüyüceksin." dedim ve montu çıkartmaya çalışırken Ege tuttu ve giydirdi.

"Ben üşümedim hem sen üşümessen ben de üşümem." Dedi ve hızlı adımlar atmaya başladı e ben de ona ayak uydurdum.

  Kapıdan içeriye girdiğimizde sıcak olduğunu düşündüğüm bunaltıcı gelen bir havaydı içeriyi saran atmosver Ege hala üşüyordu.

  Ege'ye kocaman sarıldım. Ege başta şaşırsada sonradan karşılık verdi.
   "Hadi uçak kalkacak." dedi ve biz yollara.
*************************

  Ege'nin eski rengi geri gelmişti. Uyuyordu benim pandam.

  Başımı onun omzuna koydum ve uyumadan önce birleştirdiğimiz ellerimize baktım.

Oha çok tatlı hemen ellerimizin fotoğrafıız çektim ve instengramda paylaştım altınada yazı yazdım.

'Pandam uykudaykene'

Yazdım Ege'yi de etiketledim.

Ege'ye baktığımda hala uyuyordu. Saçlarının gözüne gelen yerlerini geriye attım ve yanağına küçük öpücükler kondurdum.
 
  Gözleri hafif aralandı ve bana baktı. Ben tam kafamı çeviricekken yanağıma bir öpücük kondurdu. Yolculuğumuz böyle devam etti.

************************

"Defne'm kalk hadi geldik." Ege'nin sesi ile gözlerim açılacakken çok uykumun olduğunu fark ettim.

  "Ege uykum var." Dedim ve kazağından tutmaya çalıştım.

  Küçük bir kahkaha attı ve bir anda beni kucağına aldı. Bacaklarına ve üstüme kendi ceketini ve benim ceketimi örttü.

   "Tamam tamam uyu hadi." Dedi benim uykum kaçmıştı azcıcık ama hala vardı tam tekrar uykuya dalacakken dışarıya çıktığımız için bir titreme geldi.

  "Ege,üşüyorum." dediğimde Ege burnumu öptü ve hızlı hareket etmeye başladı.

  "Oooo benim kızım gelmiş."dedi babama benzettiğim ses hızla gözlerimi açtım ve Ege'ye bakarken. "Uyu, prenses baban ve babam sadece."desiğinde gözlerimi tekrar kapattım ve en son hatırladığım ilk aşkım olan babamın kokusunu çok yakınımda hissetmek oldu.

************************

Ege 'den...
 
  Kollarımda uyuyan Defne'ye bir daha bakarak derin bir nefes aldım.

  Benim yıllardır tanıdığım ikinci babam gibi gördüğüm adam şimdi kaınbabam mı ah.

  "Kızım uyudumu Ege oğlum, yolculuk sonunda hep uyur zaten"dedi Eren Amca. Kafa salladım ve Defne'yi ona uzattım kızını kucağına aldı ve saçına küçük bir öpücük bıraktı .

"Oğlum benim be kırk yılda ilk defa hayırlı bir iş yaptın ya helal olsun."dedi babam ve bana sarıldı bende ona sarıldım.

"Baba iyiki varsın."dedim ve yanağına eskiden beri hep yaptığım o sulu öpücüğü bıraktım.
  "Ulan eşşek sıpası öpme lan kızıda böyle. " dedi babam. Eren abi arkasını dönü ve öksürme sesi geldi.

Bakmıyordum çünkü utandım ya.
"Neyse oğlum İzmir nasıl? " dedi babam toparlayarak ve konu böyle sürdü biz eve giderken.

*****************
Siz harika okurlar farkındayım geç oldu ama 23 Nisan da gösterimiz var ona çalış dersler derken kitap bile okuyamadım.

Sizi seveyerem aynı Ege ve Defne'min birbirini sevdiği  gibi .

Bu bölüm kısa ama idare edin sınavım var ayol.

MÜKKEMMEL YAZARDAN
.
  .
     .
        .
           MÜKKEMMEL OKURLARINA