Samimi Olmak

Samimi Olmak 2

Bazı insanların güvenipte kalbini açtığı insanların onlara sırtlarını çevirişiyle en büyük pişmanlıkları o ''insan'' olur. Benim de çoğu insan gibi tek pişmanlığım bir insana güvenip ona kalbimi açmamdan oluşuyor ve bence samimiyetlerin getirdiği tek şey pişmanlıktır çünkü bir insana sır verdiğinizde, ruhunuzu ona teslim ettiğinizde sadece sandığınız şeyi yapmış olmuyorsunuz, yaptığınız şeylerin yanında siz fark etmeseniz bile özgürlüğünüzü de teslim etmiş oluyorsunuz.
Yaptığımız seçimlerden pişman olmamamız için her insana gereğinden fazla değer vermemiz gerekir. Ne kadar samimi olursak olalım aramızda yinede mesafe olmalıdır. Çeşit çeşit pişmanlıklarla karşılaşmamak için hiçbir insanın vazgeçilmez olmadığını bilmemiz gerekir. Günün birinde kaybedeceğimiz ya da bir daha asla göremeyeceğimiz insanların çoğuna ailemize verdiğimiz değerden daha fazla değer verdiğimizi fark edemeyecek kadar kararan ruhumuz her şeye rağmen yine de insanlara güvenmek için çabalar. Pişman olmamak için, güvenimizi yeniden sarsmamak için değmeyecek insanlara değmeyeceği kadar bağlanmamalıyız. Yeniden kendimizden çok sadece aldanmacadan ibaret olan insanları sevmemeliyiz...
Aslında gezegenler insanların ruhlarına benzer. Bütün gezegenlerin hepsinin birbirine benzer olmasına karşın bazıları birbirlerine kilometrelerce uzaklık kadar yakındır. İnsanların ruhları da böyledir. İnsanlığın yaptığı hatanın başlangıçlarından bir tanesi de böyle başlar. Kendimize yakın olan güzel kalbi seçmek yerine kilometrelerce uzak olan kalbi seçiyoruz... Ben şu gerçeğe inanıyorum '' Göze, göz dişe, diş'' bir insan ne yaparsa yapsın yaptığının karşılığını alacaktır. Her şeye rağmen yediğimiz darbelerden ve keşkelerimiz yüzünden asla rahatlayamacayağımız bir ruhumuz ve yıpranmış bir kalbimiz olacaktır...