-2-

195 13 8
                                    

Reiji ile kağıtları imzalamış, birbirimize bakıp gülüşüyorduk. Nedenini bende bilmiyorum. Sanırım bu evlilik mevzusu psikolojimi bozmuştu. En sonunda kendime gelip hala mal mal sırıtarak bakan Reiji'nin kafasına vurdum ve ciddi bir hal takındım.

"Her neyse! Gelenek ve göreneklerimize göre evlenecekleri için istemeye geleceksiniz. Ya da dur, direkt evlensinler! Yarın saat akşam sekiz gibi düğün olur. Damadınız iyi hazırlansın. Malikaneniz de de bir oda ayarlayın ikisine."

"Peki sen ne olacaksın?"

"Ben başımın çaresine bakarım."

Evet, kardeşim onlarla gidince evde tek kalacaktım. Pek umrumda değil zaten. Buradaki tek önemli şey biricik kardeşimin mutluluğu. Onu gülerken görmek beni de mutlu ediyor. Insanın kardeşinin olması gibi güzel bir şey yok. Hele dünyada ki tek varisiniz o ise.

***

Saat tam sekize vurduğunda kolumdaki saate tekrardan baktım ve kardeşime göz gezdirdim. Güzel olmuştu. Ne fazla makyaj ne de toka...

"Şu aptalmaki'ler nerde kaldı?! Kız evi naz evi derler ama bunlar bunlar bizden nazlı çıktı..."

Tam o sırada kapı çalmıştı. Kapının dürbününden baktıktan sonra çalanın su Laito olduğunu gördüm. Diğerleri de dışarda olmalı.

"Açmıyorum la!"

Diğerlerek sinir etmeye çalıştım ama sapığın işine geldi.

"Cidden mi? Oh be o zaman gidebilirim yani.."

Lan cidden gidiyor ya bu! Tam arkasını dönmüş gidecekken kapıyı açtım ve kravatının arkasından gelecek şekilde tutup çektim.

"Dur bakalım çakal, nereye gittiğini sanıyorsun lan ibne?!"

"Ah cadıcık çok kötüsün!"

"Sende it olmalısın memnun oldum!"

Bu salaklar beni delirtecek!

***

Düğün salonunda yüzükler takılmış, yemekler yenmiş şimdi ise sıra takı merasimindeydi.

"Damadın kardeşinden çeyrek altın, damadın diğer kardeşinden yarım altın, damadın öteki diğer kardeşinden 22 ayar bilezik, damadın öteki diğer başka kardeşinden çeyrek, damadın of... Başlayacam sizin kardeşlerinize ha!   işte öteki heriften 25 kuruş. NE?! 25 KURUŞ MU?!"

Salonda herkes birbirine bakıyordu. Mübarek zaten salonda 8 kişiyiz. Kesin şu tembel tenekenin işi! Neyse, çıkışta sorarım ben ona.

Kardeşim ile Laito kendi masalarında pastalarını birbirlerine yedirtirlerken ben bilgisayarın başına geçtim ve hoparlörden kolbastı açtım. Ardından oturan Sakamaki'leri zorla kaldırarak sahneye çıkardım.

"Ayol oturmaya mı geldik! Kalkın lan!"

"Haklısın chichinashi, senle oturmaktan daha güzel şeyler yapabiliriz. Mesela benim yatağımda kovalamaca oynamak gibi..."

Ayato'nun aptal cümlesi ona ters ters baktım.

"Oğlum dayak istiyorsan çekinme. Terliğim 2 metre ötede. Itina ile döverim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Diabolik Lovers: FunfairHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin