5.BÖLÜM:Sadist

200 7 0
                                    

Gözlerime bakmaya devam ederken gözlerimi kaçırdım ve ellerime baktım.

"Tamam be Doruk,geliyorum."

Demek yakışıklı sadistimizin adı Doruk'tu.

"O kim?" diye sordum gittiklerinde.İrem anlatmaya başladı.

"O Doruk Aysal.Babası meşhur Aysal Holding'in sahibi.İnanamayacaksın ama tek arkadaşı Burak."dedi ve sırıtmaya başladı.Özge kulağıma

"Platonik aşık" diye fısıldadığında birbirimize bakıp kıkırdadık.Burcu devam etti.

"Kimseyle konuşmuyor.Sevgilisi bile olmadığından eminim.Kimse ona birşey yapamıyor.Derslere ara sıra girer ama ne hikmetse geçebiliyor.Para herşeyi çözüyor tabi."

"Ona yaklaşma derim" dedi Eren

"Bütün kızlar ona salya akıtarak bakıyor ama o umursamıyor."

Niye hiç bilmiyorum ama hoşuma gitmişti.Özge koluma vurup "Alo?" deyip güldü.Bende güldüm ve devam ettim.

"Burak?"

"Burak Balaban.Babası galeri sahibi,annesi manken ve bütün kızlarla yattı.Ama çok yakışıklı.Gerçekten.Bence yani.Herneyse.Çocukluk arkadaşı Doruk'un." Başımı salladım.Herkes toparlanmaya başladı ve otobüslere doğru yavaş yavaş yürüdük.

"Çantamı unuttum!" 

O kadar öğrencinin arasından geçmeye çalıştım.Zorla ilerleyip kapıyı binbir güçlükte açtırdım.Okul bomboştu.Odanın kapısına geldiğimde nefes nefeseydim ve yorulmuştum.İçeri geçip çantamı yatağın altına alttığım yerde arıyorken "Nerede bu?" diye mırıldanıyordum.Ardından sıçramama yetecek olan kapı sesi ve kilit sesini duydum.Arkamı dönmeye korkuyorken "Buradayım" dedi.Mükemmel derecede çekici sesin sahibi.Oydu.Doruk Aysal.Kolumdan tutup kaldırdı ve kendine çevirdi.Gözlerine baktım.Yeşilin etrafında bal rengi vardı.

"Onlara birşey anlattın mı?" Her saniye geçtikçe kolumu daha fazla sıkıyordu.

"Anlatmadım.Yemin ederim.Asla söylemedim ve söylemem.Söz veriyorum.Bana ne yapabileceğini de biliyorum.Yalvarırım bana birşey yapma Doruk.Nolur." dediğimde çenemi sıkarak susturdu.

"Madem o kadar iyi birisin o zaman cesedi taşımama yardım edeceksin."

"Ne? Ben..Yapamam.Asla Doruk.Nolur.Yapamam!"

Bu defa tırnaklarını iyice geçirdi.

"Yapabilir misin diye sormadım zaten.Yapacaksın."

"Hayır."

"Sen ne dedin?" dedi alayla ve elini kumral saçlarına götürdü.

"Hayır." Tokat attığında sendeledim ve sanki iğrenç birşeymişim gibi beni tuttu ve kapıyı açarak aşağıya sürükledi.Aşağıya indik ve buz gibi yere girdik.Birşey yerde mavi bir örtüyle sarılıydı.Ceset ve mavi.

"Tut" diye emir verdiğinde gözlerimi cesetten ayırıp ona yalvaran gözlerle baktım.

"Tut.Dedim.Sana" Titreyen ellerimle diğer taraftan tuttum.Arka çıkışa doğru sürüklerken kalbim yerinden çıkacaktı.

Yapraklarla kaplı yeri ayağıyla itti ve boş mezarı gördüm.Daha doğrusu çukuru.Sürükleyerek çekti ve çukura cesedi bıraktı.Hangi sadist birini öldürüp de okulun bahçesine gömerdi ki? Dizlerimin üzerine çöküp dolan gözlerimi umursamayarak elimle ağzımı kapadım.Hızla çukuru kapattı ve düzeltti.Hıçkırıklarımı bırakınca sinirle bana döndü ve yavaş yavaş yürümeye başladı.Yerde geri geri gidiyordum ve tam önümde durup saçlarımdan çekip başımı geriye yatırdı.Dudaklarını kulağıma dayayıp dişlerini sıkarak fısıldadı.Soğuk ama bir o kadar cezbedici ve rahat bir ses.Tıpkı ölüm gibi.

"Ağlayarak sinirimi bozan kızlara ne yaparım biliyor musun?"

Başımı sağa sola salladım ve elinin tersiyle göz yaşlarımı sildi.Dudağımı ısırdım.Anında diziyle karnıma vurdu ve acıyla bağırdım.

"Derisini yüzerim.Canlı canlı hemde."

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin