Ma City
Butterfly Büyü Okulu.
Yıllardır girdiğim kapıdan bir kere daha girdiğimde içime istemsizce her zaman dolan o gereksiz heyecanı görmezden gelmeye çalıştım. Profosör X'i gördüğümde yanına adımlamaya çalıştım fakat bugün üzerimde gezen gözleri fazla buluyordum. Kaşlarımı çatıp gözlerimin önüne gelen saçlarımı elimi kullanmadan düzelttim. Açık renk saçlarım okulun ilk gününden beri olaydı.
''Taehyung,'' dedi profosör X. ''Bu kadar neşeli olmana şaşırdım.'' Gülümsedi. Anlamayarak gülümsedim.
''Efendim özür dilerim ama anlamadım. Neden üzgün olayım ki?'' dudaklarımı birbirine bastırıp adamın cevabını bekledim. Başını eğerek güldü.
''Taehyung safa vurmana hayran olduğumu bilmeni isterim evlat.'' Göz kırpıp yanımdan geçip giderken olduğum yerde kalakalmıştım. Neler oluyordu en ufak bir fikrim dahi yoktu. İçimdeki anlamsız korkuyla birlikte bahçeden olabildiğince hızlı geçerek gri boyalı okula adımladım. Gözlerimi yerde tutarak sınıfa girdiğimde sınıftan bir kahkaha yükseldi.
''TaeTae en iyi yaptığın büyüyü evi patlatarak mahvettiğini gördüğümde sana rakip olmaya karar verdim.'' Kaşlarımı çatarak sırtımdaki çantayı yerine bıraktım.
''Sen ne saçmalıyorsun?''
''Okulun sitesine girmiyor musun sen hiç? Tabi derslerle meşgulsün falan filan,'' dedi elini havada sallarken. Bu... Bundan nasıl haberleri vardı? ''Baya iyisin.''
''Ne saçmalıyorsun Charlie?'' telefonunu cebinden çıkarmasını, okulun sitesine girmesini izledim çocuğun. En üstteki kaydedilmiş videoya tıkladığında gözlerimi sıkıca kapattım.
Cheryl
Büyü tezgahının üzerindeki düzgünlük görülmeye değerdi. Yüzüm kameraya dönük elimdeki işi ciddice yaptığıma dair yüz ifadem yüzümde asılı duruyordu. Elimde tuttuğum iki renkli şişe sindirella iksiri yapmak için kullanacaktım. Kağıda bakıp sonra tekrar elimdeki şişelere baktım. Turuncu sıvıyı mavi sıvının üzerine döker dökmez büyük bir gürültü yükseldi. Ardından dağılmış tezgahım ve siyahlara bürünmüş ben kaldım. Elimle yüzümü sıvazlayıp masadan kalmıştım ve video burada son bulmuştu.
Cheryl
Onu öldürecektim.
Cheryl benim ev arkadaşımdı ve benden bir sınıf aşağıdaydı. Güldüm çünkü elimden başka hiçbir şey gelmezdi. Çocuğa telefonunu verip sınıftan çıktım. Tam görememiştim ama X bile videoyu paylaşmıştı. Bir an gülerken bir kat yukarı çıkmış ve Cheryl'in sınıfını bulmuştum. Kapıya dayanıp kollarımı bağlamadan yuvarlak gözlüklerimi düzelttim. Omzumu tahta kemere yaslayıp gözlerimi kızın üzerine diktim. O beni fark edene kadar sınıftaki herkes bir tur gülmüş, ikinciye geçmişti.
Kim Taehyung okulda yapılan en zor büyüyü, düzeltme büyüsünü, yapabilen tek öğrenciydi. Bunu iki yıl önce başarmıştım ve benden başka kimse yapamıyordu. Nedenini tam olarak bilemiyordum. Kimse uğraşmıyor muydu yoksa kimse beceremiyor muydu bilmiyordum. Ayrıca birkaç tane daha tek yapabildiğim büyü vardı. Kimse uğraşmıyordu sanırım. Tesadüf olamazdı.
Kız beni fark etmediğinde ''Hey, Cheryl,'' diye seslendim. Bakışları bana döndüğünde gülümsedi. ''Sana daha önce boşa büyücü okuluna geldiğini söyleyen oldu mu? Fotoğrafçılık okumalısın. Veya daha yükseği; röntgencilik.''
''Bende seni seviyorum Taehyung.'' Öpücük attığında sabır dilercesine söylendim.
''Sen akıllanmıyorsun.''
''Aşığım sana Taehyung.'' Bütün sınıf bizi izlerken herkeste gözüm dolaşıyordu.
''Manyaksın sen.''
''Bebeğim akşama konuşmaya ne dersin?'' gülüp başımı yere eğdim. İçimden saydığım karmaşık kelimeler eşliğinde ceketimin iç cebindeki sopayı salladım. Parlak ışık kızın göğsüne isabet ettiğinde gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.
''Konuş hadi Cherly. Sevgi kelimeleri duymak istiyorum.'' Gülümseyerek baktığım yüzü yanımdan geçen çocuğun yüzüne döndüğünde onun arkasından çıktım. Bundan sonra konuş da göreyim Cheryl. Ses tellerin yerinde olmadığında nasıl konuşacağını merak ediyorum.
Sınıfa girdiğimde profesör arkamdan gelmiş ve dersini anlatmaya başlamıştı. Anlattığı şeylerin not edip saçlarımı başımı sallayıp gözümün önünden çekiyordum.
"Taehyung," dedi profesör X. "Büyü yapmayı sevdiğini biliyorum. Cheryl'in sesine ne yaptın evlat?" Dedi gülerek.
"Ses tellerini aldım profesör."
"Bunun için herkes sana minnettar emin olabilirsin,'' tüm sınıf güldü. "Onları geri vermeni istiyorum. Bunu yapabilir misin?"
"Elbette." Sopamı cam masanın üzerinden alıp yukarı kaldırdım.
"Le sortilège de nombreux intervenants rouge." Profesör X teşekkür ederek derse devam ettiğinde yanımdaki arkadaşım bana eğildi.
"Kızı dövmekten beter etmişsin Taehyung. Ses tellerini akmak nedir ya?" Güldüğümde o tebessüm etmişti.
Profesör X dersi sonlandırdığında peşine takıldım.
"Profesör bir saniye bakar mısınız?"
"Elbette Taehyung." Yerimde kıpırdandım.
"Efendim ben..." Duraksadım. "Bunu istemem saçma biliyorum ama artık gerçekten dayanamıyorum. Cheryl'in çocukça tavırlarından bahsediyorum. Bu kaçıncı, saymayı unuttum. Kendi özel alanımda bile rahat yok. Yani söylemek istediğim şu; ben odamın değişmesini istiyorum."
Adam birkaç saniye düşündü. Bana gülümseyerek omzumu sıvazladı.
"Halletmeye çalışacağım Taehyung." Yanımdan ayrılırken gülümseyerek arkamı döndüm. Elimde tuttuğum kitapları daha sıkı tutarak kulübeye gitmek için yöneldim.