Uzun zaman sonra tekrardan merhaba... Hikayeyi silmeyi düşünüp, sonra da vazgeçip uygulamayı silmiştim. Tekrar indirip baktığımda ise içime tekrar bir yazma isteği doğdu. İyi okumalar...
Sarada - Lay özel konuşma
Gerizekalı : Az önce Lin geldi. Seni görmek istiyormuş. Marketin oradaki geçidin yanına gel. Adamlarım bekliyor.
Gerizekalı : Gelirken fazla dikkat çekme. Marketin yakınından geçerken de kimseyle göz göze gelme. Önemli bir işimiz var.
Saradaa : neymiş bu iş
Saradaa : neden bu kadar ciddi konuştun hayırdır
Saradaa: o lin denen şerefsiz ne istiyor benden ayrıca
Gerizekalı : Boş yapma Sarada. Önemli bir mevzu var. Seni de ilgilendiriyor.
Saradaa : mevzunun ne olduğunu söyleyene kadar gelmeyeceğim yixing
Saradaa : ciddiyim
Saradaa : biliyorsun gelmem diyorsam gelmem
Gerizekalı : Daha kaç kere önemli demem gerekiyor? Buradan söyleyemem Sarada. Ya gelirsin ya da gelip biz alırız.
Saradaa : ne alaka
Saradaa : onlar senin olduğu kadar benim de adamlarım unutma
Gerizekalı : Boş yapmayı kesip geliyor musun yoksa adamları göndereyim mi?
Saradaa : tamam be sus artık
Saradaa : on dakikaya kadar çıkıyorum
Telefonu yanındaki sehpanın üzerine yavaşça bıraktıktan sonra kendine alelade bir giysi seçmek için giysi odasına yöneldi Sarada. Yorgun görünüyordu. İki gecedir gözüne bir gram uyku girmediği için bütün gün uyumayı planlıyordu ama Yixing'in çağrısıyla hayalleri suya düşmüştü. Kendi kendine; ne zaman rahata kavuşacağım? diye düşünürken hızlıca giyindi ve anahtarlarını alarak evden çıktı. Seul'un serin havası ciğerlerine dolarken hızlıca arabasına bindi ve 'mağara'ya gitmek üzere yola koyuldu. Yolda giderken aklında Soo'nun dün akşamki telefon konuşması dönüp duruyordu. Hiç beklemediği bir anda aramıştı ve hem şaşırtmış, hem de mutlu etmişti. Sarada'nın yüzünü soğuk havaya inat sıcacık bir gülümseme kapladı. Marketin yanına yaklaştığında arabayı güzel bir yere parkederek arabadan indi. Sessizce etrafı kolaçan ettikten sonra hızlı adımlarla geçide doğru yürümeye başladı. Geçide yaklaştıkça adamlar görüş alanına giriyordu. Sarada'yı görüp hemen toparlanarak selam verdiler. Sarada hafifçe gülümseyip içeri girerken adamlardan birkaçı Sarada'ya eşlik ediyordu. Sessizlik rahatsız ediciydi. Sarada, sağındaki adama yavaşça eğilip sordu: "Lin neden beni görmek istemiş, Jackson?" Adam sakince cevapladı: "Lin'in kulak misafiri olduğu küçük bir mesele, efendim. Ama bay Hanga bu meseleyi büyük görmüş olmalı ki, sizi çağırdı." Sarada yüzünü ekşitti. Ne olmuş olabilirdi? Ana salona girip oradan da Yixing'in odasına geçtiklerinde adamlar Sarada'yı bırakıp Yixing ve Lin'e selam vererek odadan ayrıldılar. Yixing genişçe gülümsedi: "Özlemişim! Canım kardeşim, gel ve otur. Sıkıntı büyük." dediğinde ayakta duran Lin sandalyeyi Sarada'nın oturması için çekti ve onu oturttuktan sonra kendisi de karşısına oturdu. Sarada üzerindeki ceketi çıkardı ve tıslarcasına konuştu: "Ben seni hiç özlemedim, Yixing." Dedikten sonra Lin'e de dönerek: "Seni de Lin!" dedi ve telefonunu almak için cebini yokladı. Uzun bir süre aradıktan sonra fark etti. Telefonu evde unutmuştu. Bunu gören Yixing ve Lin kahkaha atmaya başladılar. Sarada sinirlerine hakim olamayıp bağıracakken, Yixing'in sertleşen yüz ifadesini görüp sustu. Neler oluyordu? Yixing zihnini okumuş gibi cevapladı: "Kai, Sarada. Bildiğimiz Kim Jong In. Neler oluyor, biliyor musun?" Sarada, başını hayır anlamında sallayarak cevapladı. Yixing daha da sinirlenip ayağa kalkarak yumruklarını masaya vurdu. "Kai dün akşam gece kulübünden sersem bir halde çıktıktan sonra, o sarhoşlukla Kyungsoo denen herifin evine gitmiş! Düşünebiliyor musun? Benim güzel kız kardeşim ne alemlerde?!" dediğinde Sarada kafasının karıştığını hissetti. Parçaları birleştirebilmesi için tek bir bilgiye ihtiyacı vardı. Yavaşça Yixing'e yaklaştı ve sordu: "Saat kaçta gitmiş?" Yixing şeytani bir gülümsemeyle cevapladı: "Saat 12 civarı. Minik meleğim alkole yenik düşüp içkiyi erken bırakmış." O esnada bunu duyan Sarada anlamıştı. Sakince yerine oturdu ve önündeki sehpaya rahatça ayaklarını uzattı. Yixing'e gülümseyerek: "Dün akşam saat 11'den 02.47'ye kadar Soo ile telefonda konuştum. Gelen giden olmadı. Kai'a dair hiçbir muhabbet dönmedi. Gözü benden başkasını görmüyor, Yixing." dediğinde Yixing solmuş bir yüzle koltuğuna çöktü. Nasıl olabilirdi? Dün akşam Lin Kai'ı eve kadar takip etmiş ve Kyungsoo'nun evine gittiğini hemen Yixing'e haber vermişti. Bu saçmalık da neyin nesiydi? Ani bir sesle odadaki üç kişinin de kafası telefona döndü. Yixing'in telefonu çalıyordu. Arayan Jongin'di...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
among us//aramızda ~ kyungsoo texting!
ContoBilinmeyen : iyi ki kartvizitini almışım. yoksa numaranı nereden bulabilirdim ? Do : Kimsiniz ? Bilinmeyen : senin belan. Büyük ressamların zekası farklı işler. Onlara ayak uydurmak zordur. Eğer onlara ayak uyduramazsan, arkandan gelenler sen...