Divine Move

3.3K 174 115
                                    

"Kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. Güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. Ay baştan aşağı kan rengine döndü. İncir ağacı, güçlü bir rüzgârla sarsıldığında nasıl ham incirleri dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü... Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı..."

Vahiy 6,7

Berbat bir gün. Leş gibi, öncekilerin tekrarı olan, sözde yeni bir gün. İmparatorluklar Savaşı'nda bin yüz on ikinci gün. Bitmek bilmeyen savaşta bin yüz on iki, kahrolası, gün! Bombaların, kurşunların sesine karışarak kulaklarını uğuldattığı, zemini hırsla titrettiği, çığlıkların yankılanarak uyandırdığı yeni bir gün...

Çadırın örtüsünü savurarak açtı. Uzun, deri postalları ilk adımıyla çamura bulanmıştı bile. Önceki günlerden kurumuş çamur lekeleri tazelenmiş, bir zamanlar sade olan postalları artık yıpranmış, kurumuş çamurlarla desenlemişti. Yürüdüğü toprak yolun ıslaklığı sebebiyle adımlarını, şapır şupur sesler takip ediyordu. Paltosunun yakalarını yürürken kaldırdı. Sivri, keskin yakalar, sert çehresine sinirli bir görünüm katmıştı ki Chanyeol, her gün sinirliydi. Hele ki, herkesin bitmesi için artık günleri saydığı, dualar ettiği bu savaşın, sona erdiği haberini beklediği şu günlerde, beklediği telgraf gelmedikçe öfkesi daha da katlanıyordu. Adeta patlamak üzere olan yürüyen bir volkandı. Ki bu yüzdendi, General'i görüp yolundan kaçışan askerlerin telaşı. Yüzünü bir kez gören, bakışlarıyla yeniden buluşmamak için başını eğip hızla uzaklaşıyordu. İyi bir gününde olsaydı gözlerini devirirdi uzun boylu adam.

Üniformasının uzun paltosunun eteklerini iki yana savurup strateji toplantısının yapılacağı masanın başındaki sandalyeye oturdu. Paltosunun omuzlarındaki yaldızlı, ince dokumaya sahip dört alev topu işli apoletiyle, geniş çadırda karşısına kurulmuş herkesten daha yüksek bir komutaya sahip olduğunu tüm endamıyla gösteriyordu. Hâlbuki kendi gezegeninde, apoletinde turna kuşu çiçeği ve ateş topları olurdu ki bu da onun yarbay mevkiisini vurgulardı. Turna kuşu çiçeğinin etrafında dalga dalga tüten alevlerle bezeli sancağını ne çok özlemişti. Gezegeninin simgesi olan turna kuşu çiçeği –burada ona cennet çiçeği diyorlardı- eşsiz güzelliği, onun birliğinin sembolü ateşle ne kadar da uyumlu olurdu. Yıkıcı bir güçten doğan zarif bir çiçek...

Yanında oturan Tümgeneral kolunu dirseğiyle dürtükleyerek onu, çatışmaların olmadığı hayalinden sıyırıp yeniden bombaların, silah seslerinin yankılandığı sabaha getirdi. Esmer, uzun boylu generaline ters bir bakış atıp, ardından gülümsedi. Gezegeninden yanında olan tek dostuna öfkelenmesi pek mümkün değildi.

"Evet. Niye toplandığımızı açıklamaya gerek yok. Ne durumdayız anlatın." Diye topluluğa buyurdu.

Masanın ortasında genişçe yayılmış olan haritada belli noktalar iğnelenmiş, kurşun askerler dağınık bir halde dizilmişti. Harita o kadar eskiydi ki bulundukları bölge hala Almanya olarak yazılıydı. Askerlerin dağıldığı noktalardaysa Çek Cumhuriyeti, Polonya, Avusturya gibi ülke isimleri vardı fakat kimsenin umursadığı yoktu. Herkes nerede olduğunun, kimle savaştığının farkındaydı ve yeni harita basımı, çizimi gereksiz ve imkansızdı. Apoletinin, albay olduğunu gösteren bir adam öne çıkıp uzun çubuğu masadan aldı.

"Efendim. Kuzey tarafındaki askerlerimizi Doğu Bölgesi'nin yönüne çekerek, Kuzey Doğu'dan gelmesini beklediğimiz akıncı güçleri durdurmayı düşünüyoruz. Güney Doğu tarafımıza Deniz Kuvvetleri birliğini yığdık, çünkü biliyorsunuz var olan tek su parçamızı geçen hafta kaybettiğimizden, bu birliğe orada ihtiyaç kalmamıştı. Ama çok fazla dayanabileceklerini sanmıyoruz. Suyun çevresini korumak için konumlanmak, daha yüklü silahlar gerektiriyordu ve sıcak temas pek onlarlık değil. Şu anki en önemli sorunumuza değinecek olursak merkez teşkil etmemize rağmen Doğu Bölgesi'nin saldırılarına fazla açığız. Başkente yakınlığımız sebebiyle bizim düşmemiz halinde..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Divine MoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin