Sabah alarmın sesine uyandım. Babam yeni kalkmış televizyon izliyordu. Ben de üstüme bir kot bir tişört geçirip çantamı hazırladım ve babama öpücük kondurup evden çıktım. Yeni okulumda ilk günümdü ve heyecanlı adımlarla okula doğru yürümeye devam ettim. Acaba nasıl insanlarla karşılaşacaktım ? Acaba çok yabancılık çekecek miydim ? Bütün bu soruların cevabını ararken kendimi okul kapısının önünde buldum. İçeriye doğru adımımı attığımda birden sarı saçları omzunda biten bir kız suratıma bakıp yüzünü ekşitti ve yanındaki iki kıza dönüp bir şeyler fısıldadı. Ne yapmaya çalıştıklarına anlam veremesem de sınıfıma doğru yürümeye devam ettim. İlk katta sol taraftaki sınıfın önündeki listeye baktım ve adımı gördüm Avery Wesley
Sınıfa girdim ve orta sıralardan birine oturdum. Daha sonra yanıma uzun ve kumral saçları gözlerinin önüne dökülen yakışıklı diyebileceğim bir çocuk yaklaştı ;
"Yanına oturmamda sıkıntı var mı acaba?"
"Yo yoo tabi ki oturabilirsin"
"Teşekkür ederim, bu arada ben Walter. Walter Raymond"
"Avery Wesley"
diyerek uzattığı elini sıktım. Yüzü gerçekten pürüzsüzdü. Ela gözleri kumral saçlarının ardındaydı. Kapıda beliren üç sarı kafayı görünce içimden "Bir de bunlar eksikti" diye geçirdim. Az önce okulun kapısında gördüğüm ve bana baktıklarında yüzlerini ekşiten limon kardeşler, şimdi de benim olduğum sınıftalardı. Beni görmeden üçü de cam kenarındaki sıraya oturdular. Walter'a okul ve sınıf hakkında bir şeyler sordum. Tam cevap verecekken içeri göbekli, yaşlı ve gözlüklü bir öğretmen giriverdi.Hepimiz onu selamladıktan sonra klasik konuşmaları yaptı. Daha sonra yoklama almak için listedeki isimleri baştan aşağı okudu. O limon kafalar da listede arka arkayaydı. Birinin adı Catherine, öbürü Mila ve en kısa boylu olan bastıbacağın adı da Jane'di. Avery Wesley
Listede benim ismim okunduğunda ayağa kalktım ve yüzümde bir gülümseme oluşturarak yeni sınıfıma merhaba dedim. Herkes sanki bir koro edasıyla bana merhaba dedi o üç limon kafa dışında. Yerime geri oturduğumda arkadan kısık bir sesle yeni bir "Merhaba" daha duydum. Hafifçe kafamı çevirip baktığımda kızıl kıvırcık saçları olan bir kızın bana gülümsemesiyle karşılaştım. Sanırım o merhaba da ondan çıkmıştı. Ben de ona gülümsedim ve zilin çalmasıyla herkes sınıftan dağıldı. Ben de bana sıcak gülümsemesiyle özgüven kazandıran o kızıl saçlı kızın yanina gidip oturdum ve elimi uzattım ;
"Merhaba, adım Avery Wesley. Sınıfa yeni dahil oldum. Tanışmamızda sakınca var mı ?" diyerek gülümsedim.
"Sınıfa hoş geldin Avery. Sanırım seninle iyi anlaşacağız. Adım Elisa Murder, tanıştığıma çok memnun oldum" diyerek o da bana elini uzattı. Okulumun ilk günü yeni çevre edinmekle geçti. Eve geldiğimde babam hazırlanmıştı ve beni yemeğe çıkarmak istediğini söyledi. Ben de bu teklifi üzerine odama çıkıp bembeyaz ve yanımda getirdiğim tek elbisemi üzerime geçirdim. Altına da siyah topuklu ayakkabılarımı giyip hafif bir göz makyajıyla aşağı indim. Babamın koluna girip evden çıktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ritimsiz Hayat
Подростковая литератураAvery, babasının işi dolayısıyla Guildford'a taşınan bir genç kız. Başına bu zamana kadar yorucu olaylar gelmiş ve gelmeye de devam ediyor..