BİRAY

16 0 0
                                    

-7 sene önce-

Yağmurlu bir akşam annemle tasarım ödevini yaparken (Allah'ın belası ders asla beceremedim o ödevleri) çok aceleciydik. Ödevin son günüydü. Babamın geldiğini ve 'Bu oda neden bu kadar dağınık? Odanı topla!' diye bağırdığını hatırlıyorum. Çocukça 'Ödevimi bitirdiğimde toplayacağım' dediğimde 'Hayır! Hemen topla!' diyerek tekrardan bağırdı. O sırada annem babamı alıp mutfağa gitti. Ben ise donmuştum. Normalde dağınık değildim babam da düzenli değildi zaten. Ödevim var diye odamı toplama işini ertelemiştim. Yine de korku ve şaşkınlıkla odamı toplamaya başladım. Çocuk aklı işte. 

Annem ve babamın mutfaktan gelen bağırışma seslerini duydum. 6 yaşında yanlarına tamamen geldiğimden beri hep bağırışmalar olurdu zaten ama bu sefer farklıydı. Merak edip mutfağa gittiğimde annemi yerde, babamı ise annemin üstünde buldum. Babam annemin boğazını sıkıyordu. Annem ise ''Öldür beni. Sen de kurtul ben de kurtulayım. '' diye ellerin izin verdiğince bağırdı. Babam bunun üstüne zaten güç uygulamaktan beyazlaşan elleriyle daha da annemin boğazını sıkmaya devam ederken yine ''Öldürürüm seni Arzu!'' diye kükredi.

Sadece izlemiştim.İzleyebildim...

Annemin alt katta oturan babaannemin evine gitmemi söylediğini anımsıyorum. Annem babamın ellerinden kurtulup 14 aylık kardeşim Deren'i aldı ve birlikte ,çıplak ayaklarımızla üstümüzdeki pijamalarımızla, babaanneme indik. Babaanemin kapıyı açık bırakacağını düşünememiştik. Kurtulduk sanmıştım. En azından bu sefer kurtulmuş olmamız gerekirdi. Babam geri gelene kadar babaannem bana su içirmeye çalışıyordu. Ellerim delicesine titrerken etrafa boş boş bakıyordum, kalbimin ritmine tam tersi olacak şekilde düm düz... Ağlayamadım o an sadece bakabildim.

Babamın tekrar gelmesiyle kardeşime su içirecek olan annem, kollarını kaldırmış olan babama su fırlatmak isterken bardağı kolunda parçaladı. Babam akan kanını temizlemek için lavaboya giderken annem beni ve kardeşimi aldı, arabaya bindirdi. O an annemin ne ara arabanın anahtarını ve cüzdanını aldığını ya da ayağımdaki babaannemin terliklerinin yabancılığını farketmek yerine arabanın camlarına vuran yağmuru dinledim. Sadece yağmurun ve  gök gürültüsünün sesi vardı. Cesaretimi toplayıp anneme baktım. Yüzünde ıslaklık yoktu ağlamamıştı hem de hiç. Boğazındaki ve bileklerindeki kızarıklıklara, senelerce görmüş olduğu şiddete rağmen gözleri mutlu olduğunu söylüyor gibiydi. Nedenini anlamıştım.

Anneme aşık olduğunu söyleyen babam,doğum gününde anneme ilk ve unutulmaz hediyesini vermişti. Özgürlüğünü...  

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin