4bölüm

113 9 4
                                    

Bugün yeni güne bir farklı başlıyorum. Mutsuz degil mutlu. Umutsuz değil umutlu. Sebebi Poyraz..O bana çok iyi gelmeye başladı. Ben her gün okuldan eve. Evden okula aynı şeyleri tekrarlarken birden karşıma Poyraz çıktı.

Herzamanki gibi hazırlanıp aşağı indim. Bugün cansu evde yoktu yanlızdım. Cumartesi olduğu için arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktı. Cansuyla ikimizin ortak arkadaşımız var Emre. Kendisini çok seviyoruz. Bize abi gibi olmaya çalışıyor. Çok tatlıdır kendisi.

Cansu evde olmadığı için kendime bir şeyler hazırlamalıyım. Mutfağa taraf yürüdüm. Buzdolabını açtım. Ama peynirin falan yerini bilmiyorumki.. O yüzden cansuyu beklemeye karar verdim.

Kapı çaldı. Galiba cansu geldi. Kapıya taraf yürüdüm. " kim o?"diye sordum.
" işıl benim poyraz" poyrazın sesini duydum. O burda ne arıyorduki. bekletmeden kapıyı açtım.

" merhaba poyraz" diye gülümsedim.
"Sen ne arıyorsun burda. Bir şeymi oldu?"
" bir içeri alsaydın misafirim sonuçta." Çoçuk haklı dışarda bekletiyorum salak kafam.
" ay çok pardon buyur" dedim.

" bir şey yok ya duydum ki evde yanlızsın bende gideyim dedimki ufaklık evde yanlız kalmasın. Hem kahvaltıda etmiş oluruz." Dedi.
O bana ufaklıkmı dedi? Beni çocukmu buluyor gerçekten? Yoksa niye ufaklık desin... hem nerden biliyor benim evde yanlız olduğumu.

" poyraz sen nerden biliyorsun benim evde yanlız olduğumu?" Diye sordum.
" Sen ne meraklı çıktın İşıl. Ben her şeyi bilirim. Şimdi gel kahvaltı hazırlayalım" diye beni mutfaka
sürükledi.Poyraz gerçekten yemekmi yapıcak. Yemek yapmasınıda biliyor.

" Ufaklık benden söylemesi bir tek omlet yapa  biliyorum. Yani bugünlükte omlet  ile idare edersin artık." Dedi.
Kendimi tutamadım güldüm. " bende öyle tahmin etmiştim yanılmamışım." Dedim.
" yok ya sen şimdi görürsün öyle güzel yapıcamki  parmaklarını yiyiceksin".dedi.

"Bende yardım etmek isterdim ama yapamıyorum. Sadece tabakları düze bilirim masaya." Dedim. Çünkü bunları bilmememin sebebi Cansu. O olduğu için ben hiç kalvaltı falan hazırlamadım o sanki benim annem.  Bende onun küçük kızı.

" İşıl hadi sen git masada otur beni bekle tabakları falanda düzme bugün her şeyi ben yapıcam." Onun dediğini yapıp masada oturdum. Çok kibar bir çoçuk. Yani aslında çoçuk demek düşmez çünkü o beni çoçuk gibi görüyor. Belkide beni kardeşi olarak görüyor.

" omlet hazır hadi tat bakayım" tabağımı önüme koydu. Ekmeği bandırıp tadına baktım. Gerçekten çok güzel olmuşdu.
" ellerine salıg müthiş olmuş" dedim.
" tabi kızım sonuçta ben yaptım onu" dedi.
Gülümsedim.

" kahvaltıdan sonra ne etmek istersin?" Dedi.
Bende düşündüm galiba film izleye biliriz. Körüm diye filmlere bakmıyacak değilim. Ordan seslerin duyar hep beynimde canlandırırım.
" film izleyelim ne dersin?" Dedim
"Filmmi?" Dedi. Galiba şaşırdı.
" evet film körüm diye filmlere bakmıyacak değilim." Dedim.

" tabikide bakıcaksın. Aksine çok mutlu oldum. Sen tanıdığım en güçlü kızsın. Hangi filme bakalım?" Dedi
Gülümsedim. " su ve ateş ne dersin? Dedim.
" olur benim için fark etmez."
" hadi o zaman benim odama gidelim sen bilgisiyardan filmi aç" dedim.

Ve masadan kalkıp odaya yürüdük. Merdivenleri çıkarken poyraz koluma girdi. Bastonuma ihtiyac kalmadı.odaya geldik. Ah ben atıştırmalıkları unutdum. " Poyraz ben mutfaktan cips falan getireyim geliyim." Dedim.
"Dur ya ben gidip getirerim sen otur"
" yok ben getiririm yerni biliyorum." Dedim.
" sen nasıl istersen." Dedi

Merdivenlerden yavaşca inmeye başladım çünkü bastonum aşağıda. Poyrazla çıktığım için gerek kalmamıştı. Ama demekki yanımdan hiç ayırmamalıyım poyraz hep yanımda olamaz ya.
Dolabın yanına yaklaştım bir tabak alıp çipsi boşaltdım.ve yukarıya çıkmaya başladım. Birden ayağım burkuldu. Bağırmaya başladım.hemen sesime poyraz geldi.

"İşıl işıl noldu?"dedi yanıma geldi beni kucağına aldı.
" ayağımı burktum"
" tamam canım. acımıyor dimi?" Dedi.
Başımı hayır der gibi salladım. Şuan senin kucağındayım nasıl acısınki ayağım. Onun o müthiş parfümünün kokusunu aldım.

" ben sAna dedim ben gidip alırım sendekide keçi inadı ha" biraz kızgın ve biraz korkmuş sesle konuştu.
" özür dilerim ben ala bileceyimi sandım."dedim
Beni yatağıma uzandıırdı.
" tamam canım ben özür dilerim bağırmamalıydım. Ayağına doktor çağırıyım ben"
Dedi. " yok gerek yok çağırma sadece ezilmişdir ya o kadar abartılacak durum değil. Hem filmde kaldı sen git istersen işin var. Zaten cansuda gelir yanlız kalmam korkma."

" yok ben cansuyu bekleyeyim o gelsin sonra giderim ben." Dedi.
" sen nasıl istersen o zaman filme bakalımmı?"
" tabi bakalım" film başladı ama ben filmi hiç dinleye miyordum.  O yanımda varken... biraz zor.

Karanlığımın aydınlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin