Öncelikle bu hikayenin smut olduğunu belirtmek isteriz. 18 yaşından küçüklere tavsiye etmiyoruz. Keyifli okumalar Snamione severler!
*********
Evin sahibi tüm azametiyle kapıdan girdiğinde, iki ev cini telaşla efendilerini karşılamaya koştular. Biliyorlardı ki, kudretli büyücü hizmette kusur kabul etmezdi. Biri seyahat pelerinini alırken, diğeri önünde eğilip "Efendi Snape hoşgeldi!" diye cikledi. "Gigi sizin için ne yapabilir?"
"Hafif bir akşam yemeği istiyorum Gigi, sen de bu arada banyomu hazırla Dipsy."
"Hemen efendim!"
Saat oldukça geçti, üstelik geldiği yol da uzundu. Henüz ağustos ayında olmalarına rağmen, gün batınca hava soğuyor, rüzgar şiddetleniyordu. Yolculuk pek iştah bırakmamıştı ama yine de bir şeyler atıştırıp, emirlerini bekleyen evcinine banyodan sonra kölesini odasına göndermesini, sonra da rahatsız etmemesini söyledi.
Kısa ama rahatlatıcı bir duşun ardından odasına girdiğinde, kölesini kapının önünde ayakta beklerken buldu.
"Sana bir şey öğretmek ne kadar zor! Aylardır buradasın ve hala efendini nasıl bekleyeceğini öğrenemedin."
"Sen benim efendim falan değilsin." diye tısladı kadın dişlerinin arasından.
"İlla ikna edilmen mi gerekiyor? Bunu aştığımızı sanıyordum."
Karşısındaki kadın da kendisi kadar inatçıydı. "Asla." dedi kısaca.
"Eh, göreceğiz. Elbet bir gün kabulleneceksin."
İkisi de sessizce birbirini süzdü. Severus üstündeki bornozu çıkarmadan koltuğuna rahat bir tavırla yerleşti. Kadın, hala aynı pozisyonda ayakta duruyordu. Severus ne derse desin, onun emrinde olduğunu, ona ait olduğunu kabullenmiyordu. Aslında adamın hoşuna giden şeylerden biri de buydu, özgürlük aşkı, dik kafalılığı, deli cesareti, öz saygısı, inançlarından ödün vermeyişi. Doğru bildiklerinden vazgeçmeyişi. Çocukluğunu uzun zaman önce geride bıraktığı halde, o ateşi hala koruması. Eğilmektense kırılması. Sönüp gitmektense, yanıp kül olmayı tercih etmesi...
"Üstündekiler bana ait."
Kadın omuz silkti.
"Tıpkı senin gibi."
"Ben kimseye ait değilim."
Adam güldü sadece, "Fikrini değiştireceğime eminim."
"Sana öyle geliyor. Ben kimsenin sahiplenebileceği bir mal değilim."
"Bu küstahlığın için seni cezalandırmam gerekir, üstelik giymen gereken kıyafetleri yine giymediğin için başka bir cezaya daha ihtiyacın var."
"Ölürüm de giymem."
Giymesi beklenen köle kıyafeti, beyaz kumaştan incecik bir elbiseydi. O kadar kısaydı ki, her hareket ettiğinde, kapattığı küçük bölgeler de açılıyordu. O yüzden genç kadın her fırsatta sahibinin kıyafetlerini çalıyordu. Bugün de üstünde yine paçalarını bir kaç kez kıvırıp belini lastikle sıkıladığı bir pantolon ile neredeyse dizlerine kadar inen bir gömlek vardı. Temizliğine çok dikkat etse de, asla makyaj yapmıyor, güzel görünmeye çalışmıyordu. Yine de, üzerindeki erkek kıyafetleri dişiliğini vurguluyor, sıkıca topladığı saçları taze ve temiz yüzünü ortaya çıkarırken, cazibe saçıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömürlük Esaret -Snamione one-shot
FanfictionSeverus Snape ve Hermione Granger arasında geçen, karanlık ve erotik bir hikaye.