1.3

1.6K 156 49
                                    

Arabaya doğru ilerlerken Min Yoongi sadece taşları uzağa doğru atmayla ilgileniyordu. Gecenin karanlığı belirgin, üzerimizdeki  yorgunluk ise üstümüzde bir yüktü. Ay ışığında ilerleyen iki belirsiz nesne gibiydik.

'' Eve gidemeyeceğin kadar kötü ayırdım seni ailenden. Benim evime bir daha gelmek istemeyeceğin de malum. Yani istiyorsan... Çok zor olsa bile bizim Min evine gelemez misin? ''

Min Yoongi elleri cebinde yürürken öylesine bir şeyden bahsediyormuş gibi  dalgın şekilde söylenmişti. Uzun süre onun yüzüne bakıp söylediğinin doğru olup olmadığını tartmaya uğraşmıştım. Her seferinde uzaklaşıyor, her seferinde de bilinmeyen bir güç tarafından yeniden bir araya çekiliyorduk. Saçlarım uçuşuyor, gözümün önüne geliyordu. Görüşümü engellemesine rağmen rüzgarın özgürlüğüme katkı sağlamasına izin verdim. Şimdi saçlarım öyle asice uçuşuyorken ben dünyanın en özgür insanıydım.

'' Benimle çok fazla ilgilenmiyor musun? Önceki Min Yoongi beni sokağın ortasında bırakırdı. Bilirsin, her seferinde benden kaçmanla ünlüsün. ''  Sessizce mırıldanırken bana doğru yaklaşıyordu. Tüm organlarım ona itaat etmek için saygı duruşuna geçiyordu sanki. Vücudumun her yanı kasılıyor, kendimi ifade edebilecek bir lisana ihtiyaç duyuyordum.

'' Dur. ''

Sadece bana yaklaşmaya çalışırken verdiğim bu tepki gülümsemesine sebep olmuştu. Hatta daha sonra yüzüme dikkatle bakıp kahkaha atmaya başlamıştı.

'' Saçındaki tüy gibi şeyi almaya yeltenmiştim. Sakinleş. ''

Birlikte konuşarak arabaya ulaşmıştık bile. Utancımdan yüzümün kızardığını hissedebiliyordum. Ufacık bir hareketi bile kalbimi çok hızlı heyecanlandırıyordu. Onunla birlikte yan koltuğa oturmuştum.

'' İstikamet, Min ailesi. ''

'' Min Sera da orada olacak değil mi? Ondan nasıl intikam alacağım? ''

Düşünüyormuşçasına baş parmağı ve işaret parmağını çenesine yerleştirmiş ve ovuşturmuştu.

'' Bunu henüz düşünmedim. Onun için güzel bir plan yaparız bir gün, ne dersin? ''

Yolu izlerken uykunun hakimiyetine girmek üzereydim. Telefonumu da evimde bırakmıştım. Ailem ile ilgili sorunlar gittikçe büyüyecekti. Onlar haklı olduğu için, kızamıyordum bile.

-

'' Hey... ''

Koluma yavaşça dokunulmasıyla irkilmiştim. Gözlerimi açtığımda kocaman bir evin önünde olduğumuzu görmüştüm. Gözlerimi kırpıştırırken olayın ciddiyetinin farkına varmıştım. Min ailesinin evindeydim... Koşarak kaçmak istiyordum. Hiçbir açıklama yapmadan kapıyı zorlamaya başlayınca Yoongi yeniden seslenmişti.

'' Sen iyi misin? ''

'' Tanışmak istemiyorum. Korkunç, korkutucu.. Babanla ofiste karşılaşmıştık, senin daha üst ve daha acımasız bir versiyonun. Lütfen.. Gitmeme izin ver. Min Sera da orada.  Ben çok fazla rahatsız hissediyorum. Midem bulanıyor, ah çok kötüyüm. ''

Yoongi kısa bir süre diş etlerinin görünmesine izin vermişti. Sonra da bana ulaşıp saçlarımı okşamıştı. Ne kadar korkunç olsa da o an hıçkırmıştım... Bu klişe anın yaşanmasına izin verdiğime inanamıyordum gerçekten de.

'' Midem bulanıyor yalanını küçük çocuklar söyler, ufaklık. Sana ufaklık dediğimde kızıyorsun ama durum bu. Ayrıca babam yok, iş gezisinde. Sadece annem var. Min Sera'nın da nerede olduğunu bilmiyorum. ''

Min Yoongi OC ︱ Vefa.   ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin