Öyle adamlar gördüm ki, üstünde elbise yok, öyle elbiseler gördüm ki, içinde adam yok.
( Mevlana )
2 Bölüm…(Pislik herif) CAN
evet sonunda istediğimiz yerdeydik sultan Ahmet cami’si, gerçekten inanılmaz biryer ne zaman sultan Ahmet denince aklıma her zaman bu harika cami geliyor harika mimari tarzıyla göz dolduran mavi cami.
Tabi mert’te benim kadar mutlu ve heyecanlıydı, neden olmasınki olmak istediği yerdeydi, tabi olmak istediği yere ufak bir yalanla gelmek zorunda kalmıştı. Evden oyun salonunuuna gidiyoruz diye çıkmıştık, umarım ailemiz oynadığımızın oyunun farkına varmaz diye dua ediyorduk çünkü yakalandığımız taktirde ikimizde ağır bir azar işitebilirdik ‘’ herhalde aynı şeyi sizde yapmış olsaydınız, sizde yakalanmamak için dua ederdiniz JJ ‘’
Neyse mert birkaç dakikalık şaşkınlığı’nın ardından ilk cümlelerini kurmaya başlamıştı.
‘’b,buuuu…’’
Ben:‘’Bu, ne?’’
Mert derin bir nefes alarak bana baktı ve‘’ burası gerçektende harika biryer değimli abi’’ dedi.
Gerçekten şaşırmıştım buranın harika biryer olduğu düşüncesine değil bana abi demesine şaşırmıştım çünkü biz şu ana kadar birbirimize her zaman ismimizle hitap ederdik alışkın olmadığım bir sözdü.
Buna karşın bende aynı şaşkınlıkla elimi enseme götürerek ‘’e, eeevet gerçekten harika’’ dedim.
mert:’’ acaba kaç yılık bir mimari’’
ben: ‘’ yanılmıyorsam 420 yılık ‘’
mert şaşkın bir şekilde ‘’ sen nerden biliyosun ‘’
bende hafiften gülümseyerek ‘’ tarih kitaplarından ‘’ dedim.
Mert alaycı bir şekil de ‘’hahah, doğru yaa sen ve o sıkıcı kitapların’’
Diyerek ve yürümeye başladı.
Bende hemen arkasından giderek ve kişiliğimi savunmak için için ‘’ baksana aslında senin oyun konsollarında pek eğlenceli sayılmaz’’
Mert: ‘’ onlar benim eğlenmemi sağlıyor ‘’ diyerek durdu sonra tekrar bana bakarak ‘’ kitaplar ise benim puuuff lamamı sağlamaktan başka bir işe yaramıyor’’
Bende bir elimle yakamı düzeterek ‘’ gerçekler sıkıcı deyildir mert ‘’ dedim.
Galiba bu söz mert’e ağır gelmiş olcakki kızgın bir şekilde hızla yürümeye başladı o kadar hızlıki ona yetişmek için koşmam gerekti.
Birkaç metre yürüdükten sonra mert’le bir banka oturup dinlenmye karar verdik.
Banka oturduktan sonra mert hayla bana kırgın olmuş olacak’ki baka oturduğumuzdan bu yana kaç dakikadır sesiz duruyodu.
Tabi bende bana kırgın olup, olmadığını öğrenmek için merte döner
‘’baksana mert kümsüyüz yoksa ‘’ dedim
ama mert bana yüzünü dönmeden ‘’hayır nerden çıkardın’’ dedi.
ve bu hareketi beni gereçekten şüphe düşümüştü sanki bir sorun varmış gibi davranıyordu bu yüzden meraklılığımı fazla saklamadan mert’re ‘’neler oluyor diye sordum’’
mert yine aynı önceki hareketini tekrarlayarak yüzüme bakmadan ‘’ şu karşı banktaki adamı görüyormusun ‘’ dedi
bu sözü yüzünü dönmeden söylemesi beni gerçekten çok heyecanlandırmıştı korkuyla karışık bir heyecandı ve bende hemen başımı çevirerek 7’8 metre ilerimizdeki banka baktım ama görüdüğüm sadece bir adam değil bir çok insandı.
merte dönerek ‘’ hangisi? ‘’ diye sordum
mert: ‘’ şu üzerinde siyah palto ve şapka olan ‘’
bunu duyar duymaz tekrar karşı banka baktım birinci kişi , ikinci, kişi derken, üçüncü kişide görmüştüm herifi ve görür görme sanki birden bire kilitlenmiştim, hiç bir harekette bulunamıyorum galiba mert’in ne durumda olduğunu şimdi anlıyordum.
Aynı şekilde adamda hiç tepki vermeden bir heykel gibi bize kilitlenmişti acaba neyin peşindeydi düşüncesiyle merte titrek bir şekilde‘’mert bu herif neyin peşinde ‘’ diye sordum
Aynı şekilde mert’de titrek bir sesle ‘’ hiçbir fikrim yok can, ama korkuyor olduğum kesin ‘’ dedi.
Ben: ‘’ n, neler oluyor ‘’
2.BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KUTU...
Science FictionBu zaman da biz gençler bir kitap yazmak istediğimizde her zaman aklımıza gelen ilk konu yabancı bir ülkede ''ABD,İNGİLTERE,RUSYA VS.'' yabancı karakterler'le kurgulu bir kitap olur. ancak ben kitabım'da bu tür bir konu barındırmicağım. kitabımda tü...