bölüm 1. (Doğum günü)

175 3 4
                                    

UYARI…

Bir gün bir sayfayı çevirdiğinizde şaşırtıcı bişiyle karşılıştığınızda sakın şaşırmayın çünkü burası sırlar dünyası  burdaki her sır her aşk gerçeğe dayanır Neden sayfayı çevirip kendiniz bakmıyorsunuz umuyorum’ki neden bahsettiğimi anlayacaksınız nede olsa buna siz karar vereceksiniz…

1 Bölüm…(Doğum Günü…) CAN

Sadece bir kaç günümüz kaldı. O yüzden beni iyi dinleyin. Eyer  bu öyküyü dinlemeye başladıysanız başınız çoktan tehlikede demektir. Kardeşim ve Ben kurtuluşunuz için tek çare olabiliriz. Bu yüzden yapacağınız ilk iş kütüphaneye gedip ve Dolabı bulmak.size hangi kütüphane ya da dolap olduğunu söylemiyeceğim çünkü doğru kişiyseniz bunu sizin bula bileceğiniz den eminim. Dolabın şifresi 15/18/05. Bu öykükü dinlemeyi bitirdiğiniz zaman şifredeki rakamların ne anlama geldiğini de bileceksiniz. Ancak anlatacağım öykü nün henüz tamamlanmadığını. Öykünün nasıl sona ereceğinin size bağlı olduğu konusunda uyarıyorum…

En önemlisi de şu: Paketi açıtıktan sonra içindeki şeyi 2 haftadan fazla taşımayın. İçindeki sey size kesinlikle sonsuz güç vercek ama 2 hafta’dan uzun bir süreyle yanınızda taşıdığınız   zaman boyunca eninde sonunda sizi tüketir. Tıpkı mert’le benim yaptığımız gibi bir sonraki kişi için saklayın.                                   

Sonra da kaderinizin çok ama çok ilginç bir hale gelmesine seyirci olun.

Daha anlatacağım çok şey var ama, mert daha fazla oyalanmadan öyküyüye geçmemi  istiyor.  Sanırım öykünün Sultan Ahmet’te ölü bir adam’dan düşen kara kutu yüzünden  yüzünden başladı diyebilirm.

Adım can. On beş yaşındayım ve  bir  Evimse disiplin manyağı bir  aileden ibaret.

Şaka yaptığımı sanıyorsunuz. Değilmi?  On beş yaşındayım ve saat sekizden sonra dışarı çıkamıyorum kendime ait bir yatak odam yok ’’kardeşimle paylaşıyorum’’  ve een önemlisi kendime ait bir cep telefonum yok umarım şimdi neden bahsetiğimi anlamanızı muyorum. antalyada da doğdum ama beklenmedik bir olay yüzünden istanbul la taşındık. bu yüzden istanbul hakında hemen her bilgiyi öğrendim diyebilirim. tarihte yapılan savaşlar kentdeki eserler buna benzer herşeyi. bu arada  Bu arada iyi bir okuyucuyumdur abimin tarih kitaplarından macra romanına kadar elime ne geçerse okurum. Çünkü vaktimin çoğu evde,kardeşimle ve kimseyi tanımadığım bir mahalede geçtiği için. Ancak bu kitaplarla zevk alıyodum. Ama babam her zaman kitapları bir kenera koyup biraz basket oynamamı söyler durur. Siz hiç  Esenler denen yerde sokağa çıkp basket oynamayı denediniz mi? Kolay olmadığını söyleyebilirim.  Neyse babam bana hep iyi insanlarla arkadaşlık etmemi söyler çünkü iyi insan larla arkadaşlık edersem iyi bir insan olurmuşum.ve babamın olmazsa olmaz bir numaralı kuralı kimsenin özel ve şahsi eşyalarına dokunmamak. 

Ama kutunun ortaya çıktığı güne dek bu kuralı hiç çiğnememiştim.

 Ne olduysa doğum günümde oldu.

O gün doğum günmüdü ve bende normal bir insan gibi en doğal hakımı kulanarak doğum günümde doyasıyıncaya kadar gezip tozmak ve eğlenmek istiyordum. çünkü en son doğum günümde kolumu kırmıştım ve bunu bana hiç zek vermediğini söyleyebilirim.

aslında  düşünmekm Gerekirse galiba bu hiçbir insana zevk vermez.

Neyse o gün sabah erkenden uyanmıştım ve ilk işim kardeşimi uyandırmaktı.(nedenmi,tabikide gıcıklık olsun diye)

 Yatağın baş ucuna giderek, mert'in kulağına eğildim ve ‘’mert hadi lan uyan’’ diye seslenmeye başladım.

O sıra mert sersem bir ifadeyle başını kaldırarak ‘’ne istiyorsun yaa git işine uyumak istiyorum ben’’ dedi.

 ben= ‘’yaaa, demek uyucaksın’’

mert=‘’evet, sadece uyumak isitiyorum’’

Bu durumda bende Bir şey saklarmış gibi bir ifaydeyle ‘’tamam ,sen bilirsin madem uyumak istiyorsum ’’ dedim.

Tabi  mert’de salak deyildi ve bir şeylerin peşinde olduğumu anlamıştı, hızlı bir şekilde başını kaldırarak  ‘’Baksana sen bana sen yine ne dümenler peşindesin’’ diye sordu.

Bende=‘’hiççç… belki bugün seninle gidip biraz gezeriz diye düşünmüştüm ama madem sen uyumak istiyorusun, neyapalım  bizde gitmeyiz’’

mert hızla bsşını yalstıktan kaldırarak alaycı bir suratla ‘’N,neeee…,gezmekmi seninlemi’’ dedi.

 Ben=‘’evet lan  benimle, beğenemedinmi ’’

mert=‘’en son gezmemizde, neler olduğunu unuttun herhelde’’ diye cevap verdi.(Uzun hikaye lütfen sormayın.)

 Ben=‘’heyyyy, baksana lan, sen bana geliyormusun gelmiyormusun, hem biliyorusun bugün doğum günüm yani başımıza bir dert açmıyacağım, söz veriyorum.’’ Diyerek ikna etmeye çalışıyordum.

mert,de sanki unutuğu bir şeyi sonradan hatırlamış şekilde ‘’Doğru yaah, bugün senin doğum günün dü deyilmi, tamam kabül nereye gidiyoruz’’ dedi.

O anda mettin her zaman gitmek istediği bir yer gelmişti aklıma.’’ Sultan Ahmet e nedersin’’ diyerek sordum.

mert bu soru karşısında çok şaşırmıştı ama sonra toparlanarak hemen coşkulu bir şekilde’’Delimisin lan harika olur’’ dedi.

Ama  sanki sevinçi kusmağında kalmış gibi ’’ama birdakika ya , gitmek için parayı nerden bulacağız en önemlisi babam izin verecek mi, ufff yaa şansımıza s.ç.yim’’ Demeye başladı.

Onca cümleyi ard arda kulanmıştıki morali nin bozulduğunu hemencecik anlaşşılıyordu.

Gülümseyerek ‘’hahhhh, seni şapşal’’ dedim.

mert bu söz karşısında terkrar şaşkın kalmıştı ve aynı şaşkın ifadeyle ‘’yine neler çeviriyosun lan sen’’ diyebildi sadece.

Bende fazla uzatmadan kurduğum pilanı anlatmaya başladım ‘’ahhh, seni şapşal şimdi iyi dinle evdekilere dışarı çıkıp gezeceğimizi söyliceğiz söyliceğiz  ve  bu sayede para alabileceğiz ‘’

mert aylaycı bir şekilde ‘’şapşal abim, ya nereye gideceğimzi sorarlarsa o zaman

ne cevap vereceğiz’’

mert'den böyle bir soru beklediğim için bunu da düşünmüştüm ve  ‘’ bizim bu civarda gitiğimiz tek yer neresi mert’’ dedim.

mert şakın bir ifadeyle ‘’oyun salonu diyecem, ama bunu sende biliyorsun  neden sordun ki şimdi bunu ? yada dur tahmin ediyim şapşal olduğun için sormuş olabilirmisin acaba evet,evet kesin şapşal olduğun dan kaynaklanıyor bu sorular’’

ben=‘’ahhhh, mal mal konuşmayı bırakta beni iyi dinle evdekilerden  oyun salonuna gidecez bahanesiyle para alıcağız bu sayede alacağımız paraylada yol parasını karşılayabileceğiz, anladınmı ‘’

Bu pilan mertte de  çok mantıklı gelmişti ama bunu övmek yerine yine kendisini öne sürmeyi tercih etmişi ahhhh, mert işte her zaman kendisinin haklı olduğunu düşünür ve böyle hareket eder buna alışsanız iyi olur….

                                                                  

1.BÖLÜM SONU JJ                   DEVAMI GELİCEK…

KARA KUTU...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin