Alarmın kulak zarını delecekmiş gibi çalması yüzünden sıçrayarak uyandı. Saat 06.30 du. Banyoya gidip kurumasın diye özel bir torbada muhafaza edilen ıslak havluyu eline aldı. Yüzünü ve ellerini tenizlemeye başladı. Daha sonra önceden çıkardığı kıyafetleri giyinmeye başladı. Olabildiğince çabuk hazırlanmalıydı. Çünkü meslek seçimi 07.15 te yapılacaktı. Geç kalmaması gerekiyordu. Bu nedenle üstünü giyinir giyinmez kahvaltısını bile yapmadan evden çıktı. Eğer geç kalırsa boynunda bulunan çip tarafından bütün vücudu kitlenir ve vücudunun her hücresinde duyulan bir acı çekerdi. Çip beynine yüksek frekansta bir ses verir ve bu ses beynini patlatırdı. O yüzden geç kalmayı hiç istemiyordu. Üstelik herkes bir meslek yapmak zorundaydı. Meslek yapmak istemeyenler yanıcı gaz bulunan kapsüllere yerleştirilip yakılıyordu. İnsanlar bu sebeplerden dolayı her şeyden çok korkuyordu. Haliyle haklıydılar. Kimse ölmeyi istemezdi.
Sokağı koşarak geçti ve sağa saptı. O sırada doyurucuları gördü. Doyurucuların ellerinde kasalar vardı. Ana doyum salonuna doğru gidiyorlardı. Yüzeydekilerin yeni yiyecekler getirdiğini tahmin etti. Son ara sokaktaydı. Koşmaktan çok yorulmuştu ama 3 dakikası kalmıştı. Son anda birine çarpmaktan kendini kurtardı ve düz koşmaya devam etti. İşe ordaydı. Zona gençlerin mesleğini seçiyordu.
"Hey sen! Nerde kaldın? Çabuk buraya gel ve parmağını uzat."yorgun bir şekilde eğiticiye doğru yürüdü ve ona parmağını uzattı. İğne batırıldığında parmağı hafifçe sızladı. Eğitici onun parmağını Zona'nın işlemcisinin üstünde tuttu ve kanın akması için parmağını sıktı. Koyu kırmızı kan damlası işlemcinin içine düştü ve Zona olasıkları hesaplamaya başladı. Zona yapıcı mesleğinin üstünde durmuştu. Bu meslek evleri onarmakla ilgilenirdi. Fakat sonra ilk defa görülen bir şey oldu. Zona'nın ekranındaki meslek değişti. Herkes şoka uğramıştı. Bu seferde dikici mesleği ekranda belirdi. Bu meslek ise kıyafetlerin söküklerini diken meslekti. Slnra ekrandaki meslek yine değişti. Sonra bir kez daha ve bir kez daha. Herkes neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Eğitici çok şaşkındı ve bu şaşkınlığından dolayı hala Ned13'ün parmağını tutmaya devam ediyordu. Ekrandaki meslekler hızla değişmekteydi artık. Doyurucu,borucu,eğitici,yazıcı, haberci,iyileştirici... Sürekli farklı bir meslek yazıyordu ekranda. Sonra Zona durdu. Herkes pür dikkat bu yapay zekası olan bilgisayarın ekranına bakıyordu. Fakat ekranda hiçbirşey yoktu. Ekran bembeyazdı. Beklenmedik bir anda Zona'nın ekranı kırmızı oldu ve ekranın tam ortasında siyah renkte, büyük harflerle 'UYUMSUZ' yazısı yazdı. Sonra Zona o robotsu sesiyle durmadan şu cümleyi tekrarlamaya başladı. 'EŞLEŞEMEDİ. UYUMSUZ.'
'EŞLEŞEMEDI. UYUMSUZ.' O sırada eğitim merkezinin camları büyük bir gürültüyle patladı. İnsanlar çığlık atarak kaçıyorlardı.Eğitici Ned13'ün kolunu tutmuştu. Ned13 kaçmak istiyordu. İçini büyük bir korku kaplamıştı. Tıpkı annesinin götürüldüğü zaman ki gibi yalnızlık ve korku hissediyordu. Kolunu eğiticiden kurtarmak istiyordu. Fakat eğitici onu çekiştirmeye başladı. O sırada Ned13'ün ayağı takıldı ve eğitim merkezinin merdivenlerinden yuvarlandı. Bacağı çok acıyordu. Kafasını yukarı kaldırdığında 3 tane uçan arabanın havada süzüldüğünü gördü. Üstelik aşağıda da birsürü radey vardı. Tahmin ettiğine göre radeyler onu öldürmeye gelmişti. Çünkü o bir uyumsuzdu. Eğitici yine onu kolunfan tuttu.
"Hadi elimizi çabuk tutmalıyız. Buradan hemen gitmeliyiz." Ned13 anlam veremedi eğiticinin dediklerine. Onu radeylere teslim etmek yerine kaçırıyordu eğitici. Eğiticiden destek alıp ayağa kalktı ve yürümeye başladılar. Ama Ned13'ün bacağı düştüğü esnada yaralanmış olmalıydı. Yalpalayarak yürüyordu.
"Hadi Ned13 biraz çabuk ol. Bu hızla gitmeye devam edersek radeyler bizi bulur." Hiç konuşmadı Ned13 ve eğiticiden destek alarak yürümeye devam etti. Eğitici onu eğitim merkezinden hızla uzaklaştırdı. Tenha bir yere doğru yürüyorlardı. Sürekli ara sokaklarfan gidiyorlardı. Bu sebeple Ned13 adımlarını, temkinli bir şekilde atıyordu. Bir yol ayrımına geldiler. Ned13 çok yorgundu. Ayrıca bacağı kanıyordu ve susuzluktan dili damağı kurumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğe Kaçış #Wattsy2018
Science Fiction... ...Böylece yıllar ilerledi ve insanlar yüzeyle yuvanın bağlantısını,oraya nasıl geldiklerini, yaşadıkları yerin ötesinin olup olmadığını unuttular. Anlatılan korkunç hikayeler nedeniylede hep yüzeyden korktular,orayı merak etmek istemediler. Yuv...