"Sanırım gidebilirsin, anne." dedim. Herkesin içinde beni rezil etmesi alışkın olduğum bir durum olsa da, yeni okulumda olunca biraz sıkıntı yaratabiliyor. "Öpücük yoksa, asla gitmem!" deyip kahkaha attı annem ve yanağıma sert bir öpücük bıraktı. Tekrar teşekkürler. Annem kendine iyi bak ve telefonunu açık tut diye emrettikten sonra koridorda yankılan topuk sesine odaklanarak, Niall'a küçük bir teşekkür etmek istedim. Ama nasıl konuşulacağını unutmuş gibiydim ve benden fazlaca havalı gibiydi. Saçlarının ve gözlerinin renk uyumunu çekinmeden "mükemmel" diye adlandırabilirdim. Kolundaki siyah yıldız dövmesiyle gerçekten potansiyelimin çok üstündeydi. "Te-Teşekkür ederim." Sesimin fısıldar gibi ve hiç duyulmayacak şekilde çıktığına bahse girerim. Ama Niall, beni şaşırttı ve "Sorun yok, her zaman anneler ve güzel kızlarına yardım ederim." diyerek benimle flört ettiğini düşünmeme neden oldu.
"Siz ikiniz orada bekleyecek misiniz?" içerden gelen ses istemsizce beni ürküttü.
"Hadi ama!"
"Bu Lola." dedi Niall.
Herkes çoktan gelip, arkadaş edinmiş bile diye düşündüm. Lola, neredeyse yorganın içine bürünmüştü ve dikkatli bakmayan biri onu göremezdi. Niall ve ben bu duruma gülünce Lola yorganın içinden çıktı. Saçları yumuşacık gözüküyordu. Gözleri kahverengiydi ama benimkinden kat kat daha anlamlı bakıyordu. Lola'nın yüzüne söylemeyecek olsamda gerçekten benden daha güzeldi ve bebek yüzlü olduğu için onu deli gibi kıskanmaya başladım.
"Siz çoktan tanışmışsınız sanırım." dedim neden olduğu belli olmayan bir kırgınlıkla. Sanırım kıskanmama Lola'nın kusursuz suratı sebep oluyordu. Ben kıskanma duygumla mücadele ederken Niall Lola'nın yanındaki benim yatağıma oturdu. Valizleri dolabın önüne bırakmıştım ama Lola çoktan yerleştirmiş gibi gözüküyordu.
"Belki yardım etmemi istersin, ımm..."
"Steph." dedim. Lola gülümsedi. Niall'ın saçma bir şekilde "evet, o Steph, gerçek olanından" falan demesini beklemiştim ama artık fazla da umursuyor gibi gözükmüyordu. Her zaman hayatımda heyecanlı bir şeyin olmasını beklerken bozuluyordu. Bana bir ömür gibi gelen birkaç dakika sessizlikten sonra Niall,
"Sanırım siz ikinizin dolap düzenleyecek ya da başka bir şey yapacaksınız... Ben, ben çıkıyorum. Görüşürüz, Steph. Görüşürüz, Lola. Ayrıca Zayn dışarı çıkmak istiyordu. Steph'i de götür, annesi asosyal olduğunu söyledi. Neyse, ben kaçtım." Aptal Niall, yeniden yapmıştı. UGH!
Lola kafasını salladıktan sonra, "Steph, oda arkadaşın olduğuma göre bir şeyleri paylaşmamız lazım. Dolabın yarısını sana ayırdım ve zaten iki adet masamız var. Sanırım ama şifonyeri birlik-"
"Tamam, gerçekten sorun değil Lola. Söylediğin şeylere uyacağım. Bu arada Zayn kim anlatmak ister misin? Sanırım özel biri" diyerek ellerimi kalp anlamında birleştirdim. Lola'nın yanakları kızarmıştı ama yüzüne vurmak istemedim. Ellerime yavaşça vurdu. "Hayır, yok tabii. Ama gerçekten sevimli bir çocuk. Hatta bazen yakışıklı. Yok her zaman yakışıklı.Hayır, neyse tamam. Ben, ben sessiz kalıyorum."
"Sanki kalabilirsin de..." Sırıtmaya başladım. Dudakları bir şey söyleyecekmiş gibi büzüldü ama sadece "Hey!" dedi. Sanırım Lola bu -bazen, değil her zaman yakışıklı- olan çocuğa abayı yakmıştı. "O zaman aranızda bir şey yoksa beni onunla tanıştır Lola, sorun olmaz değil mi? Gerçekten erkek arkadaşımın olmasına ihtiyacım var..." hala yamuk bir şekilde sırıtıyordum. Lola yere bakarak "Tabii Steph, sorun olmaz. Ama sanırım duşa ihtiyacım var. Ve Zayn'i arayıp nerede buluşacağımızı öğrenmeliyim. Kıyafetlerin ve sen başbaşa kalacaksın." Lola duşların bulunduğu bölüme doğru ilerlerken oda anahtarımı kendi masamın üstüne koydum. Kitaplarımdan çalışacaklarımı da oraya koydum. Dolabın içine kıayfet ve kitaplarımı yerleştirdikten sonra okulun verdiği beyaz uyku takımını çıkarıp ikinci valizin tamamını kaplayan kendiminkileri serdim. Bu daha güvenliydi ve daha temiz. Lola içeri girdi. Saçları hala ıslaktı ve ıslak saçının gömleğini değdiği noktalardan siyah iç çamaşırını görebiliyordum. Bu erkek olsam ona neler yapabileceğim hakkında birkaç şey düşünmeme neden olmuştu. Sanırım saçına saç tebeşiri ya da adı her neyse ondan kullanacaktı. Bu konularda iyi değildim. Hiçbir zaman yarı mavi saçla dolaşmaya cesaret edemezdim. Telefonunun "Miley Cyrus- 7 Things" şarkısıyla çaldığını duydum. Telefonunu ona uzattım. Sanırım Zayn'di. Ona benim de geleceğim hakkında laflar söyledi. "Sanırım sorun olmaz" diyerek söylediğim şeyin ne kadar utanç verici olduğunun şimdi farkına varıyorum. Lanet olsun!
Lola telefonunu omzuyla kulağına dayamıştı ve oradan almam için rica etti. Aldım ve masanın üstüne koydum. "Sen ve Zayn'in arkadaşı gelecek, çifte randevu gibi düşün ama aşka dair bir şey yok." Gülümsedi, konu Zayn olunca saçmalıyordu ve kızarıyordu. Elleri tebeşirden mavi olmuştu ve üstüne giydiği elbiseyle uyuyordu. "Lunaparka ve muhtemelen ondan sonrada içmeye bir yerlere gideriz." Konuşurken üstümdeki şeye baktım. Sanırım giyinmem ve Zayn'in arkadaşıyla biraz ortalığı dağıtmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yıldızlar
Fanfiction"Yeni bir üniversiteye geçiyordum. Bu yabancı olduğum koridorlarda kesinlikle bir şey dönüyordu. Buraya gelmeden önce tamamen derslerine bağlı, ailesinin dediklerine uyan bir kişiydim. Neler oluyordu ve ne yapmam gerekiyordu? Aklımdan çokça şey geçi...