FARKLI

4. Bölüm

Canlarım 1-2 saniyenizi ayırıp küçük yıldıza basarsanız sevinirim. Yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalarrr🌹

Plutos'un ağazından

Şu an karşımda Maia kolunda serumla yatıyor. Bunun suçlusu benim. Onun canının yanmasının tek suçlusu benim.

Bundan bi kaç hafta önce Maia'nın intikamını almak için pezev-öhö öhö yani Furkan'ın hoşlamdığı kıza Maia'ya yaptıklarının aynısını yaptım. Bu kızda Futkan'ı abisi olarak gördüğü için olan her şeyi buna anlatmış. Bunu duyan Furkan sinirden kudurmuş. Oh olsun götlek. Neyse, bu intikam istediği için Maia'yı buldu. Nasıl buldu orası ayrı konu.

Maia'nın sayıklamasıyla daldığım düşüncelerden ayrıldım. Bir dakika o... Hatırlıyor muydu!? Ama nasıl!? Bu imkansız.. Büyüyü kırdı- ama bu olamaz ki!!

Maia

             Abi ABİ ABİİĞE...!
"Hiiiiiğhh!! Aaaghhh başımm!! "
Diyerek uyandım.

"Tamam tamam bir şey yok sakin ol" diyerek Plutos beni sakinleş- PLUTOS MU!?

Hızla yatakta geriye giderek yorganı kendime çektim. Kolumdaki acıyla oraya baktım. Serum?

"Dur dur! Kolun! Ah be abicim napıyosun gitti kolun. Rahat dur da bi bakıyim. MAİA!"

Her kolumu kendine çektiğinde ben geri çektim ve bu kolumun daha da çok kanamasını sağladı. En sonunda bağırdığında kolumu çekmeyi bıraktım. Kolumdaki serumu çıkarttı. Ve elini üstüne koydu. Ne yapmaya çalışıyor bu?

"Sen nerden abim oluyomuşsun benim? Aramızda sadece 1 yaş var. Hıh!"
"Oy çen çiniylendin mi? Oy oy oy kıyamam ben çana. Ah! Kızım ne vuruyosun ya?"

Koluna hafif sayılabilcek bir şekilde vurmuştum.

"Bebek değilim ben! Ayrıca soruma cevap ver"
"Tamam şöyle oluyor ki okula 2 sene geç başlamışım. Ve bir sene de sıbıfta kaldım. Yani senden 3 yaş büyüyüm ve böylelikle abin oluyorum. Şimdi kolunuda hallettiğimize göre yemek getiriyorum. İtiraz yok, ya seve seve yiyceksin ya da..." öpücük atıp çıktı. Çirkin şey. Öğğrkk.

Ben nerdeydim? Etrafıma baktım bir eve de benziyor revire de. Sanırım eve yapılan bir revir gibi bir şey. Ne karışık cümle oldu ayol. Bunu gelince Plutos'a sorucam.

Neden burdaydım? Zihnimi biraz zorlayıp hatırlamaya çalıştım. Hatırladım... Furkan... PEZEVENK! Adi herif! Götü boklu! Neyse daha sonra sinirlenirim. Başım ağrıdı. Aklıma Pluts'un gözleri geldi, kırmızı... Nasıl? O sırada Plutos odaya elinde bir tepsiyle geldi.

"Minnakcıııık yemeyin geldiiii"

Köfte, pattes, pilav, ayran mı o!? En sevdiğim yemeyi nerden biliyor bu!?

"En sevdiğim yemeyi nerden biliyorsun?" gözlerimin parladığına eminim.
"Ben bilirim"
"Krdşm nrdn öğrndni sylr mısın artk"
"Hewğzh ndkwwi dkdbs ah"
"Ne dedin be?"
"Bana da böyle oldu anladın mı?"
"Hııı eminim öyle olmuştur. Sen kesin zihnimin ücra köşelerine girip tövbeee neler yaptın zihnimeeeeğ gitti beynimin namusu gettiiiiğ geti geti getiiiğ!!" diye ağıt yakarken Plutos benim ağzıma bir köfte tıktı. Ağaağaa ama bu çokzeeeeğll!!
"Biliyorum çünkü ben yaptım. Afiyet olsun."
Lan! Lan sen! Nasıl!?
"Nasıl yaptın bana da öğreeeEEEEĞTTT!"
Üstüne atlayıp yalvarmaya başladım. Böyle şeyleri severdim. Mistik güçler, büyüler, gizemli şeyler; severim yani.

"Banada öğret lüüüğğtttttfeeeeğğnn lütfen lütfen noooolurrrr"
"Tamam kızım- bi dur- Maia kıım bi dur LAAAAANNN Bİ DUR Bİ DUUUĞAAARR!" diye hayvani bir şekilde bağırdı. Ona öldürücü bakışlar atmaya başladım.
"İyi öğretme ben öğrenirim!"
"Maia ben öğretmem demedim. Öğretirim fakat üstüme çıkarsan öğretemeden boynum kırılıp ölcem."
"Öf tamam be"
"Neyse önce yemeyini ye de sonra konuşuruz"
Yemeyimi hızlıca yemeye başladım. Napiyim yawf açım.
"Oçocok boşoy vor mo? Boğozom korodo do"
"Tamam bekle getiriyorum"
Oha nasıl anladın be?
"Söylediklerini aklından da geçirdiğin için"
Heee tmm. O zaman HADİ BE NE OYALANIYOSUN BOĞAZIM ACIDI!
"Ya kızım ne bağırıyorsun getiriyorum!"
Hahahahahaha iyi oldu bu galiba. Lan yoksa bu ilk gün düşündüklerimi de mi duydu. Aneeyyy. Annem demişken benim burda olduğumu biliyor mu acaba? Telefonumu aradım. Ama yok. Lan. Plutooooooğssss Plutoooooooğsss telefonum nerde Plutoooğss telefonum yok Plutoos kooooğş telefonu- düşüncelerimi kesen şey Plutos'un odanın kapısının önünde kulaklarını kapatıp dizlerinin üzerine çökmesi oldu. Noldu yawf?

"Ne mi oldu Maia cidden ne mi oldu veynimi siktin beynimi"
"Olmayan şey sikilmez, ayrıca bende şey yok ki"
"Ne yok?" diyip piç smile atmaya başladı.
"Şey yok işte"
"Şey ne?"
"Şey işte ya"
"Ney?"
"Off anladın işte ya şey" gümemek için kendini kastığını anladım çünkü yüzü kıp kırmızı olmuştu.
"Ney şey ne o?"
"ŞEY İSTE YA!?
"Nee?"
"SENİN OLMANA SEBEP OLAN O LANET İŞTE!!"
Ve koca bir kahkaha patlattı onun gülmesi beni de güldürmüştü. Onu 2 gündür tanıyorum ama sanki daha önce tanışmışız gibi geld bi an. Abi kardeş gibi.