Yavaş yavaş güneş batmaya başlamıştı.Evime büyük adımlarla akşam olmadan varmaya çalışıyordum.o sırada seni düşünüyordum,senin o normal olmayan tavırlarını,bana gereksiz garezlerini düşünüyorum.3 yıl önce Bana tren garında söylediklerin aklımdan hiç çıkmıyor,aynı zamanda gözlerim yaşlanıyordu.Rüzgar,keşke gitmeden önce seni Caner'le de tanıştırabilseydim...keşke...ama keşke...
İyi insan lafın üstüne gelirmiş derler ama sanırım ata sözü yanlış çıktı,tam aksine başıma bela geldi.Arkadan Caner'in sesi geldi zeyneeeep!diye bağırdı resmen sesi kulaklarımı çınlattı,bu nedenle arkamı dönmeye gereksinim duymadım.Tanrım bu ne kadar tuhaf bir çocuk.sonra zeyneeep beklesene diye bağırdı tekrardan.sanırım yine saçmalayacaktı.yanıma geldiğinde nefes nefese kalmıştı.Sanırım biraz acıdım ve tam arkamı dönücekken,o beni kolumdan tutup kendi tarafına çekti.Ne yani? ilan-ı aşk mı edecekti? Ve sanırım bunları düşündükçe kızarmaya başlamıştım.Benim dalgın olduğumu görünce bana" Ne düşünüyorsun Zeynep? Diye sordu.Sanırım yine duygularıma hakim olamadım ve ona "sana ne Caner?!diye bağırdım,biraz ürkmüş görünüyordu. Ve konuyu değiştirmeye çalıştı.Zeynep dondurma yemeye gidelim mi? diye sordu.ve Sanırım yine bana ısmarlatmaya çalışacaktı,buna izin veremezdim çünkü son 8 gündür bu bahaneyle bana ısmarlatıyordu. Arkamı dönüp,kaşlarımı çatarak"tamam,ama sen ısmarlayacaksın!dedim.Onun yanakları kızardı yüzüme bakmaya cesaret edemedi bir an.Benim duymayacağımı düşünerek "tamam,ama benim o kadar param yok ki...Ona tamam ozaman seninle gelmiyorum!dedim.duyguları incitmiş olabileceğimi düşünerek kendimi epeyi kötü hissetmiştim.Bu yüzden ona arkamı dönüp"yarın görüş dedim.o da benimle vedalaştı ve evlerimize ayrıldık.eve vardığımda Caner'e bunları kendi ağzımdan söylediğime inanamıyordum. Evde biraz bunalmıştım ki ardardına derin derin nefeslar alıyordum.Bu yüzden balkona çıktım.15
Dakika boyunca balkonda kaldım.İçeriden,sesler geliyordu.görünüşe göre telefonum çalıyordu.Kimin aradığını öğrenmek için odama doğru yöneldim.Arayan Eylül'dü.Bana yarın alışverişe gidelim mi dedi ve ekledi havuza gitmek için mayo bakalım mı?dedi.Tamam dedim.Belki az da olsa kafamı dağıtırım diye düşünmüştüm.Ve sıra en nefret ettiğim yere gelmiştim,annemden para isteyecektim.Annemi ikna etmek zor oldu ama başarmıştım.Sonra Eylül'e feride'yide yanımıza alıp alamayacağımızı sordum.ikna oldu.onun için de para almayı unutma!dedim.peki diye kapattı telefonu.içimde kendime özgü bir kızgınlık vardı.Dayanamadım.Kendimi yatağa çarparcasına atlayıpTekrar rüzgar'ı düşündüm.onu son gördüğümde bile kendisi gibiydi.peki,acaba o benim gibi düşünüyor muydu?bu soru daha önce de aklımdan defalarca geçmişti.bunları düşündükçe gözlerimden yaşlar geliyordu.Oysa ki biz onunla yeterince konuşamamıştık.bana gitmeden önce söylediği sözler çok ağırdı,sözleri hâla kulaklarımda yankı ediyordu.Belki o iki saat önce reddettiğim Caner benim için belkide herşeyi yapabilirdi.Fakat, gittiğinden beri beni bir kere bile arayıp halimi,hattımı sormak için aramamaıştın Rüzgar. Allah bilir acaba şu an hangi kızlarla konuşuyorsundur?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
senin sorunun ne?
Teen Fictionsenin sorunun ne? ben seni beni üz diye mi sevdim?söylesene!?bana öyle bakma...ne hissettiğini biliyorum,beni başından savmaya çalışıyorsun,bu yüzden durumu el altına almaya çalışıyorsun.Biliyor musun 2 saat önce reddettiğim Caner benim için belkide...