12

301 53 15
                                    

Vote vermede ve yorum yapmada sıkıntı yaşayanlar olmuş o nedenle tekrar paylaşıyorum :<

Bir zamanlar birini kendimden daha çok seveceğimi söyleseler onlara inanmazdım. Yalan gelirdi bana bu sözleri. Saçma sapan ve boş. Sonuçta bir lanetten başka bir şey değildim. Ölümü hatırlatan bir kelebeği biri için yaşam kaynağı olması anca hikayelerde duyabileceğiniz bir şeydi. Aslında bu da bir hikaye değil miydi sonuçta?

Benim hikayem, bizim hikayemiz. Ama bu hikayemde ben asla baş karakter olmadım. Baş karakter her zaman Baekhyun olmuştu. Onunla başlamıştı her şey, onu sevmemle başlamıştı.

Size hiç öncesini anlatmış mıydım?

Baekhyun'dan önce neler olduğunu. Boştu o zamanlar. Anlatmaya deyecek bir ayrıntıya sahip değildi. Kuruydu, karanlıktı. Ama şimdi hayatım farklılaşmıştı. Onu ilk gördüğüm anda hayatım renklenmeye başlamıştı. Gördüğüm yeşillikler bana daha canlı görünüyordu, havanın mavisi sanki bana daha farklı bakıyordu.

Bir kere O parlıyordu. Oturduğu koltuğunda etrafını izlerken sanki ışık saçıyordu. Hayatıma renkleri katan oydu. Alıp götürdüğü gibi. Bütün güzellikleri oydu, bütün sıcaklığı ve bütün hisleri.

Baekhyun'u sevmek farklıydı.

Sanki baharda açan kiraz çiçeklerinin kokusu gibiydi ya da denize gittiğinizde toprakta bulduğunuz bir deniz kabuğuydu.

Canınız sıkkınken başınızı yukarı kaldırdığınızda bir uçurtmayı görmekti veya belki de yağmurun altında şemsiyeyi açmaktan vaz geçtiğinizde yağmur damlalarının derinizle olan dansıydı.

Baekhyun'u sevmek çok farklıydı.

Beyaz kanatlarımın her bir santimin titreştirecek bir his veren bir duyguydu. Küçücük kanat çırpışımın kalbimde fırtınalar yaratmasını sağlayacak bir duyguydu.

Baekhyun'u sevmek çok farklıydı.

Sevginin asıl anlamı, hayata tutunduran nefesiydi. Kalbimin bir oyuncak parçası haline gelmesini sağlayan bir dürtüydü.

Onu sevişim çok farklıydı.

Herkeste göremeyeceğiniz bir farklılıktı bu. Dokunmaya kıyamamam, gözlerinin içine bakarken çekinmem, elimde olsa mutlu olması için hayatımı önüne sermek istemem... Her şey farklıydı. Her şey yeni bir anlam kazanmıştı.

Hayatım anlam kazanmıştı. Küçük kalbim hiç olmayacak kadar büyümüştü. Dışarıdan bile duyuluyordu artık ona karşı olan hislerim. Sesini durduramıyor, önüne geçemiyordum hislerimin.

Belki de ben onu bu kadar yoğun sevdiğim için o benden uzaklaşmıştı. Sevgini davranışlarınla göstermek her zaman karşındakinden duyacağın sıcacık bir cümlenin verdiği kadar güven vermeyeceğini o zaman anlamıştım.

Tıpkı o filmdeki gibi bana inanmasını o zaman istemiştim. Zordu. Baekhyun için çok zordu. Bir kez bile sevdiği insanın ağzından belki de hayatını tamamen değiştirecek sözleri duyamamsı zordu. Bunca zaman sözlere güvenmiş biri için zordu.

Haklıydı da ona sadece söz vermiştim. Ona sadece sözlerimi vermiştim. Sevgimi vermeye çalıştığımda ise bir duvara toslayıp yuvarlanmıştı. Ona hislerimi ulaştırmakta bu kadar zorlanacağımı bilememiştim.

İnsan olacağım zaman karşılaşacağım ve beni kıracağı noktanın bu olacağını asla tahmin edemezdim.

Baekhyun yürümeye başlamasından yaklaşık iki hafta sonra kavga etmiştik. Hala aksak bir şekilde yürüdüğü zamanlardaydı. İlk defa benim evime gelmek istemişti. Nasıl bir yerde yaşadığımı görmek ve beni daha fazla tanımak istemişti. Tabiki de onu evime götürmüştüm.

Alba Papillionem 〜 Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin