Bir varmış, bir yokmuş.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken, develer tellal iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, uzak diyarlardan birinde Hansel (250 kilo) ve Gretel (49 kilo) adında iki kardeş yaşarmış.
Bu kardeşlerden erkek olanı çok kiloluymuş. Fakat öyle çok birşey yemezmiş. Hatta hiçbir şey yemezmiş. Çünkü su içse yarıyormuş. Bu yüzden de sürekli diyetteymiş Hansel. Her şeyin Light’ını tercih ediyormuş. Mesela bir gün hana gitmişler, hancıya ne dese beğenirsiniz?
“Hancı bana yağsız et getir. Light ekmek de istiyorum lütfen.”
Hansel’in kardeşi Gretel ise tam tersine çok yermiş ama yakarmış kız. Ne yerse yesin hiç kilo almazmış. Artık midesinde kara delik mi varmış, kıçında kurt mu varmış bilemiyoruz ama bu kız da bir oturuşta bir kuzu devirebiliyormuş. Öyle haşmetli, öyle boğazına düşkünmüş ki bu kız. Hatta öyle ki Gretel annesinin memesini emerken gaza gelip fazla emmiş, kadını oracıkta emip bitirmiş. O günden sonra annesinden bir daha da haber alınamamış. Babası da boş durur mu, hemen basmış nikahı başka birine. Zaten birazdan da göreceksiniz babada var bir şeyler ah benim sevgili okuyucularım. Artık salak mıdır, gerizekalı mıdır bu baba bilemem. Bir gün lisede öğrenci olan üvey anneleri eve geldiğinde bir bakmış ki Gretel evde yenilebilecek gıda namına her şeyi yemiş, üstüne o sırada masanın bacağını kemirmekteymiş. Doğruca kocasına Whatsapp’tan yazmış: “Pfff ytr artk dynamyrm sedat ytt cnma bu jojuklrn .s.s yha onlr gdck bu evdn,, yha da bn.. .s.s”
Hansel ve Gretel'in babası mesajı görünce “Allah belanı versin, ne biçim mesaj atıyor lan bu karı bi bok anlamadım” diye düşünmüş. Sonra eve geldikten sonra büyük kavga etmişler, öyle böyle değilmiş kavgaları. Büyük tartışmalar sonucunda baba ve üvey anne şöyle bir karar vermişler: Baba olacak densiz, Hansel ve Gretel’i oto sanayinin ordaki çalılıkların arasına bıracak ve kaçacakmış. O devirde sanayi devrimi daha yeni yapıldığından dolayı çocukların kafasının karışması hedeflenmiş. Sanayide çalışmakta olan kölelerin -aman pardon- işçilerin tam çıkış saatine denk getirecekmiş ki Hansel ve Gretel’den rahatça kaçabilsin.
O gün oto sanayiye giderken Gretel’in eline vermişler bir somun ekmeği yürüye yürüye yesin diye. Gretel ama işte öküz gibi yemiş ekmeği hayvan nasıl bir boğaz varsa. Hansel ise her 100 adımda bir, Light bisküvisinden azıcık bir parça koparıp ağzında ıslatıyor ve sonra yavaşça ağzından çıkarıp elindeki bütün parçaya geri yapıştırıyormuş. Neyse sonra babaları oto sanayinin oradaki çalılıkların orada bunlara “aa bakın orada bir margarin var” demek suretiyle çocuklarının dikkatini dağıtmış ve tam işçilerin çıkışıyla beraber kaçıvermiş. Fakat Gretel bu, durur mu? Yolda öküz gibi yediği ekmeğin kırıntılarını farketmiş, onları başlamış yemeye. Yedikçe yemiş, Hansel de peşinde, yiye yiye eve kadar geri gelmiş.
Başka bir gün babası yine aynı numarayı yapmış fakat bu sefer Gretel’e ekmek yerine pasta vermişler, Gretel bunun nedenini sorduğunda babası “çünkü cici annen “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” dedi” demiş. Gretel de “bence makul” diye cevaplamış babasını.
Yine oto sanayinin oradaki çalılıkların oraya gelmişler, babaları olacak zat, yine iki kardeşin dikkatini dağıtıp kaçıvermiş. Sonra Hansel ve Gretel, işçilerin arasında babalarını aramışlar, aramışlar ama bulamamışlar.
Kaybolduklarını anladıklarında Gretel etrafta ötmekte olan bir kuş görmüş. Sanki bu sevimli ve harika öten kuş onları bir yere götürmek ister gibi davranıyormuş. Kuş ötmüş. Gretel ağaca çıkmış. Kuş ötmüş. Gretel dala tutunmuş. Kuş ötmüş. Gretel uzanmış. Kuş tam ötecekken... Olan olmuş...
***
-Ne de lezzetsiz kuştu beh demiş Gretel.
-Ama Gretel yemek gerekli miydi? Sanki o kuş bize bir şeyler anlatmak ister gibi ötüyordu.
-Yok be kardo, bence kuş bize “gelin beni yiyin” der gibi bakıyordu.
-Neyse zaten artık olan oldu. Ee napıcaz şimdi? Eve geri de dönemiyoruz.
-Boşver bizimkileri ya be Hansel. Bıkmıştım zaten, yok Gretel biraz az ye. Yok sofradaki diğer insanları düşün, yok biraz yavaş ye, yok onu yeme, yok masanın ayağı yenilirmiymiş, yok senin yüzünde evde kedi besleyemez oldukmuş. Bıktım artık bu lafları duymaktan. Yiyorum arkadaş. Yi-yo-rum. Var mı ötesi?
-Sen de haklısın be Gretel, valla keşke ben de senin gibi olsaydım keşke. Su içsem yarıyor. Bugün hiç yemek yemedim, sadece Light bisküvimi yaladım, 2 kilo aldım inanabiliyor musun?
-Bir dakika ya bu da nesi?
-Noluyor ya, bu nasıl bir ev böyle?
Hansel ve Gretel şok içinde kalmışlar. Lafa dalıp yürürken bir de bakmışlar ki ne görsünler? Baklavalardan, yaprak sarmadan, pastırmalı börekten, açmadan, poğaçadan, künefeden ve kazandibinden yapılma bir ev karşılarına çıkmasın mı!
O noktada zaman yavaşlamış. Hansel’in gözleri resmen alev almış. “Sikerim lan böyle masalı” demiş,
-Diyetin amına koyim, ben dalıyorum.”
Hansel eve bir girişmiş, ama öyle böyle değil. 250 kiloluk bir devin bir evi yemeye başlamasını bir düşünün. Hansel bir pençe savurmuş “Roaarrr” diye, evin pastırmalı börekten yapılmış mutfağını komple almış götürmüş. Brehehehey be Hansel! Ne gırtlak varmış sende beh!
Gretel şok içinde kalmış. Kardeşinin o korkutucu alevler saçan gözlerini gördükten sonra eve doğru kıpırdayamamış bile. Hansel’in tüm evi hapur şupur yiyişini gözlerinden süzülen yaşlar eşliğinde izleyivermiş.
Yaprak sarmadan yapılma oturma odasını büyük bir iştahla midesine gönderirken, içinden adana kebaplar fışkıran misafir odasına saldırmış. Hansel tüm evi yemiş bitirmiş.
Gretel Hansel’in bu kontrolsüz halinden çok korkmuş. Yavaş yavaş geriye doğru adım atarken Hansel’in ona doğru koştuğunu görmüş. Hansel seslenmiş.
-Gardaş nereye gidiyorsun, daha seni yiyecektim!
Gretel daha çığlık atamadan Hansel Gretel’in kafasını bir ısırıkta koparıvermiş. Sonra vücudunun geri kalanını da hemencecik mideye indirivermiş.
Hansel sonra sana bakarak konuşmaya başlamış.
-Noldu koçum ne var? Başka başka masallarda kurdun büyükanneyi, kırmızı başlıklı kızı yemesine ses çıkarmıyorsun da benim Gretel’i mideme indirmem mi iğrenç oluyor şimdi? Asıl iğrençlik ne biliyor musun? Asıl iğrençlik bu vahşet dolu masalları bize normal bir şeymiş gibi sunanlarda. Nasıl masallar lan bunlar? Yazıklar olsun! Ama dur sen. Ben buradan çıkmasını da bilirim. Bunları okuduğun yerden, beyaz üzerine siyah bir takım harflerden, kelimelerden ve cümlelerden kurtulup sana ulaşamam mı sanıyorsun? Seni de yicem nıhahahaha, seni de yiyeceeeeem!!!!
***
Gökten üç elma düşmüş, üçünü de bu öküz yemiş. Hayvan ya bi de sosyal mesaj veriyor utanmadan. Kardeşini yedin lan daha ne mesajı? O değil de bir cadı vardı, fırında cadı falan, bu öküz onu da yedi tabi. Arada kaynadı. Komple evi yemek nedir lan? Neyse tamam sakinim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hansel ve Gretel
HumorBirbirine büyük bir sevgiyle bağlı iki kardeşin sıcacık, duygu hezeyanları yaratacak öyküsü. Şaka lan, bildiğin vahşetli, çılgınlı, manyak bir masal seni bekliyor.