TESADÜF

Bölüm 2: SEVGİLİSİ Mİ?

Tam ' Tanıştığımıza memnun oldum' diyeceğim sırada arkamdan bi kız sesi ''Aşkım heryerde seni aradım.Hem bu kızda kim?'' dedi. Borada ''Hayatım bu kumsal kendisi arkadaşım olur. Kumsal buda sevgilim zeynep.'' derken ben elimi zeynebe doğru uzatmıştım.Ama o somurtarak ve elimi tutmayarak '' Tamam.'' demişti. Bende hemen sınıfıma yönelmiştim ki karşıma toprak çıktı. ''Noldu kumsal sınıfınımı bulamadın?'' ''Yok sadece katlara bi bakıyım dedim. Ne nerede diye.'' ''İyi o zaman .'' dediği an arkamı dönüp sınıfa doğru ilerlemeye başlamıştımki toprak arkamdan bağırıp ''Çıkışta hep beraber kahve içmeye gidicez. Gökçenin haberi var sende gel.'' diye sesleniyordu. Bende kafamı 'tamam' anlamında salladım. Ve sınıfa girdim . Son ders olan adalet dersindeydik ve ben inek öğrenci olduğumdan dersi pür dikkat dinliyordum. Yanımdaki gökçe defterinde birşeyler yazıyordu. Aslında gökçede benim gibi inekti. Onun ailesi ne zengindi ne de fakir o da benim gibi orta halli bir ailenin kızıydı. O %100 bursla girmişti bense hiçbir burs sınavına katılmadan. Ama işin garip tarafı bu üniversite için bi kuruş para ödemiyorduk.Gerçekten Rüzgar Ersoyla babamın nasıl böyle bi yakınlığı olabilirdiki bunu pek anlamıyordum.

Ben böyle düşüncelere dalmışken gökçe kolumu çimdikleyip ''Dünyadan kumsala dünyadan kumsala ordamısın?'' diyordu. ''Pardon tatlım dalmışımda biraz.'' deyip defterimle kalemlerimi topluyordum.''Belli belli''. Sınıftan çıkıp bahçeye doğru yürümeye başladık.Binadan çıkıyorken 'Babam arıyor' yazısı telefonumda belirdi.Ve bende aramayı açıp babamla konuşmaya başladık. ''Baba arkadaşlarımla kahve içmeye gidebilirmiyim?'' derken topraklar bize bakyordu. Babamda telefonun ardından 'Kimmiş o arkadaşların?' ''Babacım gökçeler.'' diyordum. En sonunda babamı ikna etmiştim ve toprakların yanına varmıştık. Aras ve toprak soh bet ederken gökçe telefonla annesiyle konuşuyordu.

Dayanamayıp '' Bora Ersoy , Rüzgar Ersoyun oğlumu?'' diye sorunca Aras tam cevap vereceği sırada arkadan bir ses ''Evet ben Rüzgar Ersoyun oğluyum.''deyip Arasın yanına geçti. ''Hadi millet gidelim. '' diyen gökçeye bakıp aynı saniyesinde göz devirdim. Boranın arabasında sevgilisi ve kendisi vardı . Arasların arabasında gökçe ve aras vardı . Toprağın arabasındada ben vardım. ''Okulu beyendinizmi hanfendi?'' ''Evet beyefendi çok beyendim.'' diye sohbete başladık.''Beyefendi bişey sorabilirmiyim size?'' dediğim an toprak ''Buyur sor?'' dediği an bodozlama konuya girdim.''Bora ve zeynep ne zamandan beri sevgili?'' ''Uzun zamandan beri.'' dediği an kalbime oklar mızraklar saplanıyordu.

Bi anda durduğumuzda ''Neden durduk?'' ''Burası.'' yarım saat sonra kahvelerimizi almış ve ortaya soru atıp cevaplıyorduk.Sağımda gökçe solumda bora oturuyordu. Hepimize soru sorma sırası arastaydı.''Şu ana kadar kaç tane sevgiliniz oldu?Bu arada benim 5.'' dedi. Zeynep 7 , toprak 4, gökçe 2, bora 3 dediler. Sıra bana gelmişti. Aras ''kumsal senin kaç tane sevgilin oldu?''derken herkes bana bakıyordu. ''Benim acilen kalkmam lazım.Saatte geç oldu.'' deyip tam giderken gökçe ''Benim gökçem namuslu kız olduğu için onun hiç sevgilisi olmadı'' dediği an gökçenin kolunu çimdikledim. Zeynepte hemen atlayıp '' yaa yazık sanaa. Sana yemin ediyorum acıyorum . Dedi ve iğineleyeci bi şekilde baktı. Bende dayanamayı çantamı sertçe kalktığım koltuğun üzerine bıraktım ve ''Tatlım senin gibi olmaktan iyidir.'' deyip dükkandan çıktım ve yoldan taksi çevirdim. Eve gelir gelmez sıcak bi duş alıp odama kapandım. Çalışma masamın üzerindeki defteri açıp elimede kalemi alıp şiir yazmaya başladım.

Aşk bazen farklıdır.

Hiç tanımadığınız birine

Seni seviyorum demektir

Çoğu zaman

Ama bazense

Tanıyıta aşık olduğun birine

Seni seviyorum diyememektir

O aşkı içinde tutmaktır.

Şiiri yazmayı bitirdiğimde gece 11:33 tü. Hemen mavi üzerindede ''MOVİE CAMERA'' altındaysa kamera resmi olan pijama takımlarımı giydim. Ve yatağa yattığım gibi kendimi uykunun kollarında buldum. Sabah kalkınca telefonuma bakarken bi mesaj geldi. Mesajı açmamla telefonu düşürmem bir oldu. ''KUMSAL DENİZ BAŞIN ÇOK BÜYÜK DERTTE HABERİN OLSUN.''