*Annabeth’in Anlatımı*
Çatalımla önümdeki sosisi dürttüm iki haftadır Zayn’den hiçbir haber alamamak canımı sıkıyordu. Aslında evde tek başıma olmak canımı sıkıyordu. Ray ve Silvia’nın yanında kalmak istediğime pişman olmaya başlamıştım.
“Aç değil misin Annabeth?”
Kafamı hayır anlamında salladım. Her ne kadar kavga etmiş olsak bile, onun evde olmasını istediğim tartışmasız bir gerçekti.
“Zayn’den hiç haberin var mı?”
Silvia’nın sorusu üzerine tüm dikkatimi Ray’e yönelttim.
“Telefonlarını açmıyor, ona artık karışmamaya karar verdim.”
Silvia anlayışla başını salladığında, cesaretimi toplayıp konuşmaya çalıştım.
“Şey…”
İkisi de bana döndüğünde cümleme devam ettim.
“Ben onu ziyarete gitmek istiyorum yani, yeni evinde nasıl olduğunu görmek için.” Tuttuğum nefesi geri vererek asıl söylemek istediğimi itiraf ettim. “Açıkçası bu evde canım sıkılıyor.”
Dediğime tepki göstereceklerini düşünürken ikisinin de yüzüne bir gülümseme yayılmıştı.
“Şehir merkezindeki iki katlı küçük bir ev var orada kalıyor, ev bir çöplük yuvasına döndüğünde geri gelecektir.”
Dediğine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
“Ben gerçekten onu görmeye gitmek istiyorum.”
Kafasını olur anlamında salladı.
“Şoförlerden biri seni götürür.”
Benim için bir şeyler yapmaya çalışması gerçekten hoştu ama sürekli işlerimi benim yerime yapacak başka birini bulmasından da hoşnut değildim. Silvia ile alışverişe giderken şoför bizi bırakıyordu ve ayrıca Matt olayından sonra da peşime bir koruma takmıştı. Zayn küçüklüğünden beri böyle bir rahatlığın içinde büyüdüğünden bu kadar küstah, kaba ve düşüncesiz olmasına aslında şaşırmamak gerekirdi.
“Hayır, kendim gitmek istiyorum, yani izin verirseniz.”
“Ama güvenliğin içi-
“Lütfen” diye ısrar ettim. Zayn’in yanına tek gitmek istiyordum. İki haftadır eve hiç gelmemişti ve ben ne yaptığını merak ediyordum.
“Peki, ama dikkatli olmanı istiyorum Annabeth.”
“Olurum.”
Son birkaç gündür evde daha çok bunalmaya başlamıştım çünkü kâbusları daha sık görüyordum ve bunu her ne kadar fark ettirmemeye çalışsam da bir sorunum olduğunu anlamışlardı. Harry ve Niall birkaç kere Ray çağırdığından buraya gelmişlerdi ama ikisi ile de konuşma fırsatı bulamamıştım.
Tüm bu süre zarfında buraya geldiğimden beri olanları düşünmüştüm Zayn’i tanımıyordum, üzerimde bıraktığı tek izlenim küstahlığı olmuştu ve her ne kadar hayır dese bile benden nefret ediyor gibi davranıyordu.
Hava kararmaya başlarken evin adresinin yazılı olduğu kağıdı alıp üzerimi değiştirmek için odaya çıktım. Beyaz tişörtü çıkartmadan sadece altına siyah pantolonumu giyerek aşağı indim.
Toplu taşımayı kullanıp evi bulmam gerçekten zor olmuştu, öyle ki bir ara Ray’in şoför teklifini reddettiğim için kendime bile kızmıştım ama onun sürekli nefesinin ensemde olduğunu bilmek ve her gittiğim yerden haberdar olmak istemesi beni rahatsız ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BlackOut / z.m
FanfictionNe daha fazlası, ne de daha azı için buradayım; inan bana sen kimseye benzemiyorsun ve benzemeni de istemiyorum...