"Benimle kalmanı istiyorum. "
"Tanrı'm...Ne?"
"Benimle kal."
Önümdeki bardaktan bir yudum su içtim ve başımı iki yana salladım.
"Yapamam...Sana yeterince yük oldum zaten."
"Bak...Asıl sorun şu ki...Maddi sıkıntı içerisindeyim ve kirayı bölüşmek için bir ev arkadaşına ihtiyacım var."
Tekrardan başımı iki yana salladım.Şaşırmıştım.
"Evinin sana ait olduğunu sanıyordum."
"Hayır.Kendime ait olan bir dairem vardı ancak uzun zaman önce...Onu satmam gerekmişti."
"Ah, buna üzüldüm.Peki neden?"
Rahatsızca yerinde kıpırdandığında çok ileri gittiğimi fark etmiştim ancak bunun için geçti.
"Şey, bunun hakkında konuşmak istemiyorum."
"Pekala...Teklifini düşüneceğim.Ve zaten...Başka bir çarem yokmuş gibi görünüyor."
Başıyla beni onayladı.Bakışlarını sürekli benden kaçırıyordu .Ortamdaki gerginlik elle tutulabilirdi.
Tabağındaki son kaşar peynirini de ağzına attı ve bir parça peçeteyle dudaklarını temizledi.Bir yudum su içtikten sonra "Peki...Şimdi bana neden kaldırımın kenarında uyuduğunu söyler misin?" diye sordu.
Çatalımla tabağımdaki zeytinle biraz oynadım, aklımı toparlamam gerekiyordu.Asıl sorun şuydu:
Ona güvenebilir miydim?
Peki ya uzun zaman önce kalbimin en derinlerinde, kapalı bir kutuya sakladığım sırlarımı tekrar gün yüzüne çıkarabilir miydim?"Şey...Her şey 6 yıl önce annemin aslında annem olmadığını öğrenmemle başladı."
Tepkisini ölçmek için yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış olduğunu fark ettim.
"Nasıl...Yani?"
"Yani...Benim annem aslında başka biriymiş.14 yaşındayken babamla sahte annem konuşurken duymuştum. Annem daha doğrusu sahte annem beni evde istemediğini ve bir ergenin annesi gibi davranmaktan bıktığını söyledi.Zaten sürekli bana zarar veriyordu."
Kazağımın kolunu dirseğime kadar sıyırdım ve bileğimdeki küçük yara izlerini ona gösterdim.
"Bak.Bunlar sigara izleri.Benim üzerimde kül tabağıymışım gibi sigara söndürürdü."
Ağzı şaşkınlıkla açılmış ve acırcasına bileğime bakıyordu. Insanların bana acıması en nefret ettiğim şeydi, kazağımı tekrardan bileğime kadar indirdim ve kolumu masanın altına, dizimin üstüne koydum.
"O gün evden kaçtım.Bir süre uyuşturucu kullandım ancak bağımlı olmadan bıraktım.Kısa süre sonra da alkol bağımlısı oldum ve hala da bağımlıyım.Her neyse...Daha sonra...Jack'le tanıştım. Ona sırılsıklam aşıktım.Birbirimiz için yaratıldığımızı düşünüyordum ancak o beni kullanıyordu.6 yıl boyunca onunla ve arkadaşımız Marah ile yaşadık ancak...Dün işten atıldım ve eve geldiğimde onlar...Onlar kaçmışlardı.Hem de biriktirdiğim paralarımı da alarak.Ev sahibinin kısa süre sonra kapıma dayanacağını bildiğim için...Ben de eşyalarjmı toplayıp kaçtım.Sanırım yorgunluktan bayılmıştım ve ben baygınken de eşyalarımı çalmışlar.Sonra da sen beni buldun."
Kısa bir süre soluklanıp anlattıklarımı sindirmesini bekledim.Uzun bir süre sonra kendimi birine açmam düşündüğümden de iyi hissettirmişti.
"Ben...Çok üzgünüm."
"Lütfen...Bana acımanı istemiyorum."
Başıyla onaylamıştı ancak yine de acı bakışlarını üzerimde hissediyordum.
"Peki...Senin hikayen ne?"
Şok olmuşcasına bana bakıyordu.Aslında...Tam olarak deliymişim gibi.
"B-benim hikayem mi?"
Derin bir nefes alarak iç çektim.Bu işten sıkılmaya başlamıştım.
"Evet, senin hikayen?"
Merhabaa ^^ İşte yeni bölüm ;)
İlk defa bu kadar istekli yazdım.Olabildiğince uzun tutmaya çalıştım ama kısa oldu biraz, idare ediverin artık sjfkdlf
İşte Addison'ın hikayesi.Kim bilir, belki Harry'nin hikayesi de ileriki bölümlerdedir ??
Yorumlarınız beni gerçekten çok mutlu etti, devamlarını bekliyoruuum ^^
Multi'deki Addison ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcı ( ASKIDA)
FanfictionYeşil gözleri kısıp gülümsediğinde fark etmiştim.Belki de o Tanrı'nın bana gönderdiği bir melekti. Benim kurtarıcı meleğim...