ONESHOTS ; BTS | (Türkçe)

[Suga] Young_Ji_Young'un İsteği

                 Ciddi bir başarı öyküsüydü seninki. Kardeşine destek olma niyetiyle başlayan dans maceran bir tutkuya dönüşmüştü. Çok çalışmış, zoru başarmıştın. En afilli dans akademisinde burslu eğitim aldın. Liseyi de gayet hoş bir ortalama ile bitirmiştin. Kardeşinin başarılarının gölgesinde kalmadın. Ailen hep senle gurur duydu. 

Ve sen bugün ilk birinciliğini aldın.

 Yeni bir idol grubundaydın. Çıkış yapmak bile yeterince büyük bir başarı iken bir de daha ilk şarkınızdan birinciliği elde etmiştiniz. Kardeş grup GOT7 'ın promosyonlarının etkisi de cidden büyüktü. Hele ki Jackson'ın senin takla atma şeklini her fırsatta taklit etmesi...... seni de en popüler üye yapan bu olmuştu.

Ödülünü, sana bu tanınırlığı getiren grubun üyesi Yugyeom'dan aldın. Ödülü vermeden önce sana öyle parlak bakmıştı ki; gururla ve sonsuz sevgi ile. Kulaklarında onun çatlayan sesi yankılandı.

"Bu ödülü benim için önemi çok ama çok büyük olan noonama ben takdim etmek istiyorum. Ailemiz, JYP Ailesi .... ben.. seni çok seviyoruz. Sizi çok seviyoruz. Tebrikler kardeşlerimiz..."

Gözyaşları program bittikten sonra sahne arkasında da devam etmişti. Yugyeom'a sarılıp tüm makyajın akıp da yüzün tertemiz oluncaya dek aağladın. O ise durup durup yüzünü siliyordu. JYP'nin daha sahneye adım atar atmaz başarı elde eden grubu olmanın verdiği ayrıcalıkla ilk aile izninizi almıştınız. Seni eve Yugyeom bırakacaktı. Tıpkı her bir üyenizi bir GOT7 abisi bırakacağı gibi. 

Yugyeom'a sarılıp araca yöneldin. Uzaktan sana bakan bir çift öfkeli gözün ve çöp kutusuna giden muhteşem bir buketin farkında değildin.

*

Gece yatağına yattığında ilk yaptığın biricik sevgilini aramak oldu. Sana her zorluğunda kol kanat geren, gizli kahramanın Yoongi, nam-ı diğer Suga.  Onun neşeli olacağını biliyordun. Ve sana söz vermişti. Birincilik aldığınızda sana ilk büyük öpücüğünüzü verecekti. Saniyelik olmayacaktı. Daha güzel nasıl kutlanırdı ki bu mutlu haber zaten?

Arıyordun, arıyordun... açmıyordu. Uyumuş muydu ki? Ama yok uyumazdı, beklerdi mutlaka. O ilk birinciliğini aldığında kararlaştırmıştınız. Aile ile görüşülüp kutlanıldıktan hemen sonra, uykudan hemen önce mutlaka konuşulacaktı. İmkan varsa, görüşürdünüz de. Fakat telefonlarına cevap vermiyordu. Kookie'ye mesaj attın. İlla uyanıktı bu saatte. Oyun oynardı.

(İsmin): Kookie, nasılsın canım?

Kookie: Ooooo birincilik alan noonamız! Senin kadar olmasa da iyiyim. Yoongi Hyung ile konuşmak kesmedi de bana mı yazıyorsun?

(ismin): Aslında o sebeple yazmıştım. Yoongi uyudu mu? Açmadı da telefonu.

Kookie: Biraz bekler misin, kontrol edeceğim...

Kookie: Şey... uyanık ve camdan dışarı öylece bakıyor. Telefonunu kapattı az önce. Sanırım morali bozuk. 

(İsmin): Telefonu ona verir misin? Seni arayacağım. Telefonu odasında hoparlörde bırakabilirsin.

Kookie: Elbette noona.

Telefonun açıldı, hoparlöre aldığını ve bir yüzeye koyduğunu duyabiliyordun. Nefes aldın. Boğazını temizledin.

"Sevgilim, senin desteklerin ve iyi dileklerinle bugün ilk birinciliğimi aldım. Ailemle harika bir yemek yedim. Başkanımızın ısmarladığını belirtmek isterim. Sesini duyabilmek umuduyla aradım. Ancak ulaşamadım. Telefonu sessizde unuttun belki de. Ben.. desteklerin için teşek-"